Seyit Rıza ve arkadaşları Dersim’de anıldı
Seyit Rıza ve arkadaşları Dersim’de anıldı
Seyit Rıza ve arkadaşları Dersim’de anıldı
Seyit Rıza, oğlu Resik Hüseyin ve 5 arkadaşı ile idam edilişlerinin 77’inci yıl dönümünde katliamın gerçekleştiği yerlerden biri olan Dersim’in Ovacık ilçesine bağlı Dereyi Meytu mezrasında anıldı. Katledilenler için mumlar yakılan anmada, Türkiye'nin karanlık tarihle yüzleşmek zorunda olduğu ifade edildi.
Dersim Kent Meclis Girişimi üyeleri, 1937-38 yılları arasında soykırıma tabi tutulan Dersim'de direnişinin önderlerinden Seyit Rıza'nın, oğlu Resik Hüseyin ve 5 arkadaşı ile birlikte yakalanmaları sonrası Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edilmelerinin 77'inci yıldönümü olması dolayısıyla katliamın gerçekleştirilen yerlerden biri olan Ovacık ilçesinin Heniye Dızdu (Hırsızpazar) köyüne bağlı Dereyi Meytu mezrasında anma töreni düzenledi.
Anmaya, kitlenin yanı sıra Dersim Belediyesi eş başkanları Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul da katıldı.
Törende, Dersim direnişinin önderlerinden Seyit Rıza'nın fotoğrafının yer aldığı Kürtçe ve Türkçe "Toprağa kefensiz düşenler karanlığı aydınlatan ışığımızdır" yazılı pankart taşındı.
1937-38 Dersim soykırımında yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından Dersim Kent Meclis Girişimi adına konuşan Leman Çevrim, Seyit Rıza, oğlu Resik Hüseyin ve Dersim'in ileri gelenlerinin hukuksuzca bir yargılama ile Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edilmesinden bugüne geçen 77 yıla rağmen Seyit Rıza ve beraberindekilerin mezar yerlerinin hala bilinmediğini söyledi.
Devletin idamlarla, Dersim'e acısı bugün hala yüreklerde olan bir trajedi yaşattığını ifade eden Çevrim, kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk demeden 70 bin kişinin vahşice katledildiğini anlattı.
Çevrim, yine katliam yıllarında birçok çocuğun kara vagonlara atılarak çeşitli illerde evlatlık olarak verildiğini de hatırlattı. "Dersim katliamı ve sonrasında on binlerce çocuk, kadın ve erkeğin insanlık vicdanını derin bir şekilde yaralayan, hayal bile edilemeyecek kötülüklerin kurbanı olduğu tarihsel bir gerçektir" diyen ve sözlerine tanıkların ifadeleriyle devam eden Çevrim, 1937-38'de Dersim'de planlı bir katliamın gerçekleştirildiğini vurguladı.
Çevrim konuşmasının devamında Dersimliler olarak taleplerini şöyle sıraladı.
"Gerçeklerin ortaya çıkartılması ve hakikatin tamamının kamuoyuyla paylaşılması, Seyid Rıza ve diğer Dersim önderlerinin kemiklerinin akıbetinin açıklanması ve teslim edilmesi, mağdurların onurlarını, itibarların ve haklarını iade eden resmi bir açıklama yapılması, sorumlulukların kabulünü ve gerçeklerin tanınmasını içerecek bir şekilde kamuoyundan özür dilenmesi, mağdurlar adına resmi anma töreni düzenlenmesi, ihlallerin doğru bir anlatımının uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası insancıl hukuk eğitimi ve çalışmalarına yönelik dokümanlara dahil edilmesi, söz konusu ihlallerin bir daha tekrar edilmeyeceğine dair garanti verilmesi, Cumhuriyetin tarihi boyunca Kürt ve Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamların araştırılması için ciddi bir araştırma komisyonu kurulması, Dersim İnsan Hakları Müzesi'nin açılması, Dersim arşivlerinin tamamının kamuoyuna açıklanması, Dersim soykırımı gerçeğinin tanınması."
Anmada Dersim'de katledilenlerin torunlarından biri olan Müslüm Kaya da yaptığı Kürtçe konuşmada, 43 kişinin Heniye Dızdu (Hırsızpazar) köyünde o zaman dere olan Dereyi Meytu mezrasına elleri bağlı bir şekilde getirilerek burada askerler tarafından tarandığı anlattı ve katledilen 43 kişinin isimlerini tek tek okudu.
Dersim Belediyesi Eş Başkanı M. Ali Bul ise Seyit Rızaların direniş ruhunun bugün Kobanê, Kürdistan'ın 4 parçasından devam ettiğini söyledi. Bul, "AKP'nin CHP'den MHP'den bir farkı yok. Bu tekçi zihniyet bu karanlık tarihle yüzleşmek zorundadır" dedi.
Seyit Rıza'nın, 'Ben sizin yalanlarınızla baş edemedim bu bana dert olsun. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun' sözleri ile son bulan konuşmaların ardından, katliamda yaşamını yitirenler için yere mumlar yakıldı.