Son Dakika: Önder Apo’dan tarihi çağrı

Paris katliamı

Paris katliamı

Katliamla ne amaçlandı? Katliama kimler ne dedi? AKP neden suçu PKK’ye yıkmak istedi? Erdoğan daha sonra neden çark etti? Almanya bu suikastin neresinde? Öcalan ve PKK katliama yönelik neler söyledi? Katliamın zamanlaması ne anlama geliyor? Katliam neden aydınlatılmıyor? Paris Katliamının duyulmasıyla birlikte AKP, iş üzerinde yakalanan hırsız misali suçu PKK’ye atmak istedi. Katliama dair ayrıntılar daha netleşmemişken, dönemin Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik “iç hesaplaşma” dedi.

Fethullah Gülen’in Yeşil gladyo uzantısı Samanyolu Televizyonu ve Zaman gazetesi, katliamı, ‘Paris şimdi daha güzel’ flaş ve manşetiyle geçerek Çelik’i destekledi.

KCK’DEN YANIT: KATLİAM TÜRK GLADYOSUNUN İŞİDİR

Kürt tarafı iddialara ve katliama ilişkin 10 Ocak’ta ilk açıklamayı yaptı. KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, “Paris’teki katliam Türk gladyosunun işidir. AKP yetkilileri suçluluk psikolojisiyle konuşuyor” açıklaması yaptı.

Katliamın üzerinden dört gün geçtikten sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “3 kişi katledildi diye süreç durdurulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

BAHÇELİ: SIRADA BAŞKA SUİKASTLAR OLABİLİR

Aynı gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “sırada başka suikastlar olabilir” diyerek tehditler savurdu.

PAJK: OPERASYONA TÜRK DEVLETİ ONAY VERDİ

Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi’nin (PAJK) açıklamasında, “Türk hükümetinin bizzat onayı olmaksızın yurtdışında böyle bir operasyonun gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır. Fransız devleti bu olayı netleştirmezse bu olaydan sorumlu tutulacaktır” deniliyordu.

PKK, “Katliam uluslar arası güçler ve Türk gladyosunun ortak planıdır” derken; YJA: “Profesyonel askeri bir operasyondur” değerlendirmesinde bulundu. Kadın ordusu YJA-STAR ise, “Katliam bilinçli, örgütlü ve planlıdır” diyordu.

KALKAN: PARİS KATLİAMI BİZE VERİLEN BİR YANITTIR

PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, katliam aydınlatılmadan çözümün gelişmeyeceğini ifade ederek; “PKK silah bıraksın diyenlere şu soruyu sormuştum: ‘PKK silah bırakırsa PKK’ye ne yapacaksınız?’ cevabı Paris’ten geldi.”

Fransız yetkililerle görüşen dönemin BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 14 Ocak günü, Fransız yetkililerin ‘cinayetin çok profesyonelce işlendiği bilgisini verdiklerini’ açıkladı.

ULUSLARARASI YANKILAR

Katliam Kürtlerde infial etkisi yaratırken, uluslararası alanda da büyük bir tepkiyle karşılandı. Dünyanın dört bir yanından tepkiler ve kınamaların yanı sıra Kürtlerle dayanışma mesajları gelmeye başladı. BASK örgütü, Alman Sol Parti, KOE, TAMİLLER ve FARC ,Paris Katliamına ilişkin açıklama yaptı. Konu, dünya medyasında geniş bir şekilde yer aldı.

Alman Sol parti ve BASK örgütü, “Fransa katliamın suç ortağıdır” derken, FARC : “Paris’te yoldaşlarımıza yönelik gerçekleştirilen bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz” şeklinde açıklama yaptı. Yunanistan’daki Komünist örgüt KOE ise AKP’nin ‘iç hesaplaşma’ iddialarını ortalığı bulandırma olarak yorumladı. Tamil gerillaları da katliamı kınayan bir açıklama yayınladı.

ERDOĞAN’DAN YALAN ÜSTÜNE YALAN

Hüseyin Çelik ile başlayan yalan dalgası Erdoğan ile devam etti. Dönemin Başbakanı, “Örgüt içi infaz” derken tarihe geçecek cehalet örnekleriyle dolu yalanlar sıraladı: “Mazlum Doğan ve Mahsum Korkmaz örgüt içi infaz edildi” Erdoğan’ın yalanları bununla da sınırlı kalmadı. Erdoğan hızını alamayarak, “Baki Karer’i de bunlar vurdular” derken, kastettiği kişi PKK kurucularından ve 1977 yılının 18 Mayıs’ında devletin Kürdistan’daki ajan örgütlemelerinden Stêrka Sor isimli örgüt tarafından katledilen Haki Karer’di.

ÖCALAN KATLİAMIN ZAMANLAMASINA DİKKAT ÇEKEREK ‘PARİS İKİNCİ DERSİM’DİR DEDİ

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşen kardeşi Mehmet Öcalan 15 Ocak günü görüşmenin detaylarını açıkladı: Kürt Halk Önderi, “Paris katliamı ikinci Dersim soykırımıdır” diyordu. Öcalan, katliamın yapıldığı 9 Ocak gününe de dikkat çekerek, devlet heyetinin kendisiyle 3 Ocak’ta diyalog kurduğunu ve katliamın geliştiği gün devlet heyetiyle görüşme halinde olduğunu açıklıyordu. PKK de bu katliamın Abdullah Öcalan ile devlet arasında başlayan görüşmeleri sabote etmek için gerçekleştirilen bir komplo olduğunu kaydediyordu.

OSLO’YU DA SABOTE EDECEKLERDİ

Ayrıca Oslo görüşmeleri esnasında da bu ekibin görüşmeleri sabote etmek için harekete geçtiği ancak görüşmeler başarısız olunca vazgeçtikleri iddia edildi.

‘İÇ HESAPLAŞMA’ YALANI TUTMAYAN AKP MEDYASI İRAN’I İŞARET ETTİ

İç hesaplaşma yalanları beklenen etkiyi yaratmayınca AKP ve Fethullahçı medya ikinci bir iddia ortaya attı. Bu iddiaya göre Paris katliamını İran yaptı ve amaç Kürt sorununun çözümünü engellemekti.

İDDİALARA İRAN’DAN SERT YANIT

İran Dışişleri Bakanı Ramin Mihmanperest, 17 Ocak günü bu iddiaya yanıt verdi. İranlı Bakan, Paris katliamını Türk medyasının kendileri tarafından yapıldığına dönük yaptığı haberlere sert bir şekilde tepki gösterdi ve katliamın ABD ve İsrail tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.

Ayrıca Wikileaks belgelerinde Paris’te 3 kadın devrimcinin katledilmesinin izlerinin bulunduğunu belirten haberler de medyada genişçe yer buldu.

21 Ocak’ta Fransız savcılar, tutuklanan şüphelinin Türk vatandaşı Şarkışla doğumlu Ömer Güney olduğunu açıkladı.

KARAYILAN’DAN ÖMER GÜNEY AÇIKLAMASI

Fransız savcının katilin kimliğini açıklamasından bir gün sonra 22 Ocak’ta bir açıklama yapan dönemin KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan: “Paris’teki katliamla ilgili gözaltına alınan Ömer Güney’in PKK ile hiçbir alakası yoktur. Paris’teki katliamın içinde Türk devleti var. Olayın üzerinde iyi durmak ve tüm ayrıntılarıyla açığa çıkartmak gereklidir” dedi.

Fransa Kürt Dernekleri Başkanı Mehmet Ülker de, “Bizim derneklerimize herkes üye olabilir. Fransa katliamın arkasındaki güçleri ortaya çıkarmalıdır” şeklinde konuştu.

MİT: GÜNEY CİNAYETTEN ÖNCE BİR AYDA ON KEZ TÜRKİYE’YE GİRİŞ YAPTI

Bir gün sonra (23.01.2013) MİT ve Emniyet Müdürlüğü, tutuklanan ‘Kara Kemal’ kod adlı Ömer Güney adındaki kişinin 2012 yılının Ekim ayında belirli aralıklarla 10 kez Türkiye’ye gittiğini açıkladı. Ömer Güney’in eniştesi Hikmet Özbek, “ Şişirdiler eline silah, cebine para koydurup yaptırdılar” dedi.

PKK HAKLI ÇIKTI

Açığa çıkan bilgiler PKK’yi haklı çıkarmaya başlamıştı. PKK ilk günden itibaren cinayetin Ankara’nın onayı ve planı dahilinde geliştiğini söylüyordu.

AKP’Lİ BAKAN ŞAHİN BAHÇELİ’Yİ TEKRAR ETTİ

Paris katliamına ilişkin konuşan dönemin Başbakan Yardımcısı M. Ali Şahin “Benzer olaylar Almanya’da da yaşanabilir” diyerek aslında operasyonun kimlerin bilgisi dahilinde olduğunu ele vermiş oldu.

ALMANYA KÜRTLERİ FİŞLİYOR

Buna karşılık Almanya İçişleri Bakanlığından bir sözcü, “şu anda 13 bin PKK çalışanı var” diyerek Almanya’daki Kürtlerin fişlendiğini deşifre etti.

MERKEL HÜKÜMETİ: ELİMİZDE SALDIRI OLACAĞINA DAİR BİLGİ YOKTU

Alman Federal Meclisine verilen soru önergesini yanıtlayan Merkel hükümeti; “Elimizde Almanya‘da benzer saldırıların gerçekleşeceğine dair bir bilgi yoktur" açıklaması yaptı.

MERKEL: PKK KONUSUNDA TÜRK DEVLETİNE HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ

Ancak PKK’yi tasfiye amaçlı, AKP devleti ve Almanya arasında anlaşmalar yapıldığı basına yansımış ve Alman Başbakan Angela Merkel Türkiye’de yaptığı konuşmasında; PKK’lilerin başka isimle faaliyet gösterdiğini, PKK ile mücadele kapsamında Türkiye’ye her türlü desteği vereceklerini belirtmişti.

Bu dönemde Almanya’da yeni Anti-PKK yasaları çıkarıldı. Bu yasaların Türkiye’de ‘makul şüpheli’ olarak tanımlanan ve mesnetsiz iddialarla tutuklama hakkını veren yasayla benzer oluşu dikkat çekti. Bu yasa kapsamında 13 Şubat 2013’te Almanya’da tutuklu bulunan PKK’li Ali İhsan Kıtay 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ömer Güney’in sekiz yıl Almanya’da yaşadığı, burada İslami derneklere gittiği basına yansımasına rağmen Alman devleti konuya dair bir açıklama yapmadı.

ERDOĞAN: İADE EDİN DEDİK VERMEDİLER

Erdoğan, “Paris benzeri olaylar Almanya’da da olabilir. İstiyoruz vermiyorlar, sonları Paris’teki gibi oluyor. Sakine Cansız’ın iadesini istedik, vermediler” açıklamasında bulunarak katliamı kendilerinin işlediğini bizzat itiraf etmiş oldu. Ayrıca Alman devleti böyle bir saldırı tehdidi olmadığını ifade etmesine rağmen Erdoğan’ın ısrarla bu ihtimali gündemde tutması, acaba Türk devleti yeni suikastler mi planlıyor? sorusunu akıllara getirdi.                           

KALKAN’DAN EROĞAN’A YANIT: ERDOĞAN CİNAYETİ İTİRAF ETTİ

Erdoğan’a aynı gün yanıt veren PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran kalkan, “Paris’teki katliamın arkasında kimlerin olduğunun kesinlikle açığa çıkarılması gerekir. Katliamı yapan güçler bellidir. Erdoğan açık açık cinayeti işlediğini itiraf etmiştir” şeklinde konuştu.

DER SPIEGEL: ALMANYA ELİNDEKİ BİLGİLERİ PAYLAŞMIYOR

Alman Der Spiegel gazetesi, 10 Şubat 2014 tarihli sayısında; Almanya’nın Paris katliamı ile ilgili elindeki bilgileri paylaşmadığını haber yaptı.

MİT’TEN PKK YÖNETİCİSİ VURANA ÖZEL ÖDÜL

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, basında çokça işlenen bir iddiayı meclis gündemine taşıdı. Paris Katliamı ile ilgili Meclis’e soru önergesi sunan Buldan, ‘PKK üst düzey yöneticilerine yönelik suikast halinde ödül verileceğini düzenleyen’ özel bir düzenleme bulunup bulunmadığını ve Ömer Güney’e aynı biçimde ödül adı altında ödeme yapılıp yapılmadığını sordu.

GÜNEY İLE MİT’ÇİLERİN SES KAYDI ORTAYA ÇIKTI

Katliamın üzerinden bir yıl geçtikten sonra (13 Ocak 2014) Ömer Güney ile MİT’çilerin telefon görüşmeleri internete düştü. Bu ses kayıtlarında Ömer Güney ile MİT’çilerin Paris suikastinin detaylarını konuştukları ses kayıtlarıyla belgelendi. Öte yandan bu kayıtlarda Sakine Cansız’ın yanı sıra başka

PKK’lilerin de fiziki ve tekniki takibe alındığı ortaya çıktı. Ertesi gün Türk Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ses kaydına ilişkin “Olayın MİT tarafından yapıldığı iftiradır” derken; aynı gün benzer bir açıklama da MİT’ten geldi. MİT: “Paris cinayetleri ile teşkilatın alakası yok. Amaç çözüm sürecinde aktif rol alan teşkilatı yıpratmaya yöneliktir” açıklamasında bulundu.

GİZLİLİK KARARI

İddialar üzerine, Türkiye’de yürütülen soruşturmaya mahkeme kararıyla gizlilik getirildi. 15 Ocak 2014’te BDP Hukuk Komisyonu, Türkiye’de yürütülen, “Paris Katliamı Davası” hakkında verilen gizlilik kararının kaldırılması için savcılığa başvurdu ancak bu talep Türk yargı makamlarınca red edildi.

ERDOĞAN ÇARK ETTİ

Gerçeklerin ve delillerin ortaya çıkması üzerine iç hesaplaşma sözünden çark etti. Erdoğan, 13.03.2014’te Siirt mitinginde yaptığı konuşmada, Paris katliamının Fethullah Gülen örgütü tarafından süreci sabote etmek için yapıldığını söyledi.

KCK’DEN AKP’YE ÇAĞRI

Yapılan açıklamaları tatminkar görmeyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 20 Ocakta yaptığı açıklamada Paris Katliamıyla ilgili ortaya çıkan MİT’e ait belge ve katliamın zanlısı Ömer Güney’e ait ses kaydına ilişkin AKP Hükümeti’ni açıklama yapmaya çağırdı.“MİT’le ilgili ortaya çıkan belgenin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini hükümetin ortaya koyması gerekmektedir. Aksi ispat edilmediği takdirde bu cinayetlerin MİT tarafından planlandığı ve yapıldığı kabul edilecektir” diyen KCK, konuyu “Hareketimizin görmezlikten gelemeyeceği ciddi bir durum” olarak nitelendirdi.

AVUKAT COMTE: BÜTÜN ARAŞTIRMA VE İNCELEMELER TÜRKİYE’YE İŞARET EDİYOR

Paris’te katledilen 3 Kürt kadın devrimcinin davasına bakan avukat Antoine Comte: “Katliam hakkında yapılan bütün araştırma ve incelemeler Türkiye’yi işaret ediyor” açıklamalarında bulundu.

Sonuç:

Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ve İçişleri Bakanı Manuel Valls, katliamı aydınlatma sözü vermelerine rağmen geçen süre zarfında soruşturmada bir arpa boyu bile yol alınmadı.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan 2014 yılının son günlerinde, “paralel yapının faili meçhullerde de eli var” diyerek Paris’te işlenen cinayeti işaret etti. Ancak şu ana kadar Türk devlet yetkilileri bırakalım katliamın aydınlatılması için çalışmayı; suları bulandırmak için elinden geleni yapmaya devam ediyor. AKP iktidarı, paralel yapıya bütün suçları yükleyerek işin işinden sıyrılma uğraşısında. Böylece işlediği suçlardan kurtulmayı amaçlıyor.

AVRUPA HUKUKU ÇIKARLAR DÜNYASININ NESNESİDİR

Her ne kadar katiller ve arkasındaki güçler suçlarını itiraf etmese ve adalet karşısına çıkmasalar da, şu ana kadar yaşanan gelişmeler Paris Katliamının hangi kirli ilişkilerin ve pazarlıkların sonucu olduğunu gözler önüne sermeye yetti de artıyor bile. İşte Paris Katliamı böylesi kirli ve karışık ilişkiler ağının tezgahında aydınlatılmayı bekliyor. Ancak tam iki yıldır kimse bu katliamın aydınlatılması için harekete geçmedi. Ne devletler hukuku işledi ne de uluslararası hukuk kılını kıpırdattı. Öyle ki katliamı gerçekleştiren, katliamın yapılış amacı ve bağlantıları ortadayken hukuki açıdan hiçbir ilerleme kat edilmedi. Yaşanan durum, Avrupa hukukunun ve yargı sisteminin çıkarlar dünyasının bir nesnesi olduğunu gözler önüne serme açısından hayli öğretici sonuçlar veriyor.

KÜRT HALKI VE DOSTLARI KATİLLERİ BİLİYOR

Kürtlerin “adalet istiyoruz” nöbet eylemleri üçüncü yılına giriyor. Kürtler katliamın ikinci yıl dönümünde yine alanlara çıkmaya ve katillerden hesap sormaya başladılar. Kürtler, katliamın kimin tarafından yapıldığını, AKP ve MİT’in bunu çok iyi bildiğini görüyor, his ediyorlar. Hangi ülkelerin, hangi istihbarat güçlerinin ve lobilerin bu katliamın perde arkasında gizlendikleri Kürtlere malum. Ancak Katliamın üzerindeki sır perdesi hala aralanmadı. Kirli ilişkiler ağı özenle ve ısrarla saklanıyor. Ne Türk devleti ne Almanya ne de Fransa şu ana kadar katliama dair tatminkâr bir açıklama yapmadı. Bu durum, bu katliamda ortak oldukları kanaatini pekiştiriyor.