TEV-ÇAND sanatçıları 'Öcalan’a Özgürlük Nöbeti'nde

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile siyasi tutsaklara özgürlük talebiyle Avrupa Konseyi (AK) önündeki ‘Özgürlük Nöbeti’ aralıksız devam ediyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile siyasi tutsaklara özgürlük talebiyle Avrupa Konseyi (AK) önündeki ‘Özgürlük Nöbeti’ aralıksız devam ediyor. 

172’nci haftasına giren ‘Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ TEV-ÇAND üyesi sanatçılar Seyitxan, Comert, Berbang, Xemdar ve Mehmet Hezexi ile devam ediyor.

25 Haziran 2012’de başlayan ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile siyasi tutsakların özgürlüğü talebiyle Avrupa Konseyi (AK) önündeki “özgürlük nöbeti” 1197 gündür aralıksız devam ediyor.

Strasbourg’ta her gün onlarca kişi ile de bire bir diyalog kurularak, Öcalan’ın barış çabaları hakkında bilgi verilen nöbet eylemindeki grup üyeleri, Öcalan ve siyasi tutsakların özgürlüğü, Kürdistan’daki katliam ve soykırımlara dikkat çekiyorlar.

GENÇLER SAHİPLENDİ

Nöbet değişiminin yapıldığı 4 Ekim pazar günü R.T Erdoğan'ın Strasbourg'da bulunmasından dolayı nöbet eylemine saldırı ihtimaline karşı yaklaşık 100 genç eylem yerine gelerek nöbet tuttu. Gençlerin bu sahiplenmesi nöbet eylemindeki gruplara büyük moral verdi. 

‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR’

Grup adına açıklamalarda bulunan Seyitxan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün kırmızıçizgileri olduğunu söyledi. Kürtlerin Öcalan’ın özgürlüğünü kendi varlık nedenleri olarak gördüğünü söyleyen Seyitxan, “Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür. Biz TEV-ÇAND üyeleri olarak bu tarihi eylemede yer alırken Kürt halkı olarak çok çetin süreçlerden geçtiğimizi görüyoruz. Öncelikle Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda Öcalan’ın ısrarla barış ve demokrasi için çaba sarf etmesiyle, büyük emek ve bedeller verilerek yakalanan çözüm süreci ne yazık ki AKP hükümeti ve Erdoğan tarafından donduruldu ve topyekün savaşla barış isteklerine karşılık verildi” dedi.

TOPYEKÜN SAVAŞA KARŞI TOPYEKÜN DİRENİŞ

Kürdistan’ın her şehrinde, ilçesinde bu savaş nedeniyle cenazenin olmadığı bir günün neredeyse olmadığını vurgulayan Seyitxan şunlara dikkat çekti: “Bununla da yetinmeyerek Kürdistan dağları uçaklarla bombalanıyor doğa, siviller, hayvanlar katlediliyor.

Yine Kürdistan’da siyasi soykırım uygulamaları da hız kesmiyor her gün onlarca siyasetçi, sanatçı, aydın, yazar, öğrenci, işçi gözaltına alınarak asılsız gerekçelerle zindanlara konuluyor.

7 Haziran’ı hazmedemeyen AKP ve Erdoğan’ın tek amacı HDP’nin başarısız olmasıdır ve bunun için devletin her türlü imkanlarını kullanıyor ki bunu kendi generalleri de ‘Kürtlere karşı bir savaşın içindeyiz’ diyerek topyekün savaşı onaylıyorlar.

Ülkenin topyekün savaş alanına çevrildiği böyle bir süreçte biz TEV-ÇAND sanatçıları Öcalan’a özgürlük nöbetindeyiz. Bu eylemde yer alırken sanat emekçileri olarak bunun bizim görevimiz ve borcumuz olduğunun bilincindeyiz.

Önder Apo fikir ve düşünceleriyle tutsak edilememiştir, özgürlüğe tutkun bir toplum yaratmıştır. Kürt halkı Önder Apo’nun özgür toplum fikirleriyle kendini özgür hissettiği için özgürlük mücadelesini sürdürmektedir. Bu sebeple Önderliğin özgürlüğünü özgürlüğümüz olarak görüyorsak bütün eylemlerimizin tek hedefi Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü olmalıdır.

Biz sanat emekçileri de özgür bir toplum ve özgür Önderlik ile özgür yaşamak ve sanatımızı özgürce sürdürmek istiyoruz. Önder Apo’nun fikir ve düşüncelerini benimsemiş her Kürdün bu eylemde yer alması, üstüne düşeni yapması gerekir.

Bu nedenle Önder Apo özgürleşene kadar bu eylemi sürdürmekte kararlıyız. Çok çetin süreçlerden geçerken, bu sürecin Önder Apo’nun özgürlüğüne evrilmesi için bütün Kürtleri topyekün direnişe ve eylemleri sahiplenmeye çağırıyoruz.”

Fransa’nın Strasbourg kentinde Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi tarafından ‘Öcalan’a özgürlük, Kürt halkına siyasi statü’ talebiyle Avrupa Konseyi önünde 25 Haziran 2012 günü başlatılan nöbet eylemi, Avrupa'da yaşayan Kürdistanlıların süresiz ve aralıksız olarak gerçekleştirdikleri en uzun soluklu eylem olma özelliğine sahip. Özgürlük Nöbeti’nde şimdiye kadar yüzlerce kişinin katıldığı ve temel olarak Avrupa kamuoyunda Kürt sorunu ve Öcalan’ın özgürlüğü konusunda duyarlılık oluşturmak amacıyla eylemin amaçlarına ilişkin farklı dillerde yüzbinlerce bildiri ve broşür dağıtıldı.