Suruç soruşturmasını 3 değil 1 savcı yürütüyor

33 devrimcinin faşist dinci DAİŞ tarafından öldürüldüğü Suruç katliamı soruşturmasını, hükümet yetkililerinin iddia ettiğinin aksine 3 değil 1 savcı yürütüyor.

33 devrimcinin faşist dinci DAİŞ tarafından öldürüldüğü Suruç katliamı soruşturmasını, hükümet yetkililerinin iddia ettiğinin aksine 3 değil 1 savcı yürütüyor.  
 
33 devrimcinin öldürüldüğü Suruç katliamı soruşturmasına ilişkin olarak bilgi almak üzere Urfa'ya gelen Suruç İçin Adalet Platformu, bugün Urfa Adliyesi'ndeydi. 
 
Platform ilk önce Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı'nda randevu talep etti. Başsavcılık, saat 15.00'de avukatlarla görüşeceğini söyledi. 
 
BAŞSAVCI'NIN BİR ANDA İŞİ ÇIKTI
 
Ancak avukatların, adliye önünde açıklama yaptığı sırada görüşme "iş yoğunluğu" gerekçesiyle iptal edildi. 
 
Avukat Özlem Gümüştaş, dün geldikleri Suruç'ta katliama tanık olan Amara Kültür Merkezi ile HDP ve DBP il eşbaşkanları ile görüştüklerini anlattı, Suruç İçin Adalet Platformu hakkında bilgi verdi. 
 
Platform, Urfa Barosu'nun da destek verdiği açıklamanın ardından soruşturma savcısı İhsan Güngör ile görüştü. 
 
SORUŞTURMAYI TEK SAVCI YÜRÜTÜYOR
 
Edinilen bilgiye göre Savcı İhsan Güngör, soruşturmayı tek başına yürüttüğünü söyledi. Katliamın ardından devlet yetkililerinden gelen açıklamada soruşturma için 3 savcının görevlendirildiği belirtilmişti. 
 
Otopsi raporlarının yeni tamamlandığını, kimi MOBESE görüntülerinin dosyaya geldiğini söyleyen Güngör, avukatlara "Failin bağlantılarını araştırıyorum. Bu tek başına işleyebileceği bir suç değil. Başka bağlantıları üzerinde duruyorum. IŞİD üzerinde duruyorum. Adıyaman'a yönelik bir araştırma da yapıyorum. Failin anne ve babasının dinlenmesi için talimat gönderdim" dedi. 
 
SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ İSTENDİ
 
Avukatlar savcı Güngör'e soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini de sundu. 
 
Kobanê'nin yeniden inşasına katılmak üzere Suruç'a gelen SGDF'lilerin tüm harekat planlarından Urfa ve Suruç Emniyet Müdürlükleri, jandarma, kaymakamlık ve idari kurumların bilgisi olduğuna dikkat çekilen dilekçede, katliamdan önce Amara Kültür Merkezi'nin önünde ya da etrafında hiçbir polisin bulunmadığı belirtildi. Patlamanın ardından polisin yaralıları taşımaya çalışan gençlere saldırdığına, yolları yaralıların taşınmasını engelleyecek bir biçimde kapattığına dikkat çekilen dilekçede, katliamın bir numaralı faili olan Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün DAİŞ'le olan bağlantısı vurgulandı, “Terörist hiçbir güvenlik kontrolüne tabi tutulmaksızın, deyim yerindeyse elini kolunu sallayarak Amara Kültür Merkezi’ne girmiş ve bu katliamı gerçekleştirmiştir” denildi. 

Avukatlar, Suruç katliamının insanlığa karşı suç olduğunun altını çizdi. Soruşturma sürecine dair eleştiri ve önerilerini de sıralayan avukatlar, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılarak, kamuoyunun denetimine açılmasını istedi. Failin bağlantılarının ortaya çıkartılması ve "örgütlü suç" yönünden inceleme yapılmasını talep eden avukatlar, olay yerinden bir ay geriye dönük MOBESE görüntülerinin de dosyaya konulmasını istedi. 
 
ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURACAKLAR
 
Urfa'daki çalışmalarını tamamlayan Suruç İçin Adalet Platformu, gizlilik kararının kaldırılması için 26 Ağustos'ta Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunacak.