Şerzan’ın katilini bırakan mahkeme: Böylesi daha hakkaniyetli!

Şerzan’ın katilini bırakan mahkeme: Böylesi daha hakkaniyetli!

Şerzan Kurt'un katiline ceza indirimi uygulayan mahkeme gerekçeli kararında, "Böylesi daha hakkâniyetli" diyerek bir skandala daha imza attı.

Muðla’da 2 yıl önce polis kurşunuyla katledilen Kürt öðrenci Şerzan Kurt davasında sanık polis Gültekin Şahin’e tahliye kararı veren mahkeme, gerekçeli kararında bir tartışmaya daha imza attı. “Böylesi hakkâniyete daha uygun” denilerek, eski TCK’nın "suça yardım" hükmünün, 2010’daki cinayete uyarlanarak yorum yapıldıðı ortaya çıktı.

TEK SANIKLI DAVADA 'SUÇA YARDIM' ÝNDÝRÝMÝ

Muðla’da iki yıl önce çıkan olaylarda üniversiteli Şerzan Kurt, polis Gültekin Şahin’in açtıðı ateş sonucunda hayatını kaybetmişti. Eskişehir 1. Aðır Ceza Mahkemesi'nde, "kasten adam öldürmek"ten iki buçuk yıldır tutuklu yargılanan Şahin, 7 Eylül’deki son duruşmada, sekiz yıl cezaya çarptırılıp tahliye edilmişti. Mahkeme, ilginç bir formülle, Şahin’e, "suça yardım" indirimi yaparak, sekiz yıl vermişti. Tartışma yaratan karara ilişkin gerekçeli hüküm açıklandı.

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN YASA UYGULANDI

765 sayılı TCK’daki "faili belli olmayacak şekilde adam öldürme" kapsamına girdiði savunuldu. Suç böyle tanımlandıðı takdirde eski TCK’nın 65/3. fıkrasındaki "suça yardım" indiriminin yapıldıðı eklendi. Fakat bu suç türünün 5237 sayılı yeni TCK’da yer almadıðı kabul edilip olaðanüstü bir yoruma gidildi. Mahkeme, 2010 yılında işlenen cinayet için eski TCK’nın 65/3. fıkrasını yeni TCK’ya uyarladı. Yeni TCK’da "suça yardım"ı düzenleyen 39/2-c. maddesi ile eski maddenin ayrı olduðunu savunan mahkeme, bu yoruma göre şöyle hüküm kurdu:

“(2005’ten önce) Maktulü kimin öldürdüðü saptanamazsa 765 sayılı TCK’nın 65/3. maddesi uygulama alanı bulmakta idi. 5237 sayılı Ceza Kanunu’nun ana sistematiði gerçek failin bulunması üzerine kurulmuştur. Fakat olayımızdaki gibi sanık dışında ateş eden ya da nereden geldiði belli olmayan kovan varsa, gerçek fail bulunamıyorsa, ne olacaktır? Deðişik bir örnekle açıklamak gerekirse: Bir düðünde 10-15 kişinin havaya ateş ettiðini düşünelim. Balkondan biri öldüðünde, hangi sanıðın öldürdüðü saptanamaz ise tüm sanıklar insan öldürmekten mahkûm mu edilecek? Yoksa beraat kararı mı verilecek? Olayımıza dönersek; 100 ya da 150 polis ateş etmiş olsa idi ve yine maktul tek mermiyle ölse idi, 100-150 kişiyi ayrı ayrı mahkûm etmek mi gerekecekti? Hakkâniyete uygun bir çözüm bulunmalı. Eski kanun döneminde uygulanan fer-i fail olarak sanıðın kabul edildiði uygulama, hakkâniyetli, uygun bir uygulama idi.”