Roketsan’ın teknolojisi Almanya’dan

Almanya’nın Türk ordusu için roket ve füze üreten Roketsan’a “harp başlığı” sattığı ortaya çıktı. Merkel hükümetinin Türk devletine satılmasına onay verdiği bir başka teknoloji ise SİHA’lardan da atılan LRAT ve MRAT füzelerinde kullanıldı.

Almanya’nın muhalefet partilerinden Yeşiller Partisi, geçtiğimiz Haziran ayında SİHA’larda da kullanılan füzelerde Alman teknolojisinin olup olmadığına dair Federal Meclis’e bir soru önerisi vermişti. Angela Merkel’in başbakanlığındaki Federal Hükümet’in yanıtlaması talebiyle verilen soru önerisinde Türk ordusunun “UMTAS” veya “Mızrak-U” ile “MAM-L” olarak isimlendirdiği füzeler sorulmuştu.

Ayrıca Türk ordusunun son dönemlerde uluslararası hukuku çiğneyerek Suriye’nin topraklarını istila ettiğini, diğer yandan da Libya’da savaşa kalkıştığı, tüm bu gelişmelerde Almanya’nın Ankara rejimiyle yaptığı füze satış anlaşmalarının payı olabileceğine dikkat çekilmişti. Yeşiller’in soru önerisini Merkel hükümeti adına Ekonomi ve Enerji Bakanlığı yanıt verdi.

‘HARP BAŞLIKLARI’ ALMANYA’DAN

ANF’inin elinde bulunan yanıt, bakanlık Erdoğan rejiminin “yerli üretimimizdir” diyerek son dönemlerde Kürdistan’da katliamlar gerçekleştirdiği askeri araçlarda Alman teknolojisinin önemli bir payının bulunduğunun itirafı niteliğinde. Yanıta göre Almanya’nın Türkiye’ye sattığı teknoloji OMTAS veya Mızrak-O olarak adlandırılan LRAT ve MRAT füzelerinin “harp başlığı”nda kullanıldı.

Alman Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, Türkiye’ye satılan LRAT ve MRAT’ın teknolojilerine ilişkin meclise gönderdiği yanıtta şu bilgileri açıkladı:

- 2014 yılında LRAT’ın harp başlığında kullanılmak üzere 10 parçanın satışına onay verildi.

- Savaş silahlarını kontrol eden yasalara uygun şekilde 2010 yılından bu yana Roketsan firmasına toplam 10 harp başlığı teslim edildi.

- 2010, 2011, 2012, 2018 yıllarında LRAT’nın harp başlığı için, 2013 ve 2018’de MRAT (Orta Menzilli Tanksavar Füze Sistemi)’nin harp başlığında kullanılmak üzere teknolojilerin Türkiye’ye satılmasına onay verildi.

TÜRKİYE’NİN FÜZELERİ HAZIRLAMA YETENEĞİ VAR MI?

Alman Ekonomi ve Enerji Bakanlığı yanıtta, Türk ordusuna ait SİHA’lara da entegre edilen LRAT ve MRAT harp başlıklarında kullanılmak üzere HE (yüksek enerjili katı yakıt teknolojisi) ve Tandem (çukur imlalı harp başlığı) gibi teknolojilerinin de satıldığını bildirdi. Ancak bakanlık ayrıntı vermekten kaçındı.

2018’de LRAT ve MRAT’nın harp başlığı teknolojilerinin “başka bir ülkeye satılmaz” şartıyla Türkiye’ye verildiğini bildiren bakanlık “Federal Hükümet Türkiye’nin bu teknolojileri başka bir ülkeye satmamasını şart koşmuştur. Türkiye bu teknolojiyi ancak hükümetimizin izni dahilinde başka bir ülkeye satabilir” bilgisini verdi.

TÜRKİYE BU TEKNOLOJİYİ BAŞKA ÜLKEYE SATTI MI?

Yeşiller Partisi’nin bu yanıtında devamında gelen “Peki başka ülkeye satış için Türkiye’ye izin verildi?” sorusuna ise Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, 2014 yılında Federal Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bir kararı gerekçe yaparak yanıt vermedi. Söz konusu kararda hükümetin gerekli gördüğü takdirde satış anlaşmaları “devlet sırrı” diyerek açıklamayabileceği ifade ediliyor.

AKP-MHP iktidarının Alman teknolojisiyle ürettiği savaş araçlarını Almanya’nın bilgisi veya ortaklığıyla başka ülkelere de sattığı için bakanlık böyle bir yanıt vermiş olabilir. Erdoğan rejimi son dönemlerde aralarında yeni nesil SİHA’ların da bulunduğu birçok savaş araç-gereçlerini Pakistan, Tunus, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan, Malezya, Katar ve Türkmenistan gibi ülkelere satmaya başladı.

Alman Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Bakanlığı’nın yanıtında devamla şu açıklama da dikkat çekiyor: “Federal Hükümet, Türkiye’nin tek başına bu silahları kullanıma hazır hale getirecek eleman ve araca sahip olup olmadığını bilmiyor.” Muğlak bırakılan bu açıklama, Türkiye’ye satılan Alman teknolojisinin Alman mühendisleri tarafından da hazır hale getirmiş olabileceğine dair şüpheleri güçlendiriyor.

‘HARP BAŞLIĞI’ NEDİR?

“Harp başlığı” belirli bir taşıyıcı kovan içerisinde hedefe taşınan patlayıcı, yanıcı ya da zehirli bir materyal ve bu materyali söz konusu kovan hedefe vardığında etkin hale getiren tetikleme mekanizmasından oluşan düzenektir. Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın verdiği yanıttan anlaşıldığı kadarıyla Erdoğan rejiminin “yerli üretimimizdir” diyerek övündüğü yeni adıyla Mızrak-O olarak adlandırılan LRAT ve MRAT füzelerinin düzeneğine ait teknoloji Almanya’dan alındı.

İnsansız hava haraçlarının yanı sıra yerden ve helikopterlerden de atılabilen LRAT (Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi) ve MRAT (Orta Menzilli Tanksavar Füze Sistemi) füzeleriyle Türk ordusu; kızılötesi görüntüleyici arayıcı başlık sayesinde gece/gündüz, her türlü hava şartlarında kitlesel katliamlar yapabiliyor. Ayrıca bu füzelerle hareket halindeki araçlar da vurularak cinayetler gerçekleştiriliyor.

KOBANÊ VE SÜLEYMANİYE’DEKİ KATLİAMLAR

Türk devleti sadece Kuzey'de değil, Rojava ve Güney Kürdistan’da da İnsansız Hava Araçları (SİHA)’larla sivil halka yönelik katliamlar gerçekleştiriyor. Son olarak 25 Haziran’da Süleymaniye kentine bağlı Şarbajar'da Türk SİHA’ların saldırısında 2 sivil hayatını kaybetmiş, 8 kişi de yaralanmıştı. 23 Haziran günü ise Kobanê’nin Helîncê köyünde 3 Kürt kadın aynı yöntemle katledilmişti.

Türk devletinin SİHA’larla gerçekleştirdiği sivil katliamlar bir süredir Almanya’daki muhalefet partilerinin gündeminde. Geçtiğimiz günlerde Sol Parti Milletvekili Andrej Hunko’nun sorusuna yanıt veren Devlet Bakanı Niels Annen, Türk devletinin SİHA’ların kullanımında uluslararası yasalara uymasını istemişti.