Polonya istihbaratı Kürt avında

Polonya istihbaratı Kürt avında

Türk Büyükelçiliði’nin talebi doðrultusunda Polonya istihbaratının Kürt işadamları ve Kürt mültecilerle ilgili istihbarat çalışmaları başlattıðı, bu doðrultuda siyasi sıðınma talepleri kabul edilen bazı Kürtlerin pasaportlarının geri alındıðı öðrenildi.

Başkent Varşova ve Lodz şehrinde Kürt işadamları ve mültecileri üzerinde Polonya istihbarat elemanlarının istihbarat çalışması yürüttüðü ortaya çıktı. Kürtlere yönelik istihbarat çalışmalarının, bazı çevrelerin yaptıðı asılsız şikayetler üzerine Türk Büyükelçiliði’nin Polonya hükümetinden yaptıðı talep doðrultusunda gerçekleştirildiði ifade ediliyor.

‘Terörizm’ adı altında yürütülen istihbarat çalışmaları sonucunda daha önce siyasi sıðınma başvurusu kabul edilen Kürtlerin pasaportları 2012 Newroz etkinliðine katıldıkları için PKK adına faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle geri alınıyor.

Ayrıca Lodz şehrinde ise PKK adına faaliyet yürütüldüðü gerekçesiyle bazı Kürt işadamları hakkında yasadışı bir şekilde bilgi toplanıyor. Kürt işadamları hakkında bilgilerine başvurulan kişilere ‘bu görüşme kimseye sızdırılamaz’ yazılı belgeler imzalatılıyor.

Konuyla ilgili olarak ANF’ye konuşan işadamları, bu çalışmanın Türk Büyükelçiliði aracılıðıyla yapıldıðını iddia ettiler. Kendileri hakkında Türk Büyükelçiliði’ne kimlerin asılsız şikayetlerde bulunduðunu tahmin ettiklerini belirten işadamları, şunları söylediler:

“Kültürel ve siyasal haklarına tahammül edilmeyen Kürtlerin, son yıllarda kendi politik duruşlarını ortaya koymaları belli ki bazı kesimleri rahatsız etti. Bu kişilerin kimler olduðunu netleştirdikten sonra isimlerini kamuoyuna deşifre edeceðiz. Büyükelçilik çalışanları ile gayrimeşru ilişkiler kurup, Kürtler üzerinde baskı kurmak isteyen kişilerin, kendi oyunlarının içinde bozguna uðrayacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. Polonya istihbaratının da bu tür durumlara alet olması düşündürücü bir durumdur. Polonya devletinin bu tutumu kesinlikle kabul edilemez. Karapara ve uyuşturucu tacirlerinin konsolosluk yetkilileri ile ilişki kurup Kürtlere baskı kurması ise Türk devlet geleneði için zaten yabancı bir durum deðil.”