DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahinini Hakkari ziyaretinin amacının provokasyon yaratmak olduðunu söyleyerek, Ýnsanda biraz utanma olur gerçekten. Ýdris Naim Şahin, bu halkın içine gitme hakkına sahip deðildir. Önce halkımıza yaptıðı bu hakaretten vazgeçmelidir. Ve bu halktan özür dilemek zorundadır dedi.
DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk ile BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Hakkarinin (Colemêrg) Şemdinli (Şemzînan) Ýlçesi'nde HPG gerillaları ile karşılaşmalarına ilişkin devlet yetkililer tarafından yapılan açıklamalara dikkat çekmek için basın toplantısı düzenledi.
TUÐLUK: GERÝLLA BU COÐRAFYANIN GERÇEKLÝÐÝDÝR
Toplantıda Kışanakın ardından konuşan Aysel Tuðluk, şöyle dedi: "Bir defa devletin artık bizim duygularımıza kadar müdahale etmesine son vermesi gerekiyor. Tıpkı Habur'da olduðu gibi bir halkın gerillaları kendi topraklarına döndüðü esnada halkın duyduðu o sevinç karşısında devletin gösterdiði refleks, o ırkçı yaklaşım Şemdinli'de de gösterilmeye başlandı. Biz neden sarılmışız gerillalara? Şimdi bu konuya bir açıklık getirmek gerekiyor. Gerilla bu coðrafyanın bir gerçekliðidir. Ve o gerilla bu halkın çocuðudur, bu halkın içerisinden çıktı. O gençler bu halkın çocuklarıdır ve tabi ki biz o gençlere sarılırız. Hiç kimse bizim duygularımıza müdahale etme hakkına sahip deðil. Ve biz onlara terörist olarak bakmıyoruz. Onlar eline silah almak zorunda bırakılmış gençlerdir. Bu devletin ırkçı faşizan ve inkar ve imha politikaları, Kürt halkına dayattıðı zulüm politikaları sonucu buna tahammül göstermeyip daða çıkmış gençlerdir. Bir halkın yok edilmesine karşı onun varlık mücadelesini yürütmek için daða çıkmak zorunda bırakılmışlardır. Ortada eðer bir suçlu aranıyorsa Kürt halkına faşizan, ırkçı politikaları, yok edici politikaları dayatanlardır suçlu olanlar. Biz bu inkar ve imha politikalarının sonucu olarak görüyoruz gerillaları. Ve gerilla silaha aşık deðildir, demokratik ve barışçıl çözümden yanadır, halkların kardeşliðinden, birliðinden yanadır ve bu sorunun demokratik çözümünden yanadır. Ama siz daðını bombalarsanız 'Sizi imha edeceðiz, bitireceðiz, yok edeceðiz, siyaset hakkını dahi tanımayacaðız, kimliðinizi, dilinizi tanımayacaðız, sizi bir halk olarak tanımayacaðız, size en ufak bir saygı duymayacaðız' derseniz ve politikanızı bunun üzerine kurarsanız gerillalar her zaman o daðlarda olacaktır. Dolayısı ile Şemdinli gerçeði ile herkesin yüzleşmesi gerekiyor.
ŞEMDÝNLÝYÝ ANLAMAYAN BU SORUNU ÇÖZEMEZ
Tuðluk, hükümetin ve devletin kendilerine olan tepkisini ise şöyle yorumladı: "Bize olan tepkilerinin nedenini şöyle yorumluyorum: Oradaki gerçeði gizlemek istiyorlardı, bizim orada bulunuşumuz bu gerçeði açıða çıkardıðı için bu kadar öfkeliler. Şimdi 30 yıllık mücadelede bir ders çıkarılmamış. Hala operasyonlar ve askeri yöntemlerle bu sorunun çözüleceði sanılıyor. Hala PKK ile gerilla gerçeði ile yüzleşmekten korkuluyor. Ve dolayısı ile bu sorun o nedenle çözülemiyor. Şemdinli gerçeðini görmeyen, anlamayan hiç kimse bu sorunu çözemez. Dolayısı ile ben Şemdinli gerçeðinin şuna vesile olmasını istiyorum: Artık sorunun çözümünü başka yerlerde aramayın, sorunun çözümünde ki aktörler buradadır ve çözüm burada aranmalıdır. Şemdinli gerçeðini Kürt sorunun geldiði yeni bir aşama olarak görmek gerekiyor. Yeni bir süreç olarak görmek gerekiyor. Doðru tanımlamamak gerekiyor ve 30 yıllık mücadelenin yeni bir parçası aşaması olarak görmek gerekiyor. Buradan yapılması gereken şey bunu doðru tanımlayıp ve sorunu demokratik ve kalıcı biz çözüme dönüştürmek gerekiyor. Yani şunu artık devlet anlamalı: Baskı, inkar ve zulüm ile gidilecek bir yol kalmamıştır, imkan kalmamıştır. Kürtler bu politikaya karşı direnecekler, bu politikayı kabul etmeyecekler."
BU CEZA VE TEHDÝTLERDEN VAZGEÇÝLSÝN
HPG'liler ile heyetin karşılaşmasının ardından bir takım hakarete varan deðerlendirmelerin yapıldıðını söyleyen Tuðluk, "Hakaret edici bir takım deðerlendirmeler var. Orada ki buluşmaya ilişkin. Bence herkes gerilla ile buluşmalı ve dinlemeli. Ve şuna inanıyorum orada görecekler, çözüme dair barışa dair şey oradan çıkacak. Siz orayı inkar ederek sorunun çözemezsiniz. 30 yıldır bunu yaptınız ve bu sorunu çözmedi. Dolayısı ile bire barış ve çözüm isteniyorsa bu gerçeklikle yüzleşmek gerekiyor, inkar etmek, yok saymak mümkün deðildir. Bir diðer nokta hakkımızda soruşturmalar başlatıldı. Zaten attıðımız her adım, söylediðimiz her için dava açılıyor. Özel yetkili mahkemeler adı altında ortaya çıkan ve Kürtlerin başında bir sopa gibi onun demokratik iradesini kırmak üzere kullanılan ve son derece siyasallaşmış mahkemeler var. Adına mahkeme dememek lazım, aslında bir savaş örgütü mahkemesi gibi çalışıyorlar. Ýşte bizi yargılayacaklarmış ya buyursunlar yapsınlar gerçekten de. Yani istedikleri kadar soruşturma açabilirler. Bu tür tehditlerden korkacak insanlar deðiliz. Bizim bir mücadeleye inancımız var, bizim bir irademiz var, bizim bir halkımız var, halkımızın onurlu bir mücadelesi var. Biz onun gerekliliklerini yapmaya devam edeceðiz. Biz halkımızın deðerlerini ve gerçeklerini savunmaya devam edeceðiz. Yani bu ceza tehditlerinden de vazgeçsinler" şeklinde konuştu.
NAÝM ŞAHÝN, HALKIN ÝÇÝNE GÝTME HAKKINA SAHÝP DEÐÝLDÝR
Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin'in Hakkari ziyaretini deðerlendiren Tuðluk, "Şimdi siz Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı olarak bu halka hakaret edeceksiniz, bu halka saygısızlık edeceksiniz, bu halkın bütün deðerlerine saldıracaksınız, bu halkı küçümseyeceksiniz ve diyeceksiniz ki 'yöntem bunları yok etmektir, ortadan kaldırmaktır' ve böyle bir politika izleyeceksiniz topluma karşı, ondan sonrada çıkıp o halkın karşısına onları ziyaret etme adı altında oralara gideceksiniz. Ýnsanda biraz utanma olur gerçekten. Ýdris Naim Şahin, bu halkın içine gitme hakkına sahip deðildir. Önce halkımıza yaptıðı bu hakaretten vazgeçmelidir. Ve bu halktan özür dilemek zorundadır. Yani orada şimdi halkın tepkisi ile karşılaşınca apar topar bir yerlere sıðınmak zorunda kaldı. Tabi ki siz bu halka bu kadar hakaret ederseniz bu halkta bir tepki verecektir size. Bu halk bunları kabul eden bir halk deðildir ki. Bu halk onuruna düşkün bir halktır. Ýdris Naim Şahin'de bunu çok iyi biliyor gidişinin bir nedeni de provokasyon yaratmaktır, kesinlikle oraya bir provokasyon yaratmak için gitmiştir" dedi.