Tahliye olan Fincancı: Bu mücadele bitmeyecek!

Cezaevinden çıkan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hakikat vurgusu yaparak, “Her türden silahın önlenebilmesi, kullanımın yasaklanması ve ortadan kaldırılabilmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Türk devletinin Kurdistan Özgürlük Gerillalarına yönelik kimyasal silah kullanımını Medya Haber’e değerlendirdiği için tutuklanıp ceza verilen ve tahliye edilen Türk Tabip Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden çıktı.

Fincancı’yı hak ve hukuk örgütleri temsilcileri Barış Anneleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm ve pek çok kişi karşıladı. Alkış, sloganlarla karşılanan Fincancı daha sonra basın açıklaması yaptı.

HAKİKATİ PAYLAŞMAK SORUMLULUĞUMUZDUR

Gazetecilerin ilgisine işaret eden Fincancı, “Haber yapmayanlar, sesini çıkarmayanları bir kenara koyuyoruz” dedi. Korkunun ecele faydasının olmadığını söyleyen Fincancı, “Ne gördükse, hakikat neyse onu paylaşmak biz insan hakları mücadelesi yürütenlerin ve hekimlerin sorumluğu olduğu gibi sizlerin de bunu kamuoyuna iletme sorumluğumuzdur. Bu günler geçtiğinde sorumluluğunu yerine getirmiş ve getirmemiş olanları hep birlikte göreceğiz” diye kaydetti.

Verilen cezaya da tepki gösteren Fincancı, “Bu çok anlamsız bir durum. Bir kanalın yayın politikasının suç olarak tanımlanmasının ve sonra da o ‘suçun’ bana atılması akıl alır gibi değil. Ben ancak kendi suçumdan sorumlu olabilirim. Bu suçta insanlığa karşı sorumluluk taşıma suçudur. Sonuç olarak biliyoruz. Daha önce  ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ diyen hekim arkadaşlarımız var. Tabii ki biz insan hekimleri insan sağlığını önceleyeceğiz. Savaşlara karşı olacağız. Her türden silahın önlenebilmesi, kullanımın yasaklanabilmesi, ortadan kaldırılabilmesi için de elimizden geleni yapacağız. Çünkü yalnızca insanları ele almamak lazım. Üzerinde yaşadığımız bu yer küre ve evren için zararlı olan bu tür girişimlerin önünde durmak hepimizin sorumluğudur ve mücadeleye geriletmeden sürdüreceğiz” diye konuştu.

YABANCI MAHPUSLARIN DURUMU KÖTÜ

Bakırköy Cezaevi’nde tanık olduğu hak ihlallerine de değinen Fincancı, özellikle yurt dışından gelmiş ve Türkiye’de tutuklanmış kadınların çok kötü koşullarda tutulduğuna dikkat çekerek, “ Ne yazık ki avukatları da yok paraları da ve hayatta kalmak , gereksinimlerini karşılayabilmek için özelleştirilmiş ve ticarete araç edilmiş bu cezaevlerinde çok düşük ücretlere çalışmak zorundalar” diye konuştu.

SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞİM ENGELLENİYOR

Öte yandan cezaevinde genel olarak sağlık hizmetlerine erişimin engellendiğini belirten Fincancı, “Hastanelere kelepçeli getirilip götürülme ve sevk araçlarının son derece rahatsız ve sağlıksız olması edeniyle pek çok insan hastaneye götürülmekten kaçınıyor” dedi.

YILLAR SONRA AYNI TECRİT ORTAMINA DÖNÜLMÜŞ

Özellikle tecrit koşullarının giderek ağırlaştığına da dikkat çeken Fincancı, insanların birbirini görmesi, konuşması engellendiğine işaret etti. Geçmişte sohbet hakkı için yüzlerce insanın ölüm oruçlarında yaşamını yitirdiğini anımsatan Fincancı, “23 yıl sonra bugün görüyoruz ki ancak yeniden aynı tecrit ortamına geri dönülmüş durumda. Yıllarca tecritte kalan insanlar var. Hiç kimseyi görmeden, hiç kimseyle konuşup, görüşemeden yaşamak zorunda olan insanlar var. Bunlar ciddi ihlaller elbette” vurgusunda bulundu.

TTB’Yİ KAPATMAK O KADAR KOLAY DEĞİL!

TTB’nin iktidar tarafından kapatılmak istenmesini konusunda da açıklama yapan Fincancı, TTB’yi kapatmanın o kadar kolay olmadığını kaydederek, “Bugün duruşmada da gördünüz. Dünya Tabipler Birliği'nin Avrupa Daimi hekimler Komitesi’nin temsilcileri, uluslararası alandan pek çok meslektaşımız buradaydı. Ve bir ülkenin hekim örgütünü kapatabilmek, aynı zamanda dünyayla da ilişkileri tümüyle ortadan kaldırmak demektir. Çünkü biz dünyada evrenselliğin temsilcisiyiz. Dolayısıyla da onların hapsedilmesi, onların meslek örgütünün kapatılması söz bile edilemez. Böyle girişimlerde bulunabilirler. Daha önce de bulundular. Ama sonunda ondan vazgeçmek zorunda kaldılar. Biz gene onların vazgeçmesi için bu mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

‘BU MÜCADELE BİTMEYECEK’

Mücadeleye devam edeceklerini belirten Fincancı, son olarak “Bu mücadelede yanımızda olan ve ne yazık ki hukuki ortadan kaldırılmış bir ülkede hukukta ve adalette ısrar eden avukatlarıma, mecliste bizimle yan yana duran, sesimizi orada da duyuranlara ve mücadele arkadaşlarıma teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Biz mücadeleye devam edeceğiz. Bu mücadele bitmeyecek” dedi.