Suruç Aileleri, 500'üncü günde buluştu
Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 500'üncü günü dolayısıyla bir araya geldi. Aileler, Suruç Gazisi Güneş Erzurumluoğlu'nun tedavisi için başlatılan "Güneş'e el ver" kampanyasına da destek çağrısı yaptı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 500'üncü günü dolayısıyla bir araya geldi. Aileler, Suruç Gazisi Güneş Erzurumluoğlu'nun tedavisi için başlatılan "Güneş'e el ver" kampanyasına da destek çağrısı yaptı.
“Kobanê’yi yeniden inşa ediyoruz” şiarıyla Kobanê'ye yardım götürürken DAİŞ çetelerinin gerçekleştirdiği bombalı saldırıda 33 devrimcinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı'nın üzerinden tam 500 gün geçti. Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 500. günü dolayısıyla İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Suruç gazileri, SGDF üyeleri, ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu, Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatları, İHD yöneticileri de katıldı.
'KATLİAM SORUMLULARI KORUNUYOR'
Toplantıda ilk konuşmayı SGDF Eş Başkanı Özgen Sadet yaptı. Dosyadaki gizlilik kararına dikkati çekerek, "Katliamdan sorumlu olanlar, önlem almayanlar korunmak isteniyor" diyen Sadet, Suruç yaralılarının tedavisinin sürdüğünü, defalarca gözaltına alındığını, tutuklandığını, yargılandığını hatırlattı. Sadet, katliamda yaralı kurtulan ve tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürmeye çalışan Güneş Erzurumluoğlu'nun, yürümesi için yeni bir umudun doğduğunu hatırlatarak, bunun için "Güneş'e el ver" kampanyası başlatıldığını söyledi. Devletin, kampanyayı engellemeye çalıştığına dikkati çeken Sadet, Erzurumluoğlu'na cezalar kesildiğini belirtti. Sadet, kampanyaya destek verilmesi için çağrı yaptı.
Sadet, "Bunların hesabını vereceksiniz. Sokaklarda, her yerde olacağız. Tutuklamalarınız, cezalarınız bizi yıldıramayacak. Adalet mücadelemiz sürecek" diye konuştu.
Aileler adına basın açıklamasını Suruç'ta yaşamını yitiren Cemil Yıldız'ın eşi Sultan Yıldız okudu. Yıldız, şunları aktardı: "500 gün önce umutlarını ve neşelerini Kobanê'nin yollarıyla buluşturan 33 düş yolcusu tüm dünyanın gözleri önünde katledildi. 500 gün önce bugün tarihte kanlı bir utanç olarak kalacak katliam il-ilçe emniyet müdürlüğü, valilik, kaymakamlık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığının bilgisi dahilinde gerçekleştirildi. Suruç’un ardından acılar dinmedi; 10 Ekim'de Gar Meydanı'nda, 4 Ayaklı Minare'nin altında, buzdolaplarında bekletilen bebeklerde, vahşet bodrumlarında ve daha nice yerde yüreğimiz tekrar tekrar kanadı."
Yıldız, şöyle devam etti: "Katliamda sorumluluğu bulunan devlet görevlilerinin, Amara’nın çıkışında ambulansların önünü kesenlerin, bu katliama göz yumanların hesap vermesi için yolumuzu defalarca Suruç’a doğrulttuk. Ancak en büyük engellerimizden birisi olan gizlilik kararı defalarca karşımıza çıktı. Katliamın üzerinden 500 gün geçti ve katliam dosyasında gizlilik kararı hâlâ sürmektedir."
Yıldız, defalarca Suruç'ta savcılarla görüşmeye çalıştıklarını ancak taleplerinin karşılanmadığını belirtti. Yıldız, dosyanın savcısının üç kez değiştirildiğini de hatırlattı.
Geçtiğimiz hafta dönemin Suruç İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Yapıal'ın yargılandığı davanın duruşmasının görüldüğünü anımsatan Yıldız, katliama göz yuman Yapıal'ın sadece "görevi kötüye kullanmaktan" yargılandığına, ifadesinin ise gizlice alındığına işaret etti. “Adaletten ve bizlerden kaçamayacaksınız” diyen Yıldız, “33'lerin inançlarını kuşanan bizler, onların ardılları ile beraber adalet mücadelesinde yerimizi çok önce aldık” dedi.
'ADALET MÜCADELESİNİ BİRLİKTE OMUZLAMALIYIZ'
Suruç İçin Adalet İnisiyatifi'nden Avukat Özlem Gümüştaş da dava sürecine ilişkin bilgi verdi. 28 Kasım'da Yapıal'ın yargılandığı davanın duruşmanın görüldüğüne değinen ve 9 Ocak'a ertelendiğini hatırlatan Gümüştaş, savcının ailelerin görüşme talebini "bana anlatacakları yeni bir şey yok" diyerek reddettiğini söyledi. Savcının gizlilik kararını sürdüreceğini de söyleyen Gümüştaş, şunları dile getirdi: "Bu bir siyasi tutum. Suruç İçin Adalet Platformu olarak, 'bu davalar toplumsal muhalefetle birleşmez, gerçek bir adalet mücadelesine dönüşmezse tozlu raflarda unutulmaya yüz tutar' diyerek mücadele sözü vermiştik. Bu sorumlulukla adalet mücadelesini sürdürüyoruz. Bu katliamı işleyen ve arkasında duranlar, yüzleşmenin engellerini yaratanlar yeni suçlar yaratmaya devam ediyor. OHAL ve KHK süreci adalet arayışımızı tümden ortadan kaldırıyor. OHAL ve KHK'ler, sorumluları yargılamama zırhı olarak kullanılacak önümüzdeki günlerde. Bu bir savaş suçudur. Saray çeteleri 20 Temmuz'dan beri işledikleri tüm suçlar için halklar önünde bedel ödeyecek. Böyle bir tarihsel davayı omuzladık, kamuoyunu da bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz."
'BÖYLE BÜYÜK DEVLET OLUNMAZ'
Suruç Yaralıları ve Tanıkları Oluşumu adına konuşan Suruç Gazisi Çağla Seven ise, "29 yaşındayım, yaşım kadar ameliyat oldum" diyerek konuşmasına başladı. Seven, "Büyük bir devlet olmanın yolu insan yaşamına sahip çıkmaktan geçer. Bir davaya bile bir gizlilik kararı veren ülke büyük devlet olma yolunda değildir" dedi.