Türkiye Başbakanı Erdoðan'ın ofisindeki dinleme cihazlarıyla ilgili konuşan Adalet Bakanı Sadullah Ergin "iletişimi takip suç" dedi. Ancak 'KCK' davalarındaki iddianamalerin büyük bölümünün iletişimi takipten oluştuðunu unuttu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmeyeceðini yineleyen Ergin, Ýmralı Cezaevi ile diðer cezaevinde şartların aynı olduðunu da ileri sürdü.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, NTV canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

34 sivilin yaşamını yitirdiði Roboski katliamıyla ilgili soruşturmanın Diyarbakır'da devam ettiðini hatırlatan Bakan Ergin, "Diyarbakır Başsavcılıðı ilgili birimlerden teknik bilgileri topluyor. Tüm taraflardan teknik bilgilerin, olaya ilişkin bulguların derlenip toparlanması süreci var. Önemli mesafe kat ettiklerini düşünüyorum, aktörlerle temas, ifade ve beyanların alınması hususu zannediyorum belgelerin toplanmasından sonra başlayacak" dedi.

ÝMRALI ÝLE SÝNCAN AYNI!

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kaldıðı Ýmralı Cezaevi'nde bulunan şartların diðer cezaevleri ile aynı olduðunu ileri süren Ergin, "Ankara Sincan Cezaevi'nde ne oluyorsa Ýmralı'da da o oluyor. Aileyle görüşme oluyor ama avukatlarla görüşmeler yok. Yaşadıðımız problemleri küçültmek için devlet gerek gördüðü bütün enstrümanları kullanır ve bu enstrümanlara müracaat ediliyor" diye konuştu. Ergin, cezaevlerinde bulunan siyasi tutsakların bazılarının kendini ayrı tutmak için başvuru yaptıðını belirterek, "700'e yakın kişi kendini izole ederek farklı statüde bulunuyor. Kendilerini 'tarafsız hükümlü' olarak farklı mekanlarda tutuyoruz. Bu, kendi talebiyle oluyor" diye konuştu.

DÝNLEMELER YASAL DEÐÝL DÝYEN ERGÝN KCK DAVALARINI UNUTTU!

Ergin, Başbakan Recep Tayip Erdoðan'ın ofisinde dinleme cihazı bulunmasıyla ilgili bir soru üzerine, de "Başka ülkelerde de yaşanıyor. Her ülkenin belli miktarda bunu yaşadıðını düşünüyoruz. Bunlarla mücadele başladı. Bunları bitirdik deme imkânı yok, azaltmaya çalışıyoruz. Başbakanlık idari soruşturma yürütüyor. Hem idari, hem adli soruşturma yürütülüyor. 2001 yılında AK Parti Hatay Ýl Başkanlıðı'nda bir başka ülkenin konsolosu ile yaptıðım bir mülakat dinlenmişti" dedi.

Kişiler arasındaki iletişimin tespiti amacıyla kayda alma ve kullanmanın TCK'da suç olduðunu söyleyen Ergin, "Yasa dışı yapılmış ses ve görüntü kayıtları adli işlemlerde delil olamayacak, bu kayıtlar mahkemelerde, savcılıklarda yasal delil olarak kullanılamayacak ve bunu yapanlar cezalandırılacak” dedi. Ancak KCK adı altında yapılan tutuklamalar ve açılan davalarda iddianamelerin büyük kısmının dinlemelerden oluştuðunu unuttu.

Bakan Ergin, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili de deðerlendirmelerde bulundu. Herkesin vücudunda toksit maddelerin olduðunu savunurken, "Önemli olan ölümün bu toksik maddelere dayanıp dayanmadıðıdır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılıðı yaptıðı açıklamada vücuttaki maddelerin herkeste bulunabilecek oranda olduðu belirtildi. Soruşturma sadece otopsi raporuna baðlı olarak açılmamıştı. Bu rapor soruşturmanın bir parçasıdır. Savcılıðın elinde güçlü deliller varsa dava açacaktır, yoksa takipsizlik kararı verecektir" dedi. Ergin, "4. Yargı Paketi" kapsamında işkence suçlarında zaman aşımının kalkacaðını ve soruşturma ile kovuşturmada tutukluluk halinin devamı için tutukluyla da görüşüleceðini belirtti.

Cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarında cezaların aðırlaştırılmasına dönük çalışma bulunduðunu belirten Ergin, çocukların cinsel istismarı konusunda kapsamın genişletileceðini, aile içinde olan alana, koruyucu ailenin de katılacaðını, bunu nitelikli suç haline getiren çalışmalar bulunduðunu kaydetti.

15-18 yaş grubunda cinsel istismar suçları kamu davası kapsamında gireceðini ifade eden Adalet Bakanı, "Savcılık haber alır almaz kamu davası açacak. Maðdur ya da maðdure şikâyetçi olmasa dahi ceza verilebilecek. Üreme saðlıðı yasası Saðlık Bakanlıðı'nın sevk ve idaresinde gidecek, cinsel ve ensest suçlarına dönük çalışmalar Adalet Bakanlıðı'nın sevk ve idaresinde gidecek. Kürtaj konusu tasarıda netleşti, ilgili bakan açıklayacaktır" dedi.

ODTÜ'deki olayları da deðerlendiren Ergin, şöyle konuştu: "Şiddet bulaştıðı anda orada güvenlik güçlerinin görevi vatandaşların can ve mal emniyetini korumaktır. Ýfade özgürlüðünü sonuna kadar savunalım ama şiddet işin içerisine girdikten sonra bunu masum göstermeye dönük tavrı kimse göstermesin. Şiddet barındırmayan, düşünce açıklamaları suç oluşturmaz."