Süresiz dönüşümsüz açlık grevine 7 cezaevi daha katılıyor

Süresiz dönüşümsüz açlık grevine 7 cezaevi daha katılıyor

PKK ve PAJK’lı tutsakların başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevi 10. gününe girerken, tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya 24 Eylül tarihinden itibaren 7 cezaevinin daha açlık grevi eylemine katılacaðını duyurdu. Kürt halkını cezaevlerindeki direnişi serhildanlarla desteklemeye çaðırdı.

PKK ve PAJK’lı tutsakların Kürt Halk Önderi Öcalan’ın saðlık-güvenlik-özgürlük koşullarının saðlanması ve aðırlaştırılmış tecritin kaldırılması talebiyle başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 10.gününde.

Tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, Türk devletinin taleplerine yanıt vermek yerine, askeri ve siyasi operasyonları tırmandırdıðına, cezaevlerinde sürgün politikalarına aðırlık verdiðine dikkat çekti. Şu ana kadar 6 cezaevinde sürdürülen açlık grevlerine 7 cezaevinin daha katılacaðını açıkladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tutulduðu Ýmralı’dan 15 aydır haber alınamadıðına dikkat çekilen açıklamada, “Sömürgeci Türk devleti ve onun yürütücü gücü olan AKP hükümeti, bu topraklarda Kürt ve Türk halklarının barış ve bir arada yaşamasının tek teminatı olan Önder Apo üzerinde tarihinin en alçakça işkencesini uyguluyor; Önder Apo üzerindeki tecrit ve işkence 15. aya girmiş durumdadır. Kürdistan halkı ve dünya kamuoyu önder APO ile ilgili tek bir haber alamamaktadır; bizler önderliðimizin yaşayıp yaşamadıðını, Ýmralı işkence sisteminde neler olup bittiðini bilmiyoruz” denildi.

Öcalan üzerinde 13 yıldır aðır bir işkence ve zulmün uygulandıðını kaydeden tutsaklar, 15 aydır uygulanan tecrit ve işkenceyle Öcalan şahsında Kürt halkının teslim alınmak istendiðini belirtti.

TÜRK DEVLETÝ SÜRGÜN POLÝTÝKALARINA AÐIRLIK VERDÝ

Başlattıkları açlık greviyle Öcalan üzerindeki tecritin sona erdirilmesi, saðlık-güvenlik-özgür hareket koşullarının saðlanmasını talep ettiklerini hatırlatan tutsakların açıklaması şöyle devam etti:

“Önderliðimiz üzerinde yürütülen tecridin sona erdirilmesi, önderliðimizin saðlık, güvenlik ve özgürce hareket etmesinin koşulsuz bir biçimde saðlanması ve ana dilimiz üzerindeki ırkçı ve inkarcı, asimilasyoncu politikalara son verilerek, başta mahkemeler olmak üzere, eðitim ve öðreniminin önündeki tüm engellerin kaldırılması talebiyle, 12 Eylül 2012 tarihi itibarıyla açlık grevine başladıðımızı belirtmiş ve bu taleplerimizin karşılanmaması halinde, eylemimizi tırmandıracaðımızı belirtmiştik. Türk devleti, AKP-Erdoðan rejimi bu güne kadar taleplerimize yanıt vermedi. Bunun yerine, halkımıza, özgürlük gerillamıza askeri ve siyasal soykırım operasyonları ile cevap verdi, cezaevlerinde sevk-sürgün politikalarına aðırlık verdi. Bu faşist ve soykırımcı politikaları hiçbir biçimde kabul etmeyeceðimizi tüm kamuoyuna ve halkımıza ilan ediyoruz.”

AÇLIK GREVLERÝ YAYILIYOR

Açıklamada 12 Eylül tarihinde Diyarbakır D tipi, Diyarbakır E tipi, Bolu F tipi, Kandıra 1 Nolu, Kandıra 2 Nolu ve Siirt başta olmak üzere toplam 6 cezaevinde başlayan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine yeni katılımlar olacaðı bilgisi de verildi.

24 Eylül 2012 tarihinden itibaren Bakırköy, Edirne, Erzurum, Rize, Midyat, Silivri ve Mardin Cezaevleri’ndeki PKK ve PAJK’lı tutsakların açlık grevi eylemine katılacakları açıklandı.

YAŞANACAK ÖLÜMLERDEN TÜRK DEVLETÝ SORUMLU OLACAK

Türk devletine de seslenen tutsaklar, “taleplerimizin karşılanmaması halinde olabilecek hiçbir sorumluluðu kabul etmeyeceðiz. Yaşanacak tüm ölümlerden, arkadaşlarımızın şahadetinden Türk devleti, Erdoðan ve AKP hükümeti-yargısı sorumlu olacaktır” uyarısında bulundu.

KÜRT HALKINA SERHÝLDAN ÇAÐRISI

Açıklamada Kürt halkına da şu çaðrıda bulunuldu:

“Şimdi özgürlüðümüz için ayaða kalkma zamanı, şimdi onurumuzu koruma zamanı, şimdi bu işkence ve zulüm düzenine, bu bezirgân saltanatına, bu ırkçı ve işkenceci devlete karşı ayaða kalkma serhildan hareketine katılma zamanı; unutulmamalıdır ki, hiçbir şey onurumuz ve özgürlüðümüzden daha deðerli deðildir. Onurumuz ve özgürlüðümüz için, kendi ülkemizde eşit ve baðımsız yaşamak için, gün bu gündür.

Analarımızın gözyaşını dindirmek için, binlerce şehidimizin anısı için, Roboski de katledilen masum insanlarımızın ahı için, tüm halkımızı; önderliðimizin özgürlüðü, halkımızın kurtuluşu, özgür Kürdistan’ın inşası için serhıldana çaðırıyoruz.”