HPG güçlerinin Daðlıca’da düzenledikleri eylemde yaşamını yitiren gerillalar Dilovan, Çiya ve Beritan onbinler tarafından topraða verildi.
Hakkari'nin Yüksekova Ýlçesi'ne baðlı Daðlıca (Oramar) bölgesinde Yeşiltaş (Şitazin) Karakolu'na yönelik HPG güçlerince düzenlenen eylem saldırıda çıkan çatışmada yaşamını yitiren gerilla Yılmaz Kırtay’ın (Dilovan Amed) cenazesi, dün Malatya Adli Tıp Kurumu'ndan alındıktan sonra memleketi Diyarbakır'ın Silvan ilçesine getirildi. Mescit Mahallesi Hayırsever Camii'ye getirilen cenazenin dini vecibeleri yerine getirildi. Sabah yapılan törene aralarında BDP Diyarbakır Ýl Başkanı Zübeyde Zümrüt, Ýl Başkan Yardımcısı Ahmet Gezer, Silvan Belediye Başkanı Fadıl Erdede, BDP ilçe yöneticileri, Diyar TUAD-DER ve MEYA-DER temsilcilerinin yanı sıra binlerce kişi katıldı.
Cenaze töreninde aynı çatışmada yaşamını yitiren 14 gerillanın fotoðraflarının olduðu pankart açılırken, törende dev bir PKK bayraðı taşıdı. KCK ve PKK bayraðına sarılı tabut camiden alınarak yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan Tekel Mahallesi Şehit Mezarlıðı'na götürüldü. Yürüyüş sırasında, "Şehid Namirin", "Ýntikam", "PKK gele gel li vire", "Bijî serok Apo" sloganları atıldı. "Çerxa Şoreşê" marşı eşliðinde cenaze yürüyüşüne katılan binlerce kişi, Dilovan’ın cenazesini omuzlarda taşıdı.
‘YILMAZIM, KÜRT HALKININ, SEROK ÖCALAN’IN, KARAYILAN’IN ŞEHÝDÝDÝR’
Mezarlıkta son bulan yürüyüşün ardından kitle, Dilovan’ın cenazesini zılgıt ve sloganlar eşliðinde topraða verdi. Törende konuşan anne Kudret Kırtay, "Yılmaz'ım şehittir. Şehitlerin, Kürt halkının, Serok Öcalan'ın, Karayılan'ın şehididir" demesiyle kitle uzun süre "Şehit namirin" sloganını attı. Anne Kırtay, Yılmaz'ın direnişini Kürt halkının Önderi'ne armaðan ettiðini ifade ederek, "Direnişi aslanların ve kahramanların direnişidir" dedi.
BDP Diyarbakır Ýl Başkanı Zübeyde Zümrüt ise, Kürt halkının evlatlarının yaptıðı direnişin ve mücadelelerinin AKP'nin kirli politikalarına "dur" diyen eylemler olduðunu belirterek, "Kendilerini kandırmasınlar bu sorunun tek muhatabı Kandil ve Öcalan'dır. Kürt halkı, AKP ve başbakanına güvenmiyor. Kürt halkı kendi çocuklarına ve kendi sorunlarına sahip çıkacaktır" dedi.
Baba Rıza Kırtay ise, kendisinin söyleyeceði bir şeyin olmadıðını belirterek, Kürt halkının bugün burada söyleyeceði her şeyi yaptıðını ifade etti. Konuşmaların ardından mezarlıktan yürüyüşle ayrılan binlerce kişi, Tekel Mahallesi'nde bulunan taziye evine geçti. Taziyenin 3 gün boyunca açık olacaðı belirtildi.
GERÝLLA ÇÝYA ‘ŞEHÝT NAMÝRÝN’ SLOGANLARIYLA UÐURLANDI
HPG'li Ýbrahim Daşçı'nın (Çiya Koçer) cenazesi ise, Siirt'e getirildi. Çakmak Mahallesi Mele Ömer Camisi'ne getirilen cenaze, aralarında DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye Başkanı Necat Yılmaz, Eruh Belediye Başkan Vekili Orhan Yıldırım, BDP, TUHADDER, MKM, ÝHD, MEYA-DER temsilcilerinin bulunduðu binlerce kişi tarafından karşılandı. Dini vecibeleri yerine getirildikten sonra cenaze omuzlara alınarak, "Şehit namirin", "Biji serok Apo", "PKK halktır halk burada" sloganları eşliðinde Şeyh Musa Mezarlıðı'na getirildi. Mezarlık girişinde polis tarafından durdurulan kitle, slogan atmaması konusunda uyarıldı. Kitle polislerin uyarısına slogan ve zılgıtlarla karşılık verdi. Mezarlıkta yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra Çiya’nın cenazesi ‘şehti namirin’ sloganlarıyla topraða verildi.
Cenaze merasiminde konuşma yapan BDP Siirt Ýl Eş Başkanı Seracettin Kayran, Kürt gençlerinin Kürt halkının özgür, demokratik ve eşit bir yaşam sürdürebilmesi için canlarını feda ettiðini ifade ederek, daha fazla annelerin gözyaşı dökmemesi ve yüreðinin yanmaması için her ortamda barış çaðrısı yaptıklarını söyledi.
‘ÝKTÝDAR VE DEVLET KÜRT HALKINA SAVAŞ ÝLAN ETMÝŞTÝR’
DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk ise, Kürtlerin savaştan ölümden yana olmadıklarını, özgür ve eşit yaşamı savunduklarını belirterek, karşılarındaki iktidarın ve devletin kendilerine savaş ilan ettiðini söyledi. Kürt halkına karşı ilan edilmiş bir savaş olduðunu belirten Tuðluk, bu ülkenin Başbakan'ı ve bütün devlet kurumlarının Kürtlere "Sizi yok edeceðiz" dediðini söyledi. Tuðluk, devletin Kürt halkına karşı katliamlarına devam ettiðini, daðda, şehirde çoluk çocuk demeden vurduðunu ifade etti.
Gerilla Çiya’nın cenazesine katılan binlerce kişi daha sonra mezarlıktan Çakmak Mahallesi'nde kurulan taziye çadırına kadar sloganlar eşlinde yürüdü. Taziye çadırında kısa bir konuşma yapan Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Kürt sorunun demokratik yöntemler ile çözülmesi için Kürt halkının her alanda birliðinin saðlaması gerektiðini söyledi. Çiya’nın aðabeyi Fetah Daşçı ise, kardeşinin Kürt halkının özgülüðü için canını feda etiðini ifade ederek, yeni ölümlerin yaşanmaması için Kürt halkının eşit, özgür ve demokratik bir yaşam taleplerinin karşılanmasını istedi.
BERÝTAN’IN CENAZESÝNÝ KADINLAR OMUZLADI
Gerilla Halime Küze'nin (Beritan Zinar) cenazesi de, Batman Hilal Mahallesi'nde bulunan Bereket Camisi'nden kadınlar tarafından zılgıtlar ve sloganlar eşliðinde alındı. Kavurucu sıcaða raðmen cenazeye DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi Ayla Akat, BDP Batman Ýl Başkan Vekili Ayşe Aðılgat ve BDP il ve ilçe yöneticileri, Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel'in de aralarında bulunduðu onbini aşkın kişi katıldı. Beritan’ın naşı alındıktan sonra Ýkiztepe Mezarlıðı'na doðru yürüyüşe geçen kitle, 19 Haziran'da çıkan çatışmada yaşamını yitiren Beritan ile diðer 13 gerillanın resimlerini taşıdı. Kitle sık sık "Biji serok Apo", "Şehit namirin", "Katil Erdoðan ve "Ýntikam" sloganlarını attı.
Mezarlıða getirilen Beritan’ın naşı, dini vecibeleri yerine getirildikten sonra topraða verildi. Beritan’ın ailesine ve tüm Kürt halkına başsaðlıðı diledikten sonra konuşan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat, yaşamını yitiren Kürt evlatlarının anılarını ve devrimci mücadelelerinin yolunda kararlılıkla yürüyeceklerini belirtti. Akat, Kürt sorununu çözmenin yolunun konuşmak ve dinlemekten geçtiðini kaydederek, "Çözüm konuşmaktır, çözüm dinlemektir. Bu son eylem Halimelerin gerçekleştirdiði eylem, devletinde üzerine düşündüðü, tartıştıðı 'devletin egemenlik hakkına kast ediyorlar' diyen ama bu ülkede 'bir savaş var' diyemedikleri bir eylemdir. Devlet savaşı inkar ederek, Kürt halkının kimliðini, kültürünü inkar ederek bu acılara davetiye çıkarmıştır. Neymiş çözüm? Silah bırakılmasıymış. Her şehidimizin mezarı başında şunu söyledik. Çözüm Kürt genlerinin eline silah alan nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Çözüm konuşmaktır, çözüm dinlemektir" dedi.
Konuşmadan sonra mezarlıktan ayrılan kitle Hilal Mahallesi'nde kurulan taziye çadırına geçti.