'Öcalan'ın avukatlığını yapmak suçtur' bakışı değişmeli
'Öcalan'ın avukatlığını yapmak suçtur' bakışı değişmeli
'Öcalan'ın avukatlığını yapmak suçtur' bakışı değişmeli
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatlarına yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında tutuklanan avukatlar, "Öcalan'ın avukatlığını yapmak suçtur" şeklindeki bakışın değişmesi gerektiğini işaret etti. Avukatlar daha önce talep ettikleri Öcalan'ın tanık olarak dinlenmesinin karara bağlanmasını istedi.
Öcalan'ın avukatlarına yönelik gerçekleştirilen operasyon sonrası haklarında dava açılan 16'sı tutuklu 50 kişinin yargılandığı "KCK Önderlik Komitesi" davasının 6'ncı duruşması Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü karşısında bulunan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görülmeye devam ediyor.
Tutuklu ve tutuksuz olarak yargılan avukatların savunmaları ile devam eden duruşmada, tutuklu yargılanan Avukat Mehmet Sani Kızılkaya'nın ifadesinin ardından tutuklu Avukat Mehmet Bayraktar söz aldı.
İddianamede haklarında delil olarak sunulan birçok şeyin müvekkilleri Öcalan ile ilgili olduğunu ve Öcalan ile görüşmelerinin iddianameye delil olarak konulduğunu belirterek, daha önce de mahkemeden talep ettikleri Öcalan'ın mahkeme tarafından tanık olarak dinlenilmesi talebinin artık mahkeme tarafından karara bağlanmasını istedi. Bayraktar, "Yürütülen bu davaya tarihi bir bakışla bakmanız gerekmektedir. Bu gün Türkiye yeni bir sürece girdi. Artık müvekkilimiz Sayın Öcalan'ın tanık olarak dinlenilmesi talebimizi karara bağlamalısınız" dedi. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci ise, "Her sanığın ve vekilinin talepleri olur biz de onlar hakkında karar veririz" diye yanıt verdi. Bunun üzerine Bayraktar ise, "2 yıl geçti, ne zaman karar vereceksiniz" sorusu üzerine ise Ekinci, "2 yıl sonra karar vermek gerekirse iki yıl sonra karar veririz" demesi dikkat çekti.
Duruşma daha sonra davada tutuksuz olarak yargılanan Avukat Hüseyin Çalışçı'nın savunmasına geçildi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatlığını kendi rızası ile yaptığını dile getiren Çalışçı, kimseden talimat ve izin almadığını ifade ederek, "Kimse avukatlık için bizi seçmedi. İmralı'ya gitmek isteyen bir avukat Asrın Hukuk Bürosu'na başvurur. Zaten böyle olmasa Bursa Savcılığı adaya gidişine izin vermez. Oslo sürecinin ardından müvekkilimiz Öcalan'a ağır bir tecrit uygulanmaya başlandı. 2 yıldır avukatlarının görüşmesi engelleniyor. Biz de Oslo sürecinin kurbanı olduk" dedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin "İmralı'da müvekkilinizle hangi hukuki durum üzerinden görüştünüz" sorusuna Çalışcı, şu yanıtı verdi: "Ben avukat olarak sadece hukuki dosyalar üzerinden değil, müvekkilimin sağlığı üzerine de görüşmeler yapabilirim." Savunma avukatları ise, mahkeme başkanının sorusuna tepki göstererek, sorunun önyargılı bir soru olduğunu ve "Öcalan'ın avukatlığını yapmak suçtur" bakışını taşıdığını söyledi.
Tutuksuz olarak yargılanan Avukat Ayşe Batumlu ise savunmasında, "Öcalan'ın avukatıyım. Bunun suç olarak algılanması hukuki bir ayıptır. Bu dava müvekkilimiz üzerinde baskı kurmak için açılmış bir dava. Tarihe bir ayıp olarak geçecek" ifadelerini kullandı.
Duruşma verilen öğlen arasının ardından savunmalar ve avukatların tahliye talepleri ile devam edecek.