Ýsveç Kürt Konseyinin Önderliðin özgürleşmesine kadar sonsuz direniş sloganıyla düzenlediði Ýskandinavya 16. Kürt Kültür Festivali 15 Eylül Cumartesi günü Stockholmun Solna semtinde yapıldı. Batı Kürdistanda Kürt Halkının büyük kazanımlar elde etmesi, Kuzey Kurdistanda direnişin yükselmesi ve yeni bir safhaya girişi festivalde nitelik ve nicelik olarak etkisini gösterdi. 6 bin Kürdistanlının katıldıðı festival çoşkulu bir ortamda gerçekleşti. PKK, Kürdistan ve PJAK bayrakları, şehitlerin resimleri, Rojava ve Kuzey Kürdistandaki direnişin selamlandıðı pankratlarla donaltılan salonda Biji Kürdistan, Öcalana Özgürlük sloganları yankılandı.
Kürt Halk Önderi Öcalana Özgürlük talebiyle Avrupa turuna çıkan Özgürlük Otobüsü Ýsveçin Helsinborg, Göteborg, Gävle ve Uppsala illerine uðradıktan Cumartesi günü PKK bayrakları ve Öcalanın resmi bulunan flamalarını taşıyan arabaların oluşturduðu bir konvoy eşliðinde Stockholma giriş yaptı. Ýl merkezinde bir tur atan otobüs binlerce Kürdistanlı tarafından heyacan ve çoşku ile karşılandı.
Zafer işaretleri ve alkışlarla otobüsü karşılayan Kürdistanlılar Biji Serok Apo, PKK Halktır, Halk Burada, Öcalana Özgürlük sloganlarını haykırdı. Çocuklardan oluşan folklor ekibi de davul zurna eşliðinde Kürt halk oyunlarını sergileyerek otobüste bulunanları selamladı.
Saat 17.00 sularında başlayan festivalin ilk konuşmacısı Kon-Kurd Başkanı Ýsmet Kem Türkiye ve Kürdistanda yaşanan son gelişmeleri özetledikten sonra Öcalana Özgürlük Ýnsiyatifinin başlattıðı imza kampanyası ve otobüs turları hakkında bilgi verdi. Türk Devletin Kürt Özgürlük Hareketinin diyalog ve barış istemine, baskı, şiddet ve katliamları yoðunlaştırmakla cevap verdiðini söyledi. AKPnin inkarcı ve uzlaşmaz politikasına karşı Kürdistanda mücadelenin yükseldiðini, bunun da Avrupada yaşayan Kürdistanlılara yükümlülükler getirdiðini hatırlattı. Öcalana özgürlük talebiyle başlatılan kampanyanın önemini vurgulayan Kem tüm Kürdistanlılara sokak sokak, ev ev gezerek imza toplamaları çaðrısında bulundu.
Center (Merkez) Partisi Milletvekili Abir Al-Sahlani Kürt Halkının Avrupanın en büyük halklarından biri olduðunu ve mücadelesinin tüm Orta-Doðuyu etkilediðini, Kürtlerin yaşadıkları ülkelerdeki devletlerin Kürt Halkının kendi kaderini tayin hakkına saygı göstermeleri gerektiðini söyledi. Türkiyenin Kürt halkının özgürlük istemlerine şiddet ve tutuklamalarla cevap verdiðini belirten Al Sahlani AKP Ýktidarına cezaevindeki tüm tutukluları serbest bırakması çaðrısında bulunduktan sonra konuşmasını Yaşasın Özgür Kürdistan diyerek noktaladı.
Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş AKP Ýktidarının baskı ve saldırılarını yoðunlaştırdıðını ve 7 bini aşkın aydın ve politikacıyı cezaevlerinde tuttuðunu hatırlattıktan sonra katılımcıları KCK tutsakları adına selamladı. Siyasi tutsakların Öcalanın özgürleştirilmesi talebiyle açlık grevlerine başladıklarını belirttikten sonra şunları söyledi.
Son dönemlerde Türk devleti korku içerisinde. Kürt Halkının giderek yükselen mücadelesine karşı ne yapacaðını şaşırmış, panik halinde saldırılarını yoðunlaştırmıştır. Gösteriler gaz bombaları ile bastırılmaya çalışılıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Kürt Halkı onlara asla boyun eðmeyecek. Erdoðan Milletvekillerimize ya Kandile gidin, ya da Mecliste kalın diyor. Erdoðan biz Mecliste meydanı sana bırakmayacaðız. Meclisi sana zindan edeceðiz. Türk devleti Kürt Halkını siyasetin dışına itmek istiyor. Ancak biz giderek güç kazanmaya, gücümüze güç katmaya devam ediyoruz. Artık geceleri de uykularınızı kaçıracaðız.
Erdoðanın barış deðil savaş istediðini söyleyen Demirbaş, Erdoðanın sonunun savaş çıðırtkanlıðı yapan Tansu Çillerden farklı olmayacaðını belirtti. Demirbaş, son 30 yıl içinde Türk Devletinim Kürt Halkının mücadelesini ezmek için her türlü savaş taktiðini denediðini, sadece barışcıl çözümü denemediðini söyleyerek AKP Ýktidarına savaş politikasından vazgeçmesi ve sorunu diyalogla çözmesi çaðrısında bulundu. Adres olarak da Öcalan, PKK ve BDPyi gösterdi.
Demirbaş Kürtçenin seçmeli dil yapılmasına da deðindi. AKPye destek veren Kürtlerin Erdoðanın bu tutumundan hayal kırıklıðına uðradıklarını belirterek Erdoðana şu cümlelerle yüklendi. Sen Allahtan büyük müsün Allahın verdiði dili iki saatle sınırlıyorsun. Kürt dili Kürtlerin kimliðidir. Dil olmadan kimlik de olmaz. Ya Kürtlerin dillerini ve haklarını tanıyacaksın ya da gideceksin. Artık Kürtler 35 yıl öncesi Kürtler deðil. Köleliði kabul etmiyoruz. Senin savaş taktiklerin, napalm bombaların, en modern silahların Kürtlerin mücadelelerini bastıramaz. Barış istiyorsan Kürtlerin Demokratik Özerklik taleplerini karşılayacaksın. Eðer Kürtlerle kardeşliði kabul etmiyorsan komşuluðu kabul etmek zorunda kalacaksın. Biz kararımızı verdik. Kararımız Demokratik Özerkliktir. Bize köle olun, köleliði kabul edin diyorsunuz. Bunu asla kabul etmeyecek ve özgür Kürdistan kurulana dek mücadelemizi sürdüreceðiz.
Demirbaş Batı Kürdistanda Kürt Halkının adım adım demokratik özerkliði inşa ettiðini söyledikten sonra tüm Kürtlere Batı Kürdistanlıların mücadelelerini desteklemeleri çaðrısında bulundu. Demirtaşın konuşması sık sık alkış ve Biji Serok Apo, Biji Kürdistan sloganları ile desteklendi.
Konuşmacılar arasında bulunan ancak son anda başgösteren teknik bir nedenden dolayı festivale katılamayan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim link aracılıðı ile Kürdistanlılara seslendi. Kürt Halkının Batı Kürdistanda kurtuluşu ve demokratik özerkliði kurmak için ayaða kalktıðını hatırlattıktan sonra yeni biçimlenen Orta-Doðuda Kürtlerin etkin ve büyük bir güç olduklarını dost ve düşmanın kabul etmek zorunda kaldıðını söyledi. Batı Kürdistan Halkının hiç bir ülke veya halkı tehdit etmediði gibi bölgede yaşayan Türk, Arap ve Acem Halklarıyla barış içinde ve kardeşce yaşamak istediðini ancak kendilarine yönelebilecek bir saldırıya karşı da sonuna kadar direneceklerini vurguladı.
Festivale katılanlar Müslümün konuşmalarına sık sık Biji Rojava, Biji Kürdistan sloganlarını atarak destek verdiler.
Öcalanın konuşmalarından derlenen klipler ve günümüzde Kürdistanda yaşananlar da salonda bulunan iki televizyon ekranına yansıtıldı. Kürdistanlılar bu esnada çoşku ile Biji Serok Apo sloganını attılar. KCK Başkanı Murat Karayılan da sinevizyon aracılıðı ile Kürdistanlılara seslendi. Türk devletinin sürdürdüðü savaşa karşı direnişin yeni bir safhaya girdiðine dikkat çektikten sonra yurtdışında yaşayan Kürdistanlılara Önderliklerine sahip çıkma ve mücadeleyi yükseltmeleri çaðrısında bulundu.
Seyidxan, Ali Mansur, Erol Berxwedan, Chopy ve Fidanın söyledikleri Kürtçe türkü ve şarkılar eşliðinde yüzlerce Kürdistanlı birlikte halay çekti. Son olarak sahnede yer alan Ciwan Haco şarkılarına başlamadan önce Batı Kürdistan Halkının mücadelesini selamladı. Türkiyede Kürt Halkının dilini, kültürünü ve kimliðini istediði için saldırılara uðradıðını söyledi ve Öcalan başta olmak üzere cezaevlerinde bulunan 8 bin tutsaðın serbest bırakılmasını istedi.