Ronahi: Kadınlar çatı örgütlenmesinde buluşmalı

Öz savunmanın her kadın ve her alan için gerekliliğine vurgu yapan KCK Genel Başkanlık Konsey Üyesi Elif Ronahi, kadınların ortak ilkelerle çatı örgütlenmesine gitmesi gerektiğini belirtti.

Koma Civaken Kürdistan (KCK) Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi, kadın örgütlülüğü konusunda öz savunmanın önemine dikkat çekti. Ronahi, kadınlar başta olmak üzere Kürt halkının öz savunmasını geliştirmesi gerektiğine vurgu yaptı.

‘HERKES ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜNE KİLİTLENMELİDİR’

Türk devletinin askeri ve siyasi saldırılar karşısında kadınlar başta olmaz üzere Kürt halkının öz savunmasını geliştirmesi gerektiğini söyleyen Ronahi, Kürt halkının kırk yıllık mücadele tarihine dayanan öz savunma gücünün olduğunu belirtti. Ronahi, savaş koalisyonuna karşı halkın tepki göstermesi gerektiğini vurgulayarak şunları dile getirdi: “Dört parçada Kürtlerin öz Savunma güçleri var. Halkımız bu süreci çok yakından da takip ederek siyasi mücadelesini büyütmesi gerekiyor. Bir savaş koalisyonunun gelişmemesi için HDP’nin siyasi mücadelesine ağırlık vererek olanlar karşısında kıyamet koparması gerekiyor. Savaşı geliştirecek olan koalisyonun önü alınmalıdır. Siyasi mücadeleyi büyütmek de kendini savunmanın bir biçimidir. Halkımız, Önderliğimiz üzerindeki tecritin kırılması için topyekün bir mücadele içine girmelidir. Ama örgütlü bir mücadele içerisine girmesi gerekiyor. Biliniyor ki Önderliğimizin yaşamı söz konusu olduğunda hareketimiz ve halkımızın feda etmekten çekineceği hiç bir şey yoktur. 7’den yetmişe herkes Önderliğimizin özgürlüğüne kilitlenmelidir. Saldırılar karşısında hem siyasi bir mücadele vererek kendisini koruyacaktır hem de yerelde öz savunma gücünü örgütleyerek geliştirecektir. Bu dayatılanlarla bu halk yaşayamaz yaşamamalıdır da. Bizim halkımız da kadınlar da süreci çok iyi takip eden ve nerede neyi yapması gerektiğini çok iyi bilen bir gerçekliğe sahiptir.”

‘KADIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ ERKEĞİN SALDIRI CESARETİNİ KIRAR’

Her canlı gibi insanın da öz savunmasını geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Ronahi, örgütsüz kadınların da örgütlenmesi ve öz savunmasını geliştirmesi gerektiğini söyledi. Tüm canlı varlıkların doğasında beslenme, barınma ve kendini koruma olduğu gibi kadınların da bu üç esas şeye sahip olduğunu ifade eden Ronahi, “Kadınlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar öz savunmalarını yapmak zorundadırlar. DAİŞ bize bir gerçeği gösterdi. Hegemonik güçler, kendi planlarını başarıya ulaştırana kadar her türlü yöntemi uygulamaktan çekinmeyeceklerdir. Kadınlar kendilerini her yönlü bilinçlendirip öz savunmalarını geliştirmek durumundadır. Örneğin bir mahallede herhangi bir kadına bir saldırı gerçekleştiğinde o mahalledeki kadınların hepsi örgütlenip bir araya geldiğinde bu saldırıları engellerler. Bu erkeğin saldırı cesaretini kırar. Önce bilinçli, örgütlü olmak ve ne yapmamız gerektiğini bilmek zorundayız. Şimdi Kürdistan’ın dört parçasında kadınlar öz savunma eğitimleri görüyorlar. Ortadoğu’da yaşayan diğer halklardan kadınlar da bizden öz savunma eğitimi almak istiyorlar. Biz de bu bilinçle öz savunma çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Toplum içinde kadınlar silahlansınlar, silahlı öz savunma yapsınlar demiyoruz. Silahlı savunma gücü YJA-STAR zaten vardır. Yaşamın devamı ve sağlığı için bu üç önemli şeyi mutlaka her canlı varlık için nasıl gerekliyse, toplum ve kadın için de öyle gerekiyor” dedi.

‘ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZ TÜM KADINLARI KAPSAMALI’

Kürt kadının önemli bir mücadele tarihine sahip olduğunu, ortak çatı örgütünün gerekliliği konusunda değerlendirme yapan Ronahi, bu konuda KJA’nın hem Kürdistan hem Türkiye’deki kadınların kendi içinde örgütlenmeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Kürt kadının belli bir duyarlılığı ve mücadelesi olduğunu belirten Ronahi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar örgütlenme konusunda duyarlılar ve mücadele ediyorlar. Bunu bir üst aşamaya taşırmak açısından şunlara da ihtiyaç vardır. KJA’nın Türkiye’de yaşayan diğer etnik ve dinden kadınların da bu örgütlülükte mutlaka temsilini bulması için daha çok çaba sarf etmesi gerekiyor. Türkiyeli kadın örgütleri açısından bir örgütlülük gelişmezse bir ortaklık da gelişmez. Kadınlar kendi öz örgütlülükleriyle farklılıklarıyla bir çatı örgütü geliştirmelidirler. Bu anlamda ne Kürtler Türkiyeli kadınlara katılmalı ne de Türkiyeli kadınlar Kürt kadınlarına katılmalı. Ama ortak çıkarlar doğrultusunda herkes kendi farklılığıyla bir çatı örgütlenmesine gidilmelidir. Varlık yetmiyor varlığını anlamlı kılarak korumak önemlidir. Yeni yaşam mevcut sistem karşısında örgütlü olmayı gerektirir. Her kadının kendi içinde yürüttüğü mücadele çok anlamlıdır ama kendi başına bir şey ifade etmez. Örgütlülük sağlandığı oranda süreklilik gelişir ve en kısa zamanda da çözüm gücü ortaya çıkar. Ama bunu ön koşulu örgütlenmektir. Bunlar geliştiği oranda yeni yaşam örgütlülüğü gelişir. Bu gelişmeleri çok soyutlayarak uzaklara ertelemeye gerek de yoktur. Kadınların yaşadığı sorunları dile getirmek önemlidir ama sadece bu yeterli değildir. Kadınların yaşadıklarını hissedebilmek gerekiyor. Feminist ve diğer kadın örgütlerinin de yapması gereken budur.”

KADINLAR ORTAK İLKELERDE BULUŞMALI

Kadın zihniyetinin oluşturacağı farklılığa dikkat çeken Ronahi, yeni anayasanın kadınların zihniyetiyle elle alınması gerektiğini belirterek sözlerinin devamında şunları kaydetti: “HDP kadın milletvekillerinin yaptığı açıklamayı çok önemli buluyoruz. Ama bununla yetinmemeleri gerekiyor. Bunun aktif mücadelesini mecliste yürütmeleri lazım. Partilerin dışında bir araya gelen kadınlar daha farklı rol de oynayabilirler. Bu gelişmeler de ilkesel ortaklaşmalarına bağlıdır. Mesela MHP’de yer alan kadınlar var, onların bakış açısı ve ideolojisi de bellidir. Ama bunun dışında kadın olmaktan kaynaklı ortaklaşmalarda bir araya gelebilirler. Bu gerçeklik AKP ve CHP içinde yer alan kadınlar açısından da böyledir. Kadınların ‘tek dil’, ‘tek millet’, ‘tek bayrak’, ‘tek din’ bunları reddetmeleri gerekiyor. Bir kadın hangi partide olursa olsun başta bu dört esası reddetmesi HDP farklılıkları bir araya getirerek bir ilk farkını yarattı. Yine kadının bir araya gelmesi için o kadar çok neden var ki. Kadın fuhuşunu engellemek amaçlı hangi kadın örgütlenmeye gelmez ki aslında hangi kadın bir başka kadının fuhuşa sürüklenmesine razı olabilir ki! Buna karşı oluşturulacak örgütlülükte diğer partilerdeki kadınlar da yer almalıdır. Bugün açık ve gizli bir kadın fuhuş sektörü geliştirilmiş. Hiçbir hareket kadının fuhuş yapmasını işçilik olarak kabul etmemelidir. Onun için yeni anayasa oluşumuna gidilmelidir. Kadın Türkiye’de, Kürdistan’da nasıl yaşamak istiyor? Bu zemin üzerinden örgütlenerek kendi partilerini değiştirip dönüştürebilirler. Bir kadın hem milletvekili olduğu için hem de kadın anayasası için mücadele yürütür. Toplumun demokratikleşmesine karşı bir sorumluluğu vardır hem de kadın üzerindeki siyasi ve fiziki saldırıların durdurulması için oluşturulacak anayasanın oluşumu için mücadele etmesi gerekiyor. Bir kadın partisi niteliğinde kadınların birlikte hareket etmeleri ve kadın anayasası oluşturmaları yapılması gereken işlerin başında gelmektedir. Kadının özgür ve demokratik örgütlenmesi açısından bunlar önemlidir. Eğer meclise gelen bir kadın erkek zihniyetiyle hareket edip kendini bunlardan soyutlarsa o zaman kadın olarak meclise girmesinin hiçbir anlamı olmaz. Kadının temel farkı zihniyetidir. Mecliste temel farkını zihniyetiyle koyması gerekiyor.”

‘HALKIMIZ KENDİLERİNİ ATEŞTEN ÇEMBER YAPMALI’

Ronahi, değerlendirmelerinin sonunda Kürt kadınları başta olmak üzere Ortadoğu kadınlarına çağrıda bulundu. Kürt halkı açısından tarihsel fırsatlarla yüklü bir süreç geçildiğini belirten Ronahi, tarihsel yüklü olduğu kadar kritik olduğunu da söyledi. Ronahi, son olarak şunları kaydetti: “Halkımızın özellikle de Kürt kadınlarının bu süreci çok yakından takip ettiğini biliyoruz. Ben şuna inanıyorum ki Önderliğimiz uluslararası bir komployla esir düştüğünde Kürt kadınları ve Kürt halkı Önderliğimizin etrafında nasıl kendilerini ateşten çember yaptılarsa bugün de onu yapmaları gerekiyor. Önderliğimizin yaşamının şu an tehlikede olduğunun bilinciyle hareket etmek gerekiyor. Onun için de bu aşamadan sonra topyekün bir mücadele yürütmek önemlidir. Bunu hem siyasi mücadelede, toplumun demokratikleştirmesinde, serhildanlarda aktifleştirmek hem de Önderliğimizin içinde bulunduğu tehlikeyi görerek mücadeleyi zirvede yürütmek gerekiyor. Biz örgüt olarak da bu sürecin farkındayız ve çok iyi okuyoruz, değerlendiriyoruz bunun için ne gerekiyorsa şimdiye kadar yaptığımız gibi bundan sonra da hiç kaygı duymadan yapıp bu tehlikeleri bertaraf etmek için her düzeyde her aşamada ki mücadelemizi yürüteceğiz. Halkımızın ve Kürt kadınlarının da bunu bilmesini isterim.”