Avrupa’nın birçok ülkesinden İnsan hakları kuruluşları 1 Kasım seçimlerini gözlemek için Türkiye’ye delegasyonlar yollayarak seçimleri yerinde gözlemledi.  Doktor, avukat, insan halkları gözlemcileri, siyaset bilimcisi ve hemşireden oluşan İsviçre delegasyon üyeleri Şırnak’ta 1 Kasım seçimlerini gözlemledi. İsviçre’den delegasyon olarak Şırnak’ın Uludere ilçesine giden Sussane Scheffer, AKP’nin baskı şiddeti içerisinde Kürt halkının oylarını kullandığını dile getirdi.

SCHEFFER: VAR OLMAYAN DEMOKRASİ İÇERİSİNDE SEÇİM YAPILMAYA ÇALIŞILDI

Sabahın erken saatlerinde inceleme yapmak üzere Uludere okullarını gezen delegasyon üyeleri son durakları olan Cumhuriyet ilköğretim okulunda polis engeline takıldı. Polis engeline takılan Scheffer, “gittiğimiz diğer okullarda gözlem yapabildik herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Fakat nedendir bilinmez seçimin son saatlerinde son okul olarak planladığımız Cumhuriyet ilköğretim okulunda engelle karşılaştık” dedi. Yapılan engellemelere karşı delegasyon üyeleri olduklarını dile getirdiklerini söyleyen Scheffer, “gördüğümüz uygulama demokrasiye aykırıdır. Var olmayan demokrasi içerisinde seçim yapılmaya çalışıldı” dedi.  

YÜZDE 10’LUK BİR SONUÇ ASKERİ VE DEVLET BASKISINA KARŞIN ÇOK İYİ BİR BAŞARIDIR

Okulların içerisinde birçok polis ve askerlerle karşılaştıklarını dile getiren Scheffer, “Polislerin seçimin olduğu binalara girme yetkisi yoktur” dedi. Scheffer, “yasadışı uygulamalar söz konusudur” dedi. Yapılan seçim kafalarda soru işareti bıraktığını dile getiren Scheffer, HDP’nin %3’lük kayıp yaşadığını, yaşanılan bu kayıpların altında araştırıldığında 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar ki süreçte yaklaşık 7 bin insanın tutuklandığını, Kürdistan’ın faklı kentlerinde baskı ve şiddetin uygulandığını söyledi. Scheffer, “Aslında baktığımızda HDP’nin almış olduğu %10’luk bir sonuç askeri ve devlet baskısına karşın çok iyi bir başarıdır” dedi.

SCHEFFER: KÜRT HALKI ÖZGÜR BİR TOPLUMUN HAYALİNİ YOK ETMEDİ

Yaptıkların araştırmalarda son üç ayda 400 bin Türk askerinin Kürdistan’a yollandığını belirten Scheffer, “Dünya’nın hiçbir yerinde bu tür uygulamalarla karşılamadık” dedi. Halkın yapılan bu polis, asker ve devlet baskısına rağmen oy kullanmalarından etkilendiklerini söyleyen Scheffer, “Kürt halkı özgür bir toplumun hayalini yok etmediler, her şeye rağmen oylarını kullandılar” dedi. Scheffer, yapılan bu tür uygulamaların uluslararası hukuka karşı bir durum olduğunu, uluslar arası kuruluşların buna karşı sessiz kalmaması gerektiğini dile getirdi.

SCHEFFER: BENİM İÇİN KÜRT HAREKETİ KAPİTALİST SİSTEME KARŞI TEK ALTERNATİF SİSTEMDİR

“Benim için Kürt Hareketi Kapitalist sisteme karşı tek alternatif sistemdir” diyen Scheffer, Kürt Hareketinin her açıdan bakıldığında demokrat ve özgürlükçü bir paradigmaya sahip olduğunu, tüm dünyanın bu paradigmadan faydalanabileceğini dile getirdi. Bir çok devletin bu harekete karşı geldiklerini söyleyen Scheffer, “Biliyorlar ki Kürt Hareketi farklı bir toplum sistemini istediklerini ve bu sistemin ahlaki politik toplumu inşa etmek ve bunun için kapitalist moderniteye karşı demokratik ekolojik cinsiyet özgürlükçü toplum paradigmasına sahip oldukları için kapitalist ve emperyalist güçler karşı çıkıyor” dedi. Aynı zamanda feminist bir kadın olan Scheffer, “ Kapitalist devletlerin kadının toplum içerisinde güçlenmesini istemiyorlar, ezip köleleştirme hedefleniyor” ifadelerini kullandı.

Sizce Avrupa Devletlerinin seçimlerden sonra AKP’yi değil de Erdoğan’ı tebrik etmeleri Başkanlık sistemine destek verdikleri anlamına mı geliyor? Sorusuna Scheffer, “Evet, bu yola doğru gittiği görülüyor. Erdoğan’ın yapmak istediği sistem henüz uygulamaya geçilmedi, belki de AKP içerisinde de farklı şeyler olabilir ve Erdoğan’a karşı çıkabilir. Bu bilinemez. Bu sadece bir dilektir ama dediğim gibi ne olacağı belli olmaz” dedi.

SCHEFFER: HERKES UYANMALI VE HAREKETE GEÇMELİ

Avrupa’daki tüm solcu ve feminist hareketlere seslenen Scheffer, “herkes uyanmalı ve harekete geçmeli” dedi. Kürdistan’da savaş politikaları yürütüldüğünü dile getiren Scheffer, “Kürt Hareketi ve oradaki halk için çağrım tüm solcu ve devrimci kesimlerin oradaki halka yardım etmeleri ve direnişte yer almalarıdır” şeklinde konuştu.