Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “ cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilemeyen ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın iradeleri dışında hastanede tutulmalarını protesto edildi.

Tutuklu Avukat Aileleri tarafından yapılan açıklama, 183 gündür ölüm orucunda olan Ünsal’ın 5 gündür zorla tutulduğu Halkalı Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünde gerçekleşti.

Polis ablukası altında yapılan açıklamada, Timtik ve Ünsal’ın resimleri yanı sıra ,“Ebru ve Aytaç’ın yaşamları yüksek risk altında, talepleri karşılansın , Ebru ve Aytaç tahliye edilsin” yazılı pankart taşındı.

‘YARIN ÇAĞLAYAN ADLİYESİNDEYİZ’

Sık sık, “ Devrimci avukatlar onurumuzdur”, “Ebru ve Aytaç’ın talepleri kabul edilsin”, “Zorla müdahale işkencedir” sloganların atıldığı eylemde avukat Yaprak Türkmen söz aldı.

Meslektaşlarının beş gündür zorla hastanede tutulduğunu hatırlatan Türkmen, “Biz burada avukatların arkadaşları, aileleri ve sevenleri olarak seferber olmuş durumdayız yeter ki buradan sesimiz onlara ulaşsın, burada olduğumuzu bilsinler, onların gücüne güç katalım” dedi.

Yarın mesai gününün başlar başlamaz, avukatlar olarak meslektaşları için Çağlayan Adliyesi’nde olacaklarını duyuran Türkmen, 38. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları itirazın derhal kabul edilmesini ve vakit kaybetmeden sağlık durumları giderek kötüleşen avukatların tahliye edilmesini istedi.

HASTANE KOŞULLARI HAPİSHANEDEN BETER

Konuşmanın ardından Tutuklu Avukat Aileleri adına açıklama yapan tutsak Avukat Engin Gökoğlu’nun eşi Meral Yıldırım Gökoğlu, Ebru ve Aytaç'ın sağlıkları gittikçe kötüleştiğine dikkat çekerek, “Onları kaybetmek istemiyoruz! Onlar da ölmek değil, Adil, adaletli bir şekilde yaşamak istiyor” vurgusunda bulundu.

Avukatların iradeleri dışında hastanede, hapishaneden daha kötü koşullarda tutulduğuna dikkat çeken Gökoğlu, şunları kaydetti: “Her an zorla müdahale tehdidi altında olmalarının dışında ne hareket edebilecekleri bir havalandırma, ne nefes alabilecekleri bir pencere, ne yakınlarını arayabilecekleri telefon hakkı, ne ziyaret hakları var. Güya yaşatmak için daha kötü tecrit koşullarına, sağlıklı insanı hasta edecek, hastayı öldürecek ortamın içine getirdiler. Gece odanın ışığının kapatılmaması gibi bir dizi işkence ağır koşulların somut örneklerinden biri.”

‘YA SAKATLIK YA ÖLÜM İSTİYORLAR’

Olası bir zorla müdahalenin çok daha kötü koşullar doğuracağına işaret eden Gökoğlu, “Ya sakatlık ya ölüm istiyorlar” diyerek, Ebru ve Aytaç'a zarar verilmesine, onların hafızalarını silinmesine , hayatlarının daha da riske atmanıza izin vermeyeceklerini vurguladı.

Son olarak, herkesi avukatları sahiplenmeye çağıran Gökoğlu,” Onlar halk için mücadele etti, şimdi biz de onları yalnız bırakmayalım. Onları yaşattığımız gün bizim gururumuz olacak” dedi.