Türkiye’de art arda gelen DAİŞ katliamlarını ANF’ye değerlendiren HDP Milletvekili Turgut Öker, bu katliamların AKP hükümetinden bağımsız olmadığını vurguladı. Alevilerin önemli kanaat önderlerinden biri olan Öker, DAİŞ’in en çok Alevileri, ilericileri, HDP’lileri hedef aldığını belirtti. Türkiye toplumunun bu despotluğu kanıksamasının çok vahim olduğuna işaret eden Öker, Muharrem Ayı dolayısıyla Alevilere şöyle seslendi: “Aleviler sadece on iki gün değil, Hz. Hüseyin gibi Yezid’e karşı 365 gün direnmelidirler.”

Faşizmin egemenliğini kurmaya çalıştığı kritik bir dönemden geçildiğini vurgulayan HDP Milletvekili Turgut Öker, “Bir zalim, bir diktatör kendi düzenini sürdürmek adına yapılabilecek ne kötülük varsa onu yapıyor” dedi. 35 yıl sonra döndüğü Türkiye’yi daha da despotik bir durumda bulduğuna dikkat çeken Öker, “Ama bundan daha vahimi, Türkiye toplumunun bu despotluğu kanıksamış olmasıdır” diye konuştu. Bu gidişatın böyle süremeyeceğini, bu suskunluğun mutlaka sona ermesi gerektiğinin altını çizen Öker, Türkiye’nin gitgide açık cezaevine dönüştüğüne, halkın zulüm ile terbiye edilmek istendiğine işaret etti.

‘BİZ BU ZİHNİYETİ MARAŞ’TAN, SİVAS’TAN TANIYORUZ’

DAİŞ’in Türkiye topraklarında baş düşman olarak Alevileri gördüğüne dikkat çeken Öker, DAİŞ egemenliğinde Alevilerin yaşam hakkı olmayacağını, Ortadoğu’da açıkça görüldüğü gibi bu barbar çetelerin Aleviliğe karşı soykırımcı bir yaklaşımının bulunduğunu söyledi. Aleviliğe karşı gerici düşmanlığın yeni olmadığını hatırlatan Öker, “Alevi düşmanlığının tarihsel kökeni var. Bin yıllardır bu topraklarda Alevilik zındıklık, kafirlik olarak görüldü ve katli vacip olarak bizzat dini şahsiyetlerin bu konuda fetva verdiklerine tanık olundu. Medrese, cami sohbetlerine varıncaya dek birçok alana nüfuz ettirilen bu düşmanca eğilim toplumda da kötü sonuçlar doğurdu. Biz bu zihniyeti Maraş, Çorum, Sivas’tan da biliyoruz, tanıyoruz” diye konuştu.

“Bu dinsizleri, kafirleri katledenler cennete gidecek denildiği an, 10 bin insan sıraya giriyor” diyen Öker, esas olarak Aleviliğin toplumsal muhalif varlığının hedef alındığına dikkat çekti. Öker, Aleviliğin kul anlayışını reddetmesi, yobazlığa, cennet vaatleri üzerinden insanların katledilmesine karşı olması, gericiliğe, karanlığa ve yobazlığa karşı direnmesinden dolayı Aleviliğin düşman olarak görüldüğünü belirtti.

‘ALEVİLER BU ZİHNİYETTEN ASLA KORKMAMALI’

Yaşanan katliamlarda ülkenin dört bir yanına Alevi cenazelerinin gittiği bir ortamda Alevilerin tedirginlik içinde yaşadığının altını çizen Öker, “Suruç ve Ankara katliamında katledilenlerin çoğu Aleviydi, ilericiydi, HDP’liydi. Dün Sarıyer’de polis tarafından kurşunlanan Dilek Doğan kızımız Aleviydi. Türkiye’de her gün Alevi inancına sahip insanlar tek başına veya grup halinde katlediliyor” diye konuştu. Bu dönemde Alevi kurumlarına büyük bir görev düştüğünü, tehlikeye karşı daha örgütlü, daha direngen olunması gerektiğini hatırlatan Öker, Alevilerin bu zihniyet karşısında asla korkmamaları, sinip evlerine çekilmemeleri ve bu barbarlığa karşı direnmeleri gerektiğinin altını çizdi.

‘DAİŞ AKP’NİN SİLAHLI KANADI’

DAİŞ’in Türkiye’de gerçekleştirdiği katliamların AKP hükümetinden bağımsız olmadığını, bugüne kadar DAİŞ’i besleyen, silah veren ve bu noktaya getirenin bizzat AKP ve Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayan Öker, DAİŞ’in AKP’nin silahlı kanadı olduğunu vurguladı. Öker, “AKP’nin beslediği, eğittiği, yaralandığında tedavi ettirdiği, kollayıp koruduğu DAİŞ’in Türkiye’de ilerici kesimlere yönelik saldırılarına karşı önlem alması zaten kendisiyle çelişen bir durum. Bir zihniyet kendi militanlarına neden ceza versin? Neden onları tutuklasın? O açıdan DAİŞ barbar zihniyeti ve Tayyip Erdoğan’ın zihniyeti birbirinden ayrı şeyler değil. Bunun artık herkes farkına varmalı” dedi.

‘EN BÜYÜK CEVAP 1 KASIM’DA VERİLECEK’

Toplumdaki genel sessizliği art arda gelen katliamlardan dolayı yaşanan yoğun travmaya bağlayan Öker, bu sessizliği bir teslimiyet olarak okumamak gerektiğini, halkın kardeşlikten ve barıştan yana kararlı olduğunu ve bu yöndeki en büyük cevabı 1 Kasım’da vereceğini kaydetti. Muharrem Ayı dolayısıyla Alevilere de çağrıda bulunan Öker, “Yezid sadece Kerbela’da kalmış bir barbar değil, bugün Türkiye’yi yöneten Erdoğan da Yezid’in yolunda. O nedenle Aleviler sadece on iki gün değil, Hz. Hüseyin gibi Yezid’e karşı 365 gün direnmelidirler” diye konuştu.