PKK “Ekim ayı şehitlerini” andı

PKK “Ekim ayı şehitlerini” andı

PKK Yürütme Komitesi, Ekim ayında yaşamını yitiren devrimcileri andı. PKK Yürütme Komitesi “21. yüzyılın başlarında karartılan geleceğini, unutulmuş geçmişiyle yeniden aydınlatmaya çalışan, Beritanlaştıkça, özgürleşen kahraman Kürt Kızları ve Kürt Oğulları’nın ölümsüzleşen direnişleri, özgürlük mücadelemizde hepimizin vazgeçilmez rehberleri olmaya devam edecektir” dedi.

Yazılı bir açıklama yayınlayan PKK Yürütme Komitesi, özgürlük kavgasında çürümüş yaşamlara yeniden can vererek, kan vererek, güzel ve anlamlı yaşamları ortaya çıkarabilmek için nice Kürdistanlı gencin özgürlük savaşçısı kadın ve erkek canlarını dişlerine takarak, en ön saflarda tek bir adım geri atmadan, aynı bugün Kobanê’de olduğu gibi yıllar yılı canlarını ortaya koymaktan çekinmediklerini kaydetti.

Özgürlük ağacını kendi bedenlerinin güzellikleriyle sulayarak, Kürt ve Kürdistanlı halklara umut ışığı olmuş ve özgürlüğe yakın olunan bugünlere gelinmesini sağladığı da belirtilen PKK Yürütme Komitesi açıklamasına şöyle devam etti:

“Kürt Özgürlük Hareketi Tarihi’nde ‘Savaş gülüm, Sıkı savaş, Savaştıkça varız biz. Savaştıkça güzelleşir, çoğalır, Savaştıkça severiz biz’ diyen Beritan-Gülnaz Karataş’ın özgürlük kavgasında şahadete giderken bile özgürlüğün militan ölçülerinin çıtasını göstererek, bu uğurda bir milim geri adım atmadan, son mermisine kadar çarpıştıktan sonra silahını da düşmana kaptırmamak için parçalayarak uçurumlardan kendisini atarak, Besêlerin, Zarifelerin ve nice direnişçi Kürt Kadını gibi nasıl şahadete gittiğini bugün herkes biliyor. Bu boyutuyla ele alındığında; Beritan Özgür Kadın kişiliğinin, işbirlikçiliğe ve ihanete karşı direniş çizgisinin sembolüdür.

Bunun için: Şahadetlerin çizgisinde yürümesini bilmeyenlerin yaşamları da, eylemleri de, zaferleri de fazla anlamlı olamaz. Şahadetin yükünü kaldırmak, en ağır yüklerden birisi olduğu için şahadetin gereklerine göre yaşayabilmek, yaşamların en zoru olsa da, onlara bağlı yaşamasını bilmek onurlu ve erdemli olmanın da ifadesidir.

Bu onur ve gururla; Kürdistan Özgürlük Savaşı’nda ekim ayında şehit düşen yoldaşlarımızı anarken:

Özgürlük mücadelemizin güzel simalarından olan Malatyalı Meryem Çolak yoldaşımız 26 Ekim 1997 yılında şehitler kervanına katılarak, Kürdistan’da bir Kürt Anası’nın nasıl olması gerektiğini herkese göstermiştir.

Özgürlüğe ve değerlere tutkun düzeyde yaşamanın sınırı olmadığını, 25 Ekim 1996 yılında Adana Şehir Merkezi’nde sömürgeciliğe karşı kendisini bomba haline getirerek şahadet tacını giyen Rewşen-Leyla Kaplan hepimize gösterdi.

29 Ekim 1996 yılında Batmanlı olan Bermal-Güler Ortaç yoldaşımız, Sivas Şehir Merkezi’nde faşist TC Askeri Güçleri içerisinde kendisi patlatarak, Apocu fedailiğin en güçlü örneklerinden birisi olduğunu görkemli bir şekilde tüm dünyaya göstermiştir.

Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılıp 23 Ekim 1998 yılında, Kobanêli Agiri- Adnan Hacı yoldaşımızın Komutası’nda bir gurup yoldaşıyla şahadet tacını giyen başka seçkin bir devrimci sima ise, enternasyonalizmin güçlü temsilcilerinden olan Ronahi-Andrea Wolf yoldaşımız olmuştur. Ronahi yoldaşımız emperyalizmin göbeğinde uzun yıllar mücadele ettikten sonra ezilen ve sömürülen halklarla sağlıklı buluşmanın yolunun Özgürlük Dağlarına çıkmaktan geçtiğini bilerek dağları kendisine mekan seçmiştir.

Kurdê- Selamet Menteş ve Rotinda- Aynur Ortaç yoldaşlarımız 23 Ekim 1998 yılında arkalarında bıraktıkları mektuplarıyla Kürt Halk Önderliği’ne karşı geliştirilen uluslararası komployu protesto etmek için bedenlerini ateşe vererek şehitler kervanına katıldılar.

Özgürlük mücadelemizin genç ve atik yüzlerinden olan diğer bir özgürlük savaşçımız ise 22 Ekim 1998 yılında Bitlis’te şehitler kervanına katılan Mişar- Arafat Çetin yoldaşımızdır.

Erzurumlu Ronahi- Nazlı Görer, 28 Ekim 2011 günü sömürgeci polis güçlerinde kendisini patlatarak, bu topraklarda sömürgeciliğin gölgesinin bile kalmaması gerektiğini gösteren seçkin Apocu fedai militanlarımızdan olmuştur.

Özgürlük Dağları’na Avrupa’da gelip katılan Pazarcıklı Göksun-Seher Küncülü yoldaşımız fedai çizgisindeki duruşuyla, 20 Ekim 2011 günü Muş Güney’de şehitler kervanına katılmıştır.

22-23 Ekim 2011 günü Geliye Teyare’de işgalci TC Devleti’nin kimyasal silahlarla kullanarak Brusk-Mizbah Ezer ve Ruken-Sevcan Algünerhan komutasında şahadet tacını giyen; Zilan Hakkâri-Gülistan Koç, Zınar-Sultaneli Julide, Berwar-Aynur Kırbaş - Çekdar-Çoli Temel, -Gever Faraşin-Reşat Aslan, Levent-Ahmet Mirza ve diğer tüm Ekim ayı özgürlük şehitlerinin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.”

‘EKİM AYINDA YÜZLERCE ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISININ KANLARI KÜRDİSTAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN AKTI’

Ekim ayının Kürdistan özgürlük ve direniş tarihinde özel ve özgün bir yerinin açık olduğunu belirten PKK Yürütme Komitesi, yüzlerce özgürlük savaşçısının kanlarını Kürdistan’ın özgürlüğü için akıttığı bir ay olduğu ifade edildi. Ayın direniş geleneği üzerine bugün Kobanê, Serêkaniyê, Qamışlo, Afrin, Şengal, Kerkük’te Kürt özgürlük savaşçılarının direnişlerinin devam ettiği belirtildi.

Kürtler ve Kürdistan’ın yıllar yılı soykırımlarla yüz yüze kaldığı da belirtilen açıklamada, bu soykırımlara karşı direnmiş olsa da direnişlerinin sonunun hep yıkım olduğu ifade edildi.

“Bu kez yeniden bölge gericiliği ve sömürgeci güçler aynısını Kürt ve Kürdistan halklarına yaşatmak istemektedirler. Ancak ilk kez Kürdistan Tarihi'nde yaşanan fiziki ve kültürel soykırımlara karşı gösterilen direnişler; hem Kürtleri hem de bölge halklarını soykırımlardan korumanın da ötesinde bu bölgede yaşayan halkların özgürlüğünü getirecek muhteva taşıdığını bugün herkes görmekte ve söylemektedir” denilen açıklamada 21. yüzyılın başlarında karartılan geleceğini, unutulmuş geçmişiyle yeniden aydınlatmaya çalışan, Beritanlaştıkça özgürleşen, kahraman Kürt kızları ve Kürt oğullarının ölümsüzleşen direnişleri, özgülük mücadelesinde herkesin vaz geçilmez rehberi olmaya devam edeceği kaydedildi.

Açıklamada son olarak, “Yaşanan bu gerçekler özü itibariyle PKK şehitler gerçeği ile birebir bağlantılı ve şehitlerimizin sonsuz fedakarlıklarının sonuçları olduğunun bilinciyle, dün olduğu gibi bugünde Kürdistan devrim şehitlerinin etrafında halkımızı, dostları, bölge halklarını ortaklaşmaya ve Kobane’de sergilenen eşsiz direnişe katılmaya, dayanışmaya, yardımlaşmaya ve bütünleşmeye çağırıyoruz” denildi.