Rojava gençliği tüm saldırılara karşı örgütleniyor

Rojava Gençler Birliği (YCR) Koordinasyonu üyesi Ahmet Metlul, Rojava'daki gençliğin siyasal ve askeri saldırılara karşı güçlü bir şekilde örgütlendiğini ifade etti.

Rojava’daki örgütlü gençlik kesiminin kendini yürütebilecek ve yönetebilecek bir düzeye geldiğini ifade eden Ahmet Metlul, “Komünden başlayıp meclise doğru giden bir konfederal sistemimiz var. Toplumun ve ağırlıklı olarak gençliğin sorunlarına çözüm geliştiren ve ihtiyaçlarını gideren bir yapıya sahip” dedi.

Rojava Gençler Birliği (YCR) Koordinasyonu üyesi Metlul bu gün gelinen aşamada Rojava gençliğinin önemli bir potansiyeli yakalamış olmasına karşın kapatalist sistem ve bölgesel devletlerin ideolojik saldırılarına maruz kaldığını belirterek, “Bu ideolojik saldırıları boşa çıkarmanın teemel yolu bilinçlenmedir. Buda ancak örgütlenme ve eğitimle olur. Bizim de şu an en temel çalışmalarımız bunlardır. Toplumun her kesiminden gençlere ulaşmaya, bunları örgütleyerek sistemimize dahil etmeye ve eğitmeye ağırlık veriyoruz” şeklinde konuştu.

Rojava gençliğinin şu an sahip olduğu potansiyeli, yaşadığı sorunları ve yürüttüğü çalışmaları Rojava Gençler Birliği (YCR) Koordinasyonu üyesi Ahmet Metlul’le konuştuk.

Rojava’da nasıl bir gençlik potansiyeli var?

Burada 4 yıldan fazla bir devrim süreci yaşandı. Bu devrime öncülük eden kesim şüphesiz gençlik oldu. Örgütlü gençliğin yüzde 90’lık kesimi devrimin gelişimiyle beraber onu savunma ve geliştirme için askeri çalışmalara geçti. Bundan dolayı örgütlü kitlemiz sayı olarak azalmıştı. Ortada bir örgütlenmemiş gençlik kitlesi vardı. Rojava’ya öncülük yapabilecek potansiyeldeki örgütlü gücümüzü nicelik olarak tekrar arttırmaya dönük çalışmalar yürüttük. Şimdi ki potansiyele göre hem çalışmalarda aktif yer alan bir kesimimiz hemde katılımcı olan bir kitlemiz var.

Örgütlü kitlemiz sayısal olarak şu kadardır demekten ziyade nitelik olarak belli bir düzeye gelmiş, kendi kendini yürütebilecek ve yönetebilecek bir potansiyele sahip olmuştur. Örneğin Afrin, Kobanê ve Cizir’de kendi kendini yönetebilecek meclislerimiz kuruldu, onlara bağlı komiteler ve birimler oluşturuldu. Bu bizim çalışma yürüten örgütlü potansiyelimiz. Ayrıca bu kesimin etrafında yer alan ve belli bir düzeye ulaşmış, bilinç edinmiş bir kitlemiz de var. Ancak Rojava’nın bütün gençlik kitlesini etrafımızda toplamışız desek bu gerçekçi olmaz, hedefimiz budur ancak daha çok çalışmamız gerekiyor.

Bu potansiyele uygun bir sistemi oluşturabildiniz mi? Rojava’daki gençlik sistemini biraz açarmısınız?

Aslında Rojava’da YCR (Yekitiya Ciwanen Rojava) olarak kendimizi örgütlüyoruz. Komünden başlayıp meclise doğru giden bir konfederal sistemimiz var. Örneğin Cizre kantonunda bir meclisimiz var. Bu mecliste bütün şehirlerin temsiliyeti ve bununla beraber özsavunma, eğitim, basın, diplomasi, spor vb. komiteler var. Toplumun ve ağırlıklı olarak gençliğin sorunlarına çözüm geliştiren ve ihtiyaçlarını gideren bir yapıya sahip. Bu meclisi de yürüten bir koordinasyon var. Meclisin bütün çalışmalarını yönlendiren, koordine eden, oluşabilecek sorunlara ortak çözüm geliştiren bir güçtür bu.

Ayrıca Rojava’da bulunan çeşitli siyasi partilerin gençlik yapılanmaları da bu sistem içerisinde yer almakta, kendilerini ifade etmekte ve düşüncelerini dile getirmekteler. Ortak olan noktalar üzerinde bütünleşmekte ve biraraya gelmekteler.

‘GENÇLİĞE KARŞI İDEOLOJİK SAVAŞ ESAS ALINIYOR’

Peki Rojava gençliğinin temel sorunları nelerdir?

Aslında bütün dünya gençliğinin yaşadığı ortak sorunlar var. Örneğin Avrupa’daki bir gençle Ortadoğu’da yaşayan bir gencin en büyük sorunu, kapitalist modernite tarafından 24 saat ahlaki ve vicdani bir saldırıya maruz kalmalarıdır. Bu şekilde gençliğin kendi toplumundan ve ona karşı sorumluluklarından soyutlanmaya çalışılmasıdır en büyük sorun.

Tabi yerele inince sorunlarda kendi içinde değişiklikler kazanmaktadır. Örneğin Kuzey Kürdistan’da Türk devletinin faşizmi, Güney’de KDP’nin gençliğin içini boşaltan politikaları, Rojhilat’ta İran’ın baskıcı rejimi varken Rojava’da da BAAS rejiminin bıraktığı etkilenmeler var. BAAS rejimi derken sadece devlet ve kurumları olarak bir etki yaratmasından bahsetmiyoruz. Batılı devletlerin etkisiyle oluşmuş ve reel sosyalizmin kalıntıları üzerinde gelişmiş bir yapı. Bunun yarattığı sorunları sıralayacak olursak gençliğin iradesiz ve inisiyatifsiz bırakılması, gençliğin okumaması ve sorgulamaması, gençliğin kendisine güvenmemesi belirtilebilir. Bu sorunlar, devlet sisteminin kendini devam ettirmesi için kullandığı yöntemlerdir. Bu sorunlar bizim gençlere ulaşmamız önündeki engellerin başında geliyor.

Bir de Rojava’ya karşı hem askeri hemde ideolojik boyutta yürütülen bir savaş var. Askeri olarak belirttiğimiz zaten DAİŞ Türk devleti,  vb. tarafından somut gözle görebildiğimiz boyutuyla saldırıların geliştiği, yani ortadan kaldırmayı esas aldığı bir savaş var. Ama asıl olan temel sorun teşkil eden ise ideolojik savaştır.

ROJAVA GENÇSİZLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Yani ideolojik savaştan kastımız nedir? Örneğin bugün Avrupa’nın ve Türk devletinin de destek verdiği Rojava’yı gençsizleştirme politikasıdır. Yani gençliği Avrupa’ya çekme. Hayal ve ütopyalarını kendi ülkesinden kopmaya yönelterek git gide gençliksiz bir Rojava gerçeği geliştirmek istiyorlar. Bunu da ağırlıkta internet, telefon, televizyon vb. argümanlar üzerinden yapıyorlar. Her gün ya da her 10 günde bir onlarca yüzlerce genç Avrupa’ya gitmeye çalışmak için sularda boğuluyor. Çünkü Avrupa ona özgürlük olarak tanıtılıyor. Ama tabi ki bu özgürlük değil içini boşaltmadır. Bu temel bir sorundur. Şu anda Rojava’da gerçekten buna karşı bir mücadelemiz var. Ve bu ideolojik bir savaştır. Şu an en büyük saldırının başında bu ideolojik savaş geliyor. Bu da bir ideolojik sorun oluyor

‘BU İDEOLOJİK SAVAŞ ANCAK BİLİNÇLENMEYLE BOŞA ÇIKARILIR’

Peki kapitalist modernite ve BAAS rejimin gençler üzerinde yürüttüği bu politikalara ve etkilerine karşı bir mücadeleniz var mı? Bunu biraz açımlar mısınız?

Kuşkusuz tüm bunlara karşı bir mücadele yürütüyoruz. Aslında sorunu tarif etmek için önce sorunu görmek gerekiyor.  İlk başta bir bilincin oluşması gerekiyor. Yani mesela bu ideolojik savaşın altı ancak toplumun bilinçlenmesiyle boşaltılır. Toplum ve bir genç ne kadar bilinçlenirse ve kendisini ne kadar tanırsa o kadar bu sorunlara karşı kendini korur. Bilincin gelişmesi için zihniyetin gelişmesi ve ufkunun açılması gerekiyor. Kendisini tarihsel olarak tanıması gerekiyor. Tarihsel gerçekliği ve günümüz koşullarını ele alıp o temelde kendisini ele alıp değerlendirip tanımlaması gerekiyor.

GENÇLİĞİ SÜREKLİ ÖRGÜTLÜYOR, EĞİTİYORUZ

Bilinç yine örgütlülükle oluşuyor. Örgütü ne kadar derinleştirir ve geliştirirsen örgütü de eğitimle ne kadar beslersen o kadar bilinç gelişir. Yani bizim yürüttüğümüz çalışma temelde bir örgütlülük, iki eğitimdir. Bu sorunlarla mücadele etmek ve aşmak için örgütlülük. Toplumun her alanına inip nerde bir genç varsa onu örgütlemek ve bu sistemin içerisine dahil etmek. Nerde olursa olsun, nerde yaşıyorsa yaşasın, yaşam koşulları ne olursa olsun onu örgütlü sistemin içine dahil etmektir. Örgütlenmeyen bütün saldırılara açıktır. Ondan dolayı ısrar ettiğimiz ve yoğunlaştığımız nokta bilincin gelişmesi ve bilincin geliştirilmesini de örgütlülük ve eğitimle yapıyoruz. Mevcut sistemlerin gençlik üzerindeki politika ve etkilerini aşmak için gençliği sürekli eğitiyoruz.

‘TOPLUMUN GELECEĞİ GENÇLİK TOPLUMUN TEMEL ÇALIŞMALARINDAN DA SORUMLUDUR’

Bugün Rojava’da bir meşru savunma savaşıyla birlikte yeniden bir toplumsal inşanında yürütüldüğü biliyoruz. Bu konuda gençliğin rolü ve misyonu nedir?

Yani aslında gençliği sadece Özellikle Rojava açısından yani bütün oluşacak demokratik sistem açısından gençlik sadece bir askeri güç değildir. Gençlik toplumun sadece küçük bir kesimi de değildir, toplumun geleceğidir.  Eğer gençlik doğru temelde eğitilip örgütlenirse toplumun 50-100 yıllık bir sürecinin garantiye alınmasıdır. Yani toplumun en temel ve stratejik çalışmasıdır.

Önder Apo toplumun düzeyini kadının düzeyinin belirlediğini ifade etmişti. Aslında bu gençlik içinde böyledir. Toplumun geleceğini iyi ve kötü yönüyle hep gençlik belirlemiştir. Hep böyledir.  Ondan dolayıdır ki sistemler ağırlıkta bu iki kesime saldırmıştır. Hele hele Rojava gibi bir alanda demokratik ulus sistemini kurmaya çalışıyoruz bu temelde gençliğe düşen misyon en ağır sorumluluklar getiren bir misyondur. Rojava’nın geleceğini belirleyecek olan gençliğin duruşu ve örgütlülüğüdür. Gençlik ne kadar kendisini örgütlerse Rojava kendi geleceğini o kadar iyi örgütler. 

Gençllik kendisini ne kadar iyi eğitip, kendi sistemine sahip çıkıp bütün sistemin içerisindeki ağını oluşturararak o sistem içerisinde kendisini ifade edebilecek bir aşamaya gelirse bu demek olur ki o sistem daha da demokratikleşecek daha komünalleşecek ve sosyalistleşecek bir sistem oluşacaktır. Gençliğin bu sistem açısından böyle bir rol ve misyonu var. Bu açıdan gençlik Rojava’daki bütün çalışmalardan kendisini sorumlu görüyor ve sorumlu olarak tanımlıyor. Bunun nedeni de geleceği gençliğin örecek olması.

EN TEMEL ÇALIŞMALARIMIZDAN BİRİ DE ASKERİ ÇALIŞMA

Mesela askeri çalışma, toplumun ekonomik çalışması yine eğitim çalışmaları bu toplumun geleceğini belirleyecek olan bir çalışmalardır. Yine toplumun diğer sorunları var.  Sağlık sorunu vb. bütün bu konularda gençlik kendini sorumlu görüyor,  bu yönlü sorumlu adımlar atıyor ve çalışmalar yapıyor. Rojava’daki rol ve misyonu bu çalışmalara sahip çıkması ve yürütmesi bu temeldedir. Örneğin bu gün içinde bulunduğumuz koşullar Rojava için savaş koşullarıdır. Her an durumun ne olacağı halen tartışılıyor. Tabi hangi boyutuyla. Bir sistemimizi örmüşüz, bunun savunma ve korunmasından bahsediyorum. Savunma işlerini yapacak olan tabi ki gençliktir. Ondan dolayı gençlik oluşturduğu kendi sistemini korumak için onun temel çalışmalarından olan askeri çalışmaları da yürütecektir.

‘AŞAMA AŞAMA HAMLELER GELİŞTİRİYORUZ’

Gençlik Hareketi olarak dönem dönem çeşitli kampanyalar geliştirdiğinizi biliyoruz. Bunlar hakkında biraz bilgi verebilirmisiniz?

Rojava’da kampanya ve hamlelerimiz daha çok eğitim ve örgütlenme alanlarına ilişkin oluyor.  Örneğin geçen yıl 3-4 aylık bir eğitim hamlesi başlattık. Yani eğitim derken panel seminer, görsel vb çalışmalarla bu hamlemizi yürüttük. 3-4 ay içerisinde 700’e yakın genç eğitimlerden geçti.

Diğeri kuşkusuz Rojava’ya ilişkin kampanyalarımız oldu. Göçlere dönük “Xwedî Derkeve” yani “Sahip Çık” hamlesi başlattık. Yani “Sahip Çık” ismiyle kastedilen ülkene, orduna, namusumuz dediğimiz toprağına, onuruna, yaratılan toplumsal değerlere sahip çıktı.  Bu temelde gençlik olarak böyle bir kampanya başlattık. Bu kampanyada kendi içinde farklı farklı etkin eylem ve etkinliklerle gerçekleştirildi. Yürüyüşler basın açıklamaları, paneller, festivaller yaptık. Yine hamleyi, bu gün Rojava’nın Devrimi yaşaması için Önder Apo’nun ortaya koyduğu bir sistemi yürütmeye çalışan bizler Önder Apo’nun tecrit koşularına karşı çıkmak ve özgürlüğünü sahipletmek için bu genişlettik. Ve halen de bu kampanyalarımız devam etmekte.

Gençlik hareketi olarak zaten bu tür hamleler geliştiriyoruz. Hamleleri aşama aşama yaparak bu sorunlara çözüm bulma, bu yaşanan durumlara daha fazla dikkat çekip gençliği bilinçlendirme temelinde hamlelerimizi gerçekleştiriyoruz.

‘TÜM HALKLARDAN GENÇLER SİSTEMİMİZİN DEMOKRATİK BİLEŞENLERİ’

Son olarak, Rojava Halkları açısından baktığımızda ilk akla gelen Kürt gençleri oluyor.  Fakat Kürt gençleri dışındaki Arap, Süryani vb. diğer halklardan gençlik kesimleri de var. Siz kendinizde Arap halkındansınız. Kuzey Suriye ve Rojava’da yaşayan ve sistem içerisinde yer alan bu kesimlere ilişkin yürütülen çalışmalarınız nasıldır?

Yani aslında Gençlik Hareketi olarak bizde bu son süreçte buna yönelik kimi çalışmalar başlattık. Doğru Rojava deyince ilk akla Kürtler geliyor. Böyle olmasının nedeni de bu devrimin Kürtler tarafından başlatılması yine öncülüğünün Kürtler tarafından yapılması olmuştur. Ama tabi bu devrimi Kürtler yaptı diye bu alanların hepsi sadece Kürtlerin olacak anlamında bahsetmiyoruz.  Tarihte öyledir Kürtler toplumsallığa öncülük etmiştir, mücadele etmeye öncülük etmiştir. Ama diğer halklarında ortak mücadele etmesi için hep mücadele vermiştir. Rojava’da aslında tarihin kendisinin günümüz koşullarında bir devamıdır. Rojava’da Kürtler devrimi gerçekleştirdi.

Ama Kuzey Suriye Federasyonu temelde alanlar gitgide gelişmekte. Bir de alanlar daha da özgürleşmekte. Yani Şeddade’den tutalım ta Minbic’e kadar devasa bir alan açılmış. Ve bunun dışında Kürtlerin sayısal olarak ağırlıkta olduğu yerlerde farklı uluslarda yaşamakta. Bunun içerisinde Arap, Suryani, Türkmen, Ermeni vb. haklarda var. Şimdi bu halklarında gençlik kesimi var.

DEMOKRATİK BİR SİSTEMİN DAHA FAZLA YAŞAMSALLAŞMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Şimdi biz bütün halkları ve gençlik kesimlerini örgütlemek durumundayız.  Mesela ben kendim de sizin de belirttiğiniz gibi Arap halkındanım. Kuzey Suriye Federasyonu ve Rojava Demokratik Özerk yönetimi içerisinde tüm halkların kendi sistemlerini kurup kendi kendilerini yönetme hakları var. Her halkın kendini yönetme ve kendi sistemini oluşturararak demokratik komünal bir temelde diğer halklarla eşit ve ortak bir temelde yaşama hakkı var. Genel sistemimiz bu temelde demokratik bir sistemdir. Bu sistemin felsefesi ve esasları bu.

Ama tabi bunu pratikte daha fazla geliştirmek için çalışmalarımız var.  Mesela Arap gençliğine ilişkin bu yönlü çalışmalarımız var. Arap gençler de Kürt gençleri ve diğer halklardan gençler gibi çalışmalara katılım sağlıyor. Ve bunun dışında da alanlarda çalışmalar başlattık. Til Hemis, Til Berak, Haseke, Minbic vb. alanlarda çalışmalar başlattık. Mesela henüz Minbiç özgürleşmedi ama biz Minbic’e bir arkadaşı gönderdik. Gre Spi vb. yerlerde de yavaş yavaş gençlik kendini örgütlüyor. Afrin’in Şehba bölgesinde tekrar gençlik kendi örgütlenmesini oluştuyor. Yani oradaki gençlik kendi kendisini örgütlüyor. Ordaki gençlik kendi iradesi, düşüncesi ve kültürüyle kendisini örgütlüyor. Ona yönelik adımlar da attık, çalışmalarımız da var.

KUZEY SURİYE GENÇLERİNİ TEMEL NOKTADA BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ

Yani Kuzey Suriye Federasyonu’nun içerisinde bulunan bütün halklar ve bu halklara bağlı bütün gençlik kesimleri kendi kimliği, inanç ve kültürlerine bağlı kalarak hepsinin ortak tek bir noktada bütünleşebileceği bir gençlik çalışması yürütmeye çalışıyoruz. Bu belirttiğimiz tek bir nokta ise ortak insanlık değerleridir. Bu bütün gençliğin sorunudur. Bu Arap, Kürt, Türkmen, Asuri, Ermeni tüm gençlerin sorundur. Nedir? Ahlak mı çöküyor? Bu bütün gençliğin temel sorunudur. Toplum dağıtılmaya çalışılıyorsa bu toplumu bütünleştirmek bir araya getirmek ve demokratik sistemi oluşturmak bütün gençliğin sorunudur. Bu gençliği toplumsal ahlaki temellerde biraraya getirmek gerekir. Bunu yapmak ve gerçekleştirmek temel bir çalışmamızdır.

Bütün gençliği bir araya getirebileceği kendi rengi, çeşitliliği, sesi biraraya getirebileceği ve bazı toplumsal değer yargıları etrafında toplanabileceği kendisini örgütleyip ifade edebileceği, her yerde farklı eylem ve zenginliklerle kendisini ifade edebileceği bir sistem Kuzey Suriye açısından.

Sadece Kuzey Suriye açısından değil tüm Suriye’nin demokratikleşmesinde gençliğin rolü ve misyonu olmalıdır. Şam’daki bir gencin sorunu Kuzey Suriye’de Qamişlo’da yaşayan bir gencinde sorunudur. Ya da Haseke’de yaşayan bir gencin sorunudur. Humus, Der-a Zor veya benzer yerlerde yaşayan gençlerin sorunları yine buradaki gençliğin sorunlarıdır. Ve burda yaşanan sorunlardan orda yaşayanlarında kendilerini sorumlu hissetmeleri için çalışmalarımız var.

...