Temelli: Herkes demokrasi ittifakına katılmalı!

HDP 4. Olağan Kongresinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temeli, herkesi demokrasi ittifakına katılmaya davet etti. Temelli, "Demokratik Cumhuriyeti var etmek adına mutlak demokrasi yolunda radikal demokrasi mücadelemizi güçlendirmeliyiz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temeli, şu hususlara dikkat çekti:

BU COŞKUNUZ İMRALI'YA ULAŞTI

"Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından barış ve özgürlük umudunu büyütmek için buraya gelen değerli dostlar, merhaba İbo’nun, Mahir’in, Deniz’in, Mazlum’un, Hayri’nin, Laz Kemal’in yoldaşları, merhaba kırk yıllık mücadelenin kaderini ve yükünü sırtında taşıyan analar.

Umuduyla, inancıyla, enerjisi ile her zaman partimizi ayakta tutan, mücadelemizi büyüten gençlere selam olsun. Demokrasi mücadelesini faşizmin zindanlarında sürdüren tüm tutsak yoldaşlarıma selam olsun. Evde, işte, fabrikada, tarlada, sokakta direnerek onuruna ve umuduna sahip çıkan kadınlar, işçiler, emekçiler ve ezilen yoldaşlarımız. Her türlü baskıya, engellemeye karşı büyük bir inançla salonu doldurarak demokrasi şöleni yaratan her biriniz, büyük insanlık buluşmasına hoş geldiniz. Bu coşku, bu heyecan, ulaşması gereken her yere çoktan ulaşmıştır. İnanın ki bu coşkunuz, bu sesiniz İmralı’ya Öcalan’a ulaşmıştır. 

ZULMÜN BÜYÜDÜĞÜ HER YERDE DİRENİŞ DE BÜYÜYOR

Yoldaşlarım, adaletsizlik, eşitsizlik ve sömürü düzeni olan kapitalizm bugün büyük bir kriz içerisinde. Otoriter liderler bu krizi aşmak için her yerde savaşı dayatıyorlar. Bu savaşın merkezinde Ortadoğu vardır.  Bu zalimler, insanlığın beşiğinde insanlığı boğmak istiyorlar. Vekalet verdikleri çetelerle 3’üncü Dünya Savaşını halklara ölüm, acı ve yoksulluk olarak dayatıyorlar. Ama zulmün büyüdüğü her yerde, direniş de büyüyor. Bu sömürgeci ve tekçi saldırılara karşı dünyanın her yerinde halklar direniyor. Bu direnişlerin en ön saflarında işçiler, yoksullar, köylüler, gençler ve kadınlar var. IŞİD çetelerine karşı insanlık için mücadele eden Rojava Kadın Devrimi var. AKP’nin yaratmak istediği tekçi, asimilasyoncu, geleceğimizi tutsak etmek isteyen politikalarına karşı Türkiye’de elbette HDP var, siz varsınız.

Değerli Kadın Yoldaşlar, Savaşın, yoksulluğun, krizin yükünü ise en çok sizler hissediyorsunuz. Açlık, işsizlik, kayıt dışı çalışmanın sonuçlarıyla en çok kadınlar boğuşmak zorunda kalıyor. 

Yani kadının özgürlüğü, var olma hakkı ortadan kaldırılmak isteniyor. HDP olarak, kadınların haklı taleplerini ve kadın özgürlük mücadelesini bastırmaya çalışan AKP-MHP faşizmine, kadın yoldaşlarımızın öncülüğünde en büyük cevabı vermeye devam edeceğiz. Bizler umudu belirsiz bir geleceğe değil, bugün ete kemiğe bürüyen bir geleneğin parçasıyız. Bugün emekçilerin büyüyen bir öfkesi varsa bu bizim geldiğimiz geleneğin ve işçi sınıfının mücadelesi ile gelişiyor.

11 Şubat 2018’den beri yürüttüğümüz onurlu görevimizin verdiği sorumluluğun bilinciyle tüm örgütümüzle beraber Kürtlere karşı çöktürme harekâtı başlatmış olan bu ittihatçı artığı, otoriter iktidarla mücadele ettik. Bu mücadelede beraber yürüdüğümüz tüm il, ilçe örgütlerimize çok büyük teşekkür ediyorum. Vekili olmaktan gurur duyduğum kadim Van şehrinin değerli halkına, önceki dönem ve şimdiki il/ilçe yönetimlerimize teşekkür ediyorum. Her zaman ve her yerde bizimle beraber çalışan Amed il yönetimimize teşekkür ediyorum. Ve mücadele ruhunu hiç yitirmeyen güneşin çocuklarına, Cizre’ye teşekkür ediyorum. Büyük bir direnişle geçirdiğimiz bu yıllarda gördük ki bu ceberut devlet ve iktidar ne yaparsa yapsın Kürt halkına geri adım attırmayacaklardır. Emin olun ki, 21. Yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacak! İki yıl önce göreve başladığımızda, büyük bir inançla, umutla mücadelemize başladık. Milletin sinesinde yatan barış sevdasına ve bilgeliğe tanık olduk. Kırk yıldır inançla direnen bir halkın hakikatine ulaştık. Her birimiz bir halkın özgürlük ve demokrasi inancını gördük. 

Kendisine bir adım atana, emek verene; bin adım atan bir barış sevdalısı halkın bağrında yer aldık. İki yıl önce AKP-MHP ittifakı tarafından çöktürülmek istenen bir HDP vardı. Şimdi sizler sayesinde dimdik ayakta, seçenek yaratan bir HDP var. İki yıl önce başladığımız yolda ben, Sezai Temelli’ydim. Sonra sizler sayesinde Heval Sezai oldum. Bu gözler kapanana kadar bu onurlu halkın hizmetinde olmaya devam edeceğim. Buna hiç kimse engel olamayacak. Halkımızın direnişi ile AKP-MHP ittifakına karşı bedeller ödeyerek büyük bir emekle, alın teri ile buraya kadar geldik. Bir gün cezaevi kapılarında çocuklarının açlık grevinde yaşamını yitirmemesini isteyen anneler olduk. Diğer gün sandık başında AKP-MHP faşizmini durduran güçler olduk. Sandıkla sokak mücadelemizi birleştirdik ve 24 Haziran’da, 31 Mart’ta, tek adama dur dedik, faşizme karşı omuz omuza mücadelemizi hep birlikte büyüttük. Kürt halkını inkâr edenlere karşı Arjantin’den Filistin’e, İrlanda’dan Barcelona’ya kadar her yeri mücadelemizin renklerine boyadık.

ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİDİ KIRMAK TARİHİ GÖREVİMİZ

Bu iki yılda İmralı’da Sayın Öcalan’a karşı yürütülen mutlak tecride karşı bedenlerimizi açlık grevine yatırdık. Tecride karşı Sayın Öcalan’ın barış misyonu ve demokratik fikrini her yerde anlattık, haykırdık. Biz anlattıkça Öcalan’ın Ortadoğu ve dünyaya dair barış ve demokrasi fikirleri her yerde yankı buldu. Yeni dönemde de İmralı’da tecridi kırmak ve özgür yarınlar için mücadele etmek tarihi görevimizdir. Onurlu Türkiye halkları, bu iki yılda Gezi ile Cizre’nin, ODTÜ ile Başkale’nin kaderinin bir ve bütün olduğunu anlattık. “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” dedik. Tarihimizin en güzel direnişlerinden biri olan Gezi direnişini suçlamaya çalışanlara isyan ettik. Tıpkı Kobanê’de olduğu gibi, Gezi’de bu halka baskıyı, zulmü dayatanlara isyan ettik. Geçtiğimiz iki yılı, yüzlerce yıllık direniş geleneğimize layık hale getirmeye çalıştık. AKP-MHP ittifakının yarattığı korku, HDP’lilerin cesareti karşısında diz çöktü. Şimdi cesareti yeni yaşama dönüştürme, umudu yeniden büyütme zamanıdır. Tekçi ulus devletlerin aramıza çizdikleri sınırları kaderlerimizden söküp atmanın zamanıdır. Şimdi Demokratik Konfederal çözümü Ortadoğu ve dünya halklarına önemli bir seçenek olarak armağan etme zamanıdır. Şimdi daha fazla örgütlenme, daha fazla özgürlük zamanıdır.

HERKESİ DEMOKRASİ İTTİFAKINA KATILMAYA ÇAĞIRIYORUZ

Halklarımızı AKP-MHP faşizminden kurtarmak ve Üçüncü Yolu örgütleyerek demokratik iktidarımızı kurmak tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır. Demokratik bir iktidarı Türkiye halkları ile buluşturmak için yeni dönemde mücadelemize devam edeceğiz. Türkiye ve Ortadoğu halklarına demokrasiyi ve barışı getirmek için demokrasi ittifakında bir araya gelelim diyoruz. Tek adamları ve vesayet odaklarını değil, ilkelerimizi iktidar yapmak için herkesi Demokrasi İttifakına katılmaya davet ediyoruz. Bu mücadele ayrılarak değil, birikerek güçleniyor. Her bir arkadaşımız, aldığı her görevi en güçlü şekilde yerine getirmeye devam edecek. Şimdi, oldukları yerde donup kalmış koşulları kendi şarkıları eşliğinde dans etmeye zorlamalıyız. Farklı mücadeleleri faşizme karşı ortak bir mücadele dilinde, ortak bir eylemlilik zemininde buluşturmalıyız. Ortak zenginliğimizin hakça adaletçe paylaşımı için çokluğu örgütlemeli, üreten biz yöneten de biz olmalıyız.

Emperyalizme karşı bizler konfedaralist bir zeminde enternasyonalist bir dayanışma ve mücadeleyi mutlaka var etmeliyiz. Demokratik Cumhuriyeti var etmek adına mutlak demokrasi yolunda radikal demokrasi mücadelemizi güçlendirmeliyiz. Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunmaya devam etmeliyiz. Siyaseti ortodoksinin sığlığından, milliyetçi savrulmalardan, oryantalist yaklaşımdan, statükodan, konformizmden, kariyerizmden kurtarmalıyız, özgür siyaseti hep birlikte yaratmalıyız. Siyaseti sokakla, mahalleyle, meclislerle daha güçlü buluşturmanın zamanıdır. Şimdi siyasetin mahalleye dönme zamanı gelmiştir. Ben de öyle yapıyorum… Yolumuz uzun ve zahmetli olsa da direnişimiz gençtir. Yolumuz engellerle dolu olsa da inancımız güçlüdür. Tüm bu inanç ve duygularla, Her birinizi ayrı ayrı selamlıyorum. Ayrılıklar hüzünlü olsa da, yeni buluşmaların coşkusunu bağrında saklar… Dönen dönsün yolundan ben dönmeyeceğim, hepimizin yolu açık olsun, sağlıcakla kalın. Serkeftin Hevalno!"