Tatvan'da polis Ýmam Hatip lisesini basarak müdürü darp etti

Tatvan'da polis Ýmam Hatip lisesini basarak müdürü darp etti

Bitlis’in Tatvan ilçesinde biri sivil, biri resmi kıyafetli iki polis memuru Tatvan Ýmam Hatip lisesini basarak okul müdürüne saldırıda bulundu, müdürlük odasındaki eşyaları kullanılamaz hale getirdi. Polis saldırısına sendikalar ve BDP’den tepki geldi.

Eðitim ve öðretim yılının ikinci günü ve öðrencilerin derslerde olduðu saatlerde Ýmam Hatip Lisesini basan polis memuru M.A, müdür yardımcıları ile toplantı halinde olan okul müdürü Abdulselam Turşanak’ın odasını basarak hakaretler yaðdırdı ve saldırdı.

Edinilen bilgiye göre olay şöyle gelişti: Aynı okulda öðretmenli yapan saldırgan polis memurunun eşi, okul müdürü tarafından görev saatlerinde giriş-çıkışlar konusunda uyarıldı. Bunun üzerine biri resmi kıyafetli diðeri sivil, iki polis memuru okula gelerek müdürü darp etti ve müdürlük odasındaki eşyalara zarar verdi.

Olay üzerine Tatvan Ýmam Hatip Lisesi önünde basın açıklaması düzenleyen eðitim sendikaları yaşanan saldırıyı kınadı. Eðitim-Sen, Eðitim-Birsen, Türk-Eðitim Sen, Özgür-Eðitim Sen in ortaklaşa gerçekleştirdikleri basın açıklamasını Bitlis Eðitim-Sen Şube Başkanı Savaş Ülkü okudu.

Ülkü, “Tek hedefleri yarının teminatı olan gençlerin eðitimine kendilerini adamış, bu uðurda gece gündüz demeden çalışıp emek sarf eden eðitimcilere karşı yapılan bu çirkin saldırıların son bulması ve eðitimcilere karşı yapılan bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması için herkesin daha duyarlı olması gerektiðini düşünüyoruz. Buradan şiddete başvurarak sorunlarını çözmeye çalışanlara şunu söylemek istiyoruz. Bu olaya karışan polis memurunun görevi şiddete başvurmak deðil, eðitimcilere saygı göstermek ve vatandaşın can ve mal emniyetini saðlamaktır. Sonuç olarak yaşanan bu üzücü olayı emniyet teşkilatının da tasvip etmediðini düşünüyoruz olayı şiddetle kınıyor ve buna benzer bir olayın bir daha vuku bulmamasını temenni ediyoruz bu saldırıyı gerçekleştirenlerin güvenliðimizi saðlamakla görevli olan polis memurlarının olması olayı daha vahim hale getiriyor. Bu saldırı bölgedeki güvenlikçi politikaların bir yansıması olarak hakkını buluyor.” dedi.

Yetkililerin olaya kayıtsız kalmaması gerektiðini dile getiren Ülkü, eðitim öðretim yılına böyle tatsız bir olayla başlanmasının zor şartlar altında mesleklerini yürütmek isteyen eðitimcilerin çalışma şevkini kırdıðını söyledi.

Konuyla ilgili bir açıklama da BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioðlu’ndan geldi. 2007 yılında yapılan deðişiklikler sonrası polise tek başına kanun olma yetkisini veren hükümetin, o dönem çeşitli sivil toplum örgütü, sendika, insan hakları savunucuları ile akademisyenlerin yaptıðı uyarılara kulak tıkaması sonucu polis terörünün yaşandıðını söyledi.

Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanununda yapılan deðişikliðin, polise her konumda ve şartta muðlak ifadelerle sınırsız şiddet kullanma hakkı tanıdıðını belirten Zenderlioðlu, şöyle konuştu: “Deðişen yasa sonrası polis şiddetinin ‘Ýşkenceye Sıfır Tolerans’ denilen karakollardan çıkarak sokaklara taştıðını hükümet yetkilileri görmelidir. Yasa deðişikliði sonrası medyaya yansıyan haberlere bakıldıðında polis şiddetinin günden güne arttıðı, sorumlularının cezalandırılmak yerine ödüllendirilerek cesaretlendirildiði görülmektedir. Yapılan yasa deðişikliði polise sınırsız işkence ve şiddet uygulama hakkının yanı sıra Türk polisini dünyanın, ayaðı kayarken en isabetli atış yapabilen polisi konumuna getirmiştir. Hükümet, son derece muðlak ifadelerle sınırsız yetki kullanımı ve bireysel kararlar verme hakkını tanıdıðı polis teşkilatının yapısını göz önünde bulundurarak Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nu bir an önce gözden geçirmek zorundadır.”