Hakkari'nin Yüksekova Ýlçesi'ne baðlı Bostancık (Golord) Köyü'nün Kamışlı Karakolu tarafından bombalanması sonrasında, köyde inceleme yapmak için köye gitmek isteyen siyasi parti temsilcileri, bölgeye sokulmadı. Bölgeye sokulmamalarına tepki gösteren BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, "Hiç kimse güvenlik gerekçesiyle bir halkı topraklarından çıkaramaz" derken, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk ise “Artık uydurma kardeşlik sözleriyle bu sorun çözülmeyecek" vurgusunu yaptı.

Hakkari’nin (Colemêrg) Yüksekova (Gever) Ýlçesi'nde dün gece saatlerinde Kamışlı (Sineva) Karakolu tarafından top atışlarına hedef olan Bostancık (Golord) Köyü'nde inceleme yapmak isteyen BDP ve DTK Eş Genel Başkanları, BDP'li milletvekilleri, HDK, ESP, EMEP ve ÖDP gibi siyasi parti temsilcilerinin aralarında bulunduðu heyet, Kamışlı Karakolu tarafından bölgede çatışma olduðu gerekçesiyle köye girmelerine izin verilmedi. Saatlerce karakol önünde bekleyen heyet köylerden gelen yurttaşlarla sohbet ederek gelişmeler hakkında bilgi aldı, Bölgede yaşanlarla ilgili bilgi alan heyet daha sonra karakoldan önünde açıklama yaptı.

Bölgede yaşananların AKP hükümetinin halkla askeri karşı karşıya getirmek olduðunu söyleyen BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, "Bu gece bir köyümüze havan toplarıyla bombalanmış. Biz bunu incelemek için geldik. Ama askeri güvenlik gerekçesiyle yolu trafiðe kapattı. Şuanda gelen bilgiler bölgede sıcak çatışmalar yaşandıðıdır. Burada sivil bir halkın demokratik yaşam arayışına askeri operasyonlar sonlandırıyor. AKP hükümeti sivilleri ve kolluk kuvvetlerini karşı karşı karşıya getirmeye devam ediyor. Hiç kimse güvenlik gerekçesiyle bir halkı topraklarından çıkaramaz. 90'lı yıllarda köylerin boşaltılmasının, binlerce insanın göçe zorlanması, yaşanan psikolojik sorunlarla ne kadar tehlikeli bir arayış olduðunu ortaya koymuştur. Biz bundan sonra 90 yıllardaki uygulamalara asla izin vermeyeceðiz. Bu halkın varlıðı bir gerçektir. Derhal savaşa son vererek çözüm iradesi ortaya koyulmalıdır. Şuan köyde, yaşayan insanların nasıl bir korku içinde için de oldukları, buradaki askerlerin nasıl bir korku yaşadıklarını görüyoruz. Ne kadar savaş o kadar çözümsüzlük getiriyor" dedi.

Daha sonra söz alan DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk ise, bölgedeki gelişmeler ne kadar gizlenirse gizlensin gerçeðin ortada olduðunu söyledi. AKP hükümetinin Kürt halkının çözüm çabalarına raðmen imha ve inkardan ısrar ettiðini belirten Tuðluk, "Ýnkâr ve imha inadının kararlılıðı bu savaşı ortaya çıkarmıştır. Kürdistan'da başka, batıda başka bir şey yaşanıyor. Bu durum birlikte yaşamı zorluyor. Bu giderek siyasal bir yokoluşu getiriyor. Gerillalarla karşılaştıðımızda da, bu bir şekilde ifade edildi. AKP barış umutlarını bombalıyor. Şemdinli, Yüksekova ve Hakkâri'de yaşananlar basite alınacak şeyler deðildir. Devlet akliselim ve gerçekle yüzleşmelidir. Kürtler bu devlete hiçbir şekilde biat edilmeyecektir. Bu nedenle fazla hayal kurmasınlar. Bu mücadele eninde sonunda, özgürlüðü ve Kürdistan'ı özgürleştirecek. Artık uydurma kardeşlik sözleriyle bu sorun çözülmeyecek" dedi.

Yapılan açıklamadan sonra heyet Ankara ve Diyarbakır'a (Amed) gitmek üzere Van'a (Wan) doðru yola çıktı. Öte yanda çatışma bölgesi olan Tokaðaç (Serengal) ,Gürkavak (Şagolord), Bostancık (Golord), Gencan ve Veregoz üçgeni, Çeli Deryan Tepesi yoðun top atışları yapılmaya başlandı. Bölgeye çok sayıda kirpi adı verilen zırhlı araçla ile özel birlikler gönderildi.