Aralarında Özgür Eðitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi'nin de bulunduðu sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşan bir heyet, Roboski Köyü'nü ziyaret etti. Ziyaret esnasında konuşan Tanrıverdi, Roboski katliamının Kürt kimliðine karşı devletin sürdürdüðü tutumun devamı olduðunu kaydederek, dökülen onca Kürt kanının nedeninin devletin asimilasyon politikaları olduðunu söyledi.
Şırnak'ın Uludere Ýlçesi'ne baðlı Roboski (Ortasu) Köyü'nde Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 Kürt sivilin yaşamını yitirmesinin yıldönümü nedeniyle aralarında Özgür Eðitim Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Özgür Eðitim Sen Yönetim Kurulu üyeleri, Özgür-Der bölge şube başkanları ve yöneticilerinin yanı sıra Özgür Üniversiteliler Derneði üyelerinden oluşan heyet, katliamın gerçekleştiði Roboski köyünü ziyaret etti. Heyet üyeleri, köye girdikten kısa bir süre sonra köyün girişine Türkçe yazılı 'Roboski 34' yazılı levha astı. Burada kısa bir konuşma yapan Özgür Eðitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, bölgede bütün il, ilçe, köy ve mezraların isimlerinin Türkçe'ye çevrildiðini ve yer isimlerinin deðiştirilmesine tepki göstermek için girişimlerde bulunduklarını söyleyerek, "Bizler Roboski'ye gerçek ismini burada iade etmek ve yaşamını yitiren 34 masum yurttaşın katledilmesinin yıldönümüne dikkat çekmek amacıyla buradayız. Umarım hükümet bunu görür ve yerleşim yerlerinin gerçek isimlerini iade eder. Anadilde eðitimin, bölge isimlerinin önündeki engelleri bir an önce kaldırırlar" dedi.
KATLÝAM EMRÝNÝ VERENLER UTANMADI
Köyün girişinde yapılan kısa konuşmanın ardından heyet katliamda yaşamını yitiren 34 sivil yurttaşın defnedildiði Gülyazı Köyü Mezarlıðı'nı ziyaret etti. Heyete katledilen 34 yurttaşın aileleri de eşlik etti. Mezarlıðın girişinde okunan duaların ardından heyet adına tekrardan bir konuşma yapan Özgür Eðitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, 28 Aralıkta 2 bidonluk hayallerin, tonlarca bombanın ateşi altında paramparça edildiðini belirterek, "Kar kızıla boyandı, beyazlıðından utandı. Bir yıl geçti. Şimdi gencecik bedenleri karın altında yatıyor ama katliam emrini verenler utanmadı" dedi. Hükümetin katliam sonrası buz gibi soðuk bir açıklama yaptıðını kaydeden Tanrıverdi, "Sanki ölenler insan deðildi. Sıradan basit bir açıklama yaptılar. Bir 'iletişim hatası' deyip geçtiler. Onlara göre bir Kürt'ün başına 'iletişim hatası sonucu' bu tür yanlışların olmasından daha sıradan ne olabilirdi ki? Diyarbakır cezaevinde 100 binler 'yanlışlıkla' işkencelerden geçirilmemiş miydi? KCK davasından on bin insan içerde deðil mi? Bunlar 5-10 yılı çalındıktan sonra 'yanlışlık olmuş' denip bırakılmayacak mı?" diye sordu. Roboski katliamının Kürt kimliðine karşı devletin sürdürdüðü tutumun devamı olduðunu kaydeden Tanrıverdi, dökülen onca Kürt kanının nedeninin devletin asimilasyon politikaları olduðunu söyledi. Aradan bir yıl geçmesine raðmen faillerin hala hukuk karşısına çıkarılmadıðını vurgulayan Tanrıverdi, "Kürt'e yapılan, yapıldıðı yerde kalır mantıðıyla mı barışı getireceksiniz?" diyerek tepki gösterdi.
PARTÝNÝZÝN BAŞINDAKÝ ADALETTEN UTANIN
Tanrıverdi konuşmasının devamında şunları söyledi: "Bu masum kanların üzerine yatamazsınız. Kan tutar sizi. Devletin 80 yıllık asimilasyon ve zulüm politikalarını sahiplenmek size mi düştü? Kendinize gelin. Bari partinizin başındaki 'adaletten' utanın. Sizin adalet teraziniz söz konusu Kürtlerin masum kanları olunca tartmıyor mu? Kürt kanı 'bilinmeyen bir kan türü' olarak mı tanımlanıyor adalet terazinizde? Başbakan 'Roboski meselesini gündem de tutanlar teröristlerdir' diyor. Evet, bizler de teröristiz. Ama biz; masum insanları bombalayan teröristlerden deðiliz. Ama biz ayıran, bölen, parçalayan, işkence eden, faili meçhul cinayetler işleyen, yok sayan, aşaðılayan, kardeşi kardeşe kırdıran, asimile eden teröristlerden deðiliz. Biz masumların kanlarının hesabını soran, faili meçhullerin hesabını soran, asimilasyona karşı çıkan, Kürtleri, Türklerle her açıdan eşit ve kardeş gören, ırkçı dayatmalara karşı çıkan, kardeşlik, sevgi, barış diyenleriz. Artık yeter silahlar sussun diyen, adalet isteyen teröristleriz. Bizler barış istiyoruz. Adalet istiyoruz. Tüm renklerimizle birlikte insanca yaşamak istiyoruz. Katliamdan sorumlu olanların ve suçluların bir an önce yargının karşısına çıkarılmasını ve devletin Roboski halkından özür dilemesini istiyoruz" dedi.
Heyet, yaşamını yitirenler için okuduðu duanın ardından köyden ayrıldı.