Prof. Boratav: Türkiye ekonomisi yeni bir bunalıma girebilir

Prof. Boratav: Türkiye ekonomisi yeni bir bunalıma girebilir

Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden Prof. Dr. Korkut Boratav, AKP Hükümeti'nin ekonomiyi büyük ölçüde dış kaynak hareketlerine teslim etmiş olduðuna dikkat çekerek, "2013'te, Türkiye ekonomisi 2009’daki gibi bunalıma sürüklenebilir" dedi.

Türkiye ekonomisi son bir yıldır beklentilerin altında büyüme kaydederken, hükümet vaatlerine raðmen yılın son çeyreðinde peş peşe zam ilanlarında bulundu. Ýşsizlik oranları da son aylarda hızla artışa geçmesi Türkiye ekonomisinde son yıllarda yaşanan canlanmanın geride kaldıðı, yaşanabilecek en küçük sarsılma ile ekonomik bunalımın kaçınılmaz olduðu yönündeki tartışmaları hızlandırdı.

ANF’ye konuşan Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, 2013’te Türkiye ekonomisinin 2009’daki gibi bunalıma sürüklenebileceðini söyledi. Boratav, AKP'nin 2012'de 'piyasacı' rolünü artırdıðını belirterek, "AKP, 'piyasacı', yani neoliberal politikaların fanatik bir uygulayıcısı olduðunu gösteriyor. Bu özelliði, bölüşüm ilişkilerinin sistematik olarak emeðin ve halk sınıflarının aleyhine işlemesi; ekonominin dış baðımlılıðının artması ve durgunlaşması sonuçları veriyor" dedi

'ÝŞ ÇEVRELERÝ DÖVÝZ GÝRÝŞLERÝNE MUHTAÇ'

AKP'nin 'toparlanma sinyalleri vermediðini' vurgulayan Boratav, ekonomiyi büyük ölçüde dış kaynak hareketlerine teslim etmiş durumda olduðunu ifade etti. "2012’deki durgunlaşmanın ardında, Türkiye’ye giren yabancı sermayenin, özellikle sıcak paranın on-on iki aylık bir süre boyunca düşmesi yatıyor" diyen Boratav, AKP ve iş çevrelerinin beklentisinin, son aylarda döviz girişlerinde başlayan canlanmanın, 2013’te de süregelmesi olduðunu kaydederek, ekledi: "Aksi halde durgunluk devam edecek; dış dünyada önemli çalkantılar patlak verirse, Türkiye ekonomisi de 2009’daki gibi bunalıma sürüklenebilecektir."

Boratav, patron sınıfının, kötüleşecek ekonomi için bir kez daha halkı hedef alacaðı uyarısında bulundu: "Ekonomi durgunlaştıkça, daha da kötüsü küçülmeye başlarsa, işverenler, kıdem tazminatlarını ödemeden işçilerine çıkış verecekler. Ücretleri aşaðı çeker; kayıt dışı işçi çalıştırır; zarar gösterip vergiden kaçacaklar."

'AKP'NÝN BÜYÜME KARNESÝ BAŞARISIZ'

Başbakan Erdoðan'ın mütemadiyen sözünü ettiði ‘büyüme’ye deðinen iktisatçı Boratav, bunun geniş halk kitlelerine yansımadıðını söyledi. Boratav, modern çaðda “büyüme”nin, tüm ekonomiler için istisnasız bir özellik olduðunu ifade ederek, şu tespitlerde bulundu: "...Bu nedenle savaş, doðal felâketler gibi olumsuz olayların geçerli olmadıðı durumlarda beşer veya onar yıllık ortalamalar içinde her ekonomi nüfus artışının üzerinde bir büyüme hızına ulaşır. Türkiye gibi az gelişmiş bir toplum için iki ana soru vardır: Bu büyüme süreci içine sınıflar arası gelir daðılımı nasıl deðişmiştir? Büyüme, ülkeyi azgelişmişlikte kurtaracak hızı ve özellikleri taşımakta mıdır? AKP’nin on yılına baktıðımızda yanıtlar olumlu deðildir: Gelir daðılımı belirgin biçimde emekçi sınıflar aleyhine deðişmiştir. Aðır bir kriz sonrasında iktidara gelmesine raðmen, on yıl içinde ortalama büyüme hızı yüzde 4.7 ile sınırlı kalmış; önümüzdeki yıllarda da bu oranın daha aşaðı çekileceði doðrudan doðruya hükümet tarafından belirtilmektedir. Dahası, bu büyüme ekonominin dış baðımlılıðı çarpıcı boyutlarda yoðunlaşarak gerçekleşmiştir. Kısacası, AKP’nin büyüme karnesi başarısızdır."

'KÜRT ÝLLERÝNDE ÝLKEL KAPÝTALÝZM DAHA YAYGIN'

Prof. Dr. Korkut Boratav, AKP'nin, savaş politikasının yanında ekonomik baskılama ile de Kürtleri sindirmeyi hedef edindiðini vurgulayarak, "Türkiye’nin işçi ve köylü sınıflarının içinde Kürtlerin önemli bir aðırlıðı vardır. Üstelik Kürt illerinde kapitalizm öncesi üretim ilişkilerinin ve ilkel kapitalizmin (örneðin toprak aðalıðının ve işçiyi patrona kişisel olarak baðımlı kılan kayıt dışı istihdam biçimlerinin) diðer bölgelerden daha yaygın olduðu malûmdur. Bu durumda Kürt emekçileri, Türkiye işçi ve köylü sınıflarının genel sorunlarına ek olarak, hem siyasi iktidarın bölgeye özel baskı, sindirme politikaları ile; hem de ilkel sömürü biçimleri ile mücadele etme güçlüðü içindedir" dedi.

Boratav, Türkiye'deki ekonomik gidişatın etkilediði önemli bir kesimi gençlerin oluşturduðunu kaydederek, genç nüfusta artan işsizlik için, 'en korkunç işsizlik durumu' yorumunda bulundu. Boratav, 'Türkiye'deki gençlerin AKP'nin ekonomi politikalarıyla birlikte yılgınlık, yalnızlık yaşadıklarını' söyleyerek, ekledi: "Gençlerdeki işsizlik, böylece gençleri toplum dışına sürüklüyor; insan kimliðinin en önemli öðesi olan özgüvenin gelişmesini önlüyor."