Nusaybin'den onbinlerin mesajı: Sınırlarınız hükümsüzdür

Nusaybin'den onbinlerin mesajı: Sınırlarınız hükümsüzdür

Nusaybin-Qamişlo sınırına yapılmak istenen utanç duvarı bugün onbinlerin direnişiyle engellendi. Kuzey ve Batı Kürdistan’ın iki yakasında Kürdistanlılar, “sınırlarınız, duvarlarınız hükümsüzdür” mesajı verdi.

Kuzey ve Batı Kürdistan sınırında örülmek istenen utanç duvarını protesto etmek için BDP'nin çağrısı üzerine bugün birçok il ve ilçeden onbinlerce kişi Nusaybin'de toplandı. Burada yapılan utanç duvarı protesto edilirken, polis protokoldekiler henüz yerlerinde iken halka gaz bombaları ile saldırdı. Polisin saldırısına gençler taşlarla karşılık verirken, Rojava sınırına da Derik, Qamışlo, Girke Legê, Dirbêsiyê ve Tirbêspiyê'den gelen binlerce kişi de sınırdaki tel örgütlerine yürüyerek halka destek verdi. Askerler, sınır ötesine gaz ve tazyikli suyla saldırınca, Rojavalılar taşlarla karşılık verdi.

Utanç duvarını protesto etmek için bugün Kürdistan'ın birçok il ve ilçesinden onbinlerce kişi Nusaybin'e doğru hareket etti. İçişleri Bakanlığı'nın talimatı ile Amed, Urfa, Mardin, Şırnak, Hakkari, Batman gibi kentlerden Nusaybin'e toplu araçlarla gitmek isteyenler yollarda durduruldu.

Amed çıkışında kontrol noktası kuran polisler, araçlarda tebeşir, iğne iplik, ilk yardım çantası olmadığı gibi gerekçelerle 170 ile 360 milyon arasında ceza kesti.

Polisin bu keyfi uygulamasına rağmen Amed başta olmak üzere, birçok kentten toplanan binlerce kişi araçlarla Nusaybin'e hareket etti. İpek yolu üzerinde zırhlı araç ve TOMA'larla yolu trafiğe kapatan polisler geçişlere ilk başta izin vermedi. BDP'li yetkililerin İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliği ile yaptıkları görüşmeler sonunda polis engeli kaldırıldı.

Şırnak, Mardin ve Midyat üzerinden kente gelen onbinlerce kişi Mittani Kültür Merkezi'nde yapılacak mitinge katıldı.

Aralarında DTK eşbaşkanları Aysel Tuğluk, Ahmet Türk, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü, BDP'li tüm milletvekilleri, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, EMEP Genel Başkanı Selma Gökan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, BDP'li belediye Başkanları ile meclis üyeleri, DÖKH bileşenleri, BDP Gençlik Meclisi üyelerinin de olduğu, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanısıra on binlerce kişi katıldı.

AYŞE GÖKKAN VE SEÇİLMİŞLER SELAMLANDI

Demokrasi mücadelesinde yaşamlarını yitirenlerin anısına saygı duruşu yapılırken, saygı duruşu esnasında "Ey Raqip" marşı çalındı. Daha sonra BDP, DTK, HDP eşbaşkanları ve katılımcılar anons edilerek halk selamlandı. Ardından 9 gündür "utanç duvarı"nı protesto etmek için ölüm orucunda olan ve eylemini sonlandıran Ayşe Gökkan ve ona destek veren seçilmişler anons edilerek, halk selamlandı. Miting, BDP Nusaybin İlçe Başkanı Abdulbari Eren halkı selamlaması ve BDP Mardin İl Başkanı Reşat Kaymaz'ın konuşması ile devam etti. "Herkes bilsin ki artık Rojava ile aramızda sınırlar kalmamıştır" diyen Kaymaz, "Bu sınırları bizler halk olarak kaldırdık. Bunun herkes öyle bilsin. Özgür bir yaşam ve özgür bir önderlikle sınırların hepsini kaldıracağız" dedi.

KÜRKÇÜ: HALKLAR ARASINA DUVAR ÖRÜLEMEZ

Mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Rojava devrimini ve Nusaybin halkının bu direnişini selamladığını belirterek, "Hemen iki yüz metre ötemizde, bir direniş bir devrim gerçekleşti. İşte biz o devrimi tüm halklara açmak, tüm dünyaya açmak istiyoruz" dedi. Şimdi de "onurlu" Kürt halkı arasında aslında halklar arasında duvar örülmeye çalışıldığını belirten Kürkçü, nasıl ki Filistin halkı arasında kurulmak istenilen utanç duvarını kabul etmiyorlarsa burada kurulmak istenen duvarı da kabul etmeyeceklerini söyledi. Şair Nazım Hikmet'in şiirinde geçen "Duvarları yıkın gitsin hepsini" hatırlatan Kürkçü, "İşte bu duvarlar vız gelir, halklar bu duvarları yıkacak. Kürt halkı özgürleşirse diğer halklar da özgürleşecek. Şimdi özgürleşmeye giden halkın arasına duvar örülmeye çalışıyorlar. Bu kör sağır ve anlamaz bir zihniyet, hak tanımaz bir politikanın bir sonucudur, Kürdistan halkı sınırları aşarken, nasıl ki Filistin halkı bu duvarları tanımamışsa biz de bu duvarları tanımayız. Eninde sonunda ne yapacağız diye dolaşıp dururken, şimdi de kalktılar duvar öreceğiz. Bu yüzyılda kurulan bir duvar ancak faşizmin, emperyalizmin zihniyetidir. İşte bunun için bu halkın direnişi seyre şahandır. Bu direniş tüm halkların arasında eşit, özgür, demokrasi örüleceği her kes biliniyor. Eğer bir sınır ya da kapı kapatılacaksa, emperyalistlere, faşist zihniyetlere, El Nursa çetelerine kapatılması gerekiyor. Rojava Kurdistan'ı halkların dünyanın parlayan yıldızıdır. Onun için herkes Rojava devrimini tanımak zorundadır. Eğer bu yönde adımlar atılmazsa halklar kendi hak ve özgürlüklerini bu rejimlere kabul ettirecektir. Yaşasın, Rojava devrimi yaşasın tüm halkların dayanışması" dedi.

‘UTANCA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK’

Ardından 9 gün ölüm orucunu sürdüren BDP Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan bir konuşma yaptı, "burada kurulmak istenen insanlık sucu, kara yüzü, kabul etmedik, etmeyeceğiz. Biz özgür ve demokratik kadınlar olarak, Kürt halkı olarak bu zulme, bu utanca karşı mücadelemize devam edeceğiz" diyerek, yaptığı eylemde sürekli yanında hissettiği tüm Kürt kadınlarını, mücadele yoldaşlarını ve Kürt halkını selamladığını söyledi.

Gökkan’dan sonra söz alan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, Kürt halkı için önemli bir gün olduğunu dile getirerek, "İnanıyorum ki bu yüzyıl Kürtlerin özgürlük ve başarının yüzyılı olacak. Sizin bu mücadeleniz mücadelemizi özgür bir yaşama götürecek. Kürtlerin taleplerini inkar etmek istiyorlar. Bu kirli yaşama karşı özgür bir yaşam Arap, Türk, Fars halklarıyla birlikte başaracağız. Kürt halkının talepleri yerine getirilmediği sürece direnişimiz devam edecektir. Kürt halkını kabul etmedikleri sürece duvarların kaldırılması, sınırların kaldırılması yetmeyecektir. Biz halkımızı ve savaşçılarımızı selamlıyoruz. Kürtler kendi arasındaki sınırları istemiyor. Devletlerin siyaseti sınırlar üzerinden yürütülüyor. 'Kardeşliği kabul ediyoruz' diyenlere, şunu diyoruz. Destek verdiğimiz çeteler Kürtleri katlettiği sürece biz sizin kardeşliğinizi istemeyeceğiz. Biz halkımızla ilişkilerimizi güçlendirmediğimiz sürece amacımıza da ulaşamayacağız. Bugün direniş günüdür, bugün başkaldırı günüdür, bugün özgürlük günüdür. Sınırları artık tanımıyoruz" dedi.

DEMİRTAŞ: KESİNTİSİZ EYLEM SÜRECİNİ BAŞLATIYORUZ

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da, Nusaybin’de onbinler bir aradayken, bir kez daha Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı doğru politikalara davet etti. 100 metre ötede bir halk devriminin yaşandığını ve bu halkın Türkiye’nin düşmanı olmadığını, Türkiye’ye silah çekmediğini, kimsenin toprağını işgal etmediğini, sadece kendi anavatanında onurlu bir yaşam istediğini söyledi.

‘İNSANİ YARDIMA KAPATILAN SINIRLAR, ÇETELERE AÇILDI’

“Bu halka karşı bu tarafta ne yapıyorlar?” diye soran Demirtaş şöyle devam etti: “Sınırları sadece El Nusra ve El Kaide güçlerine açtılar. Silah geçişine göz yumarak oradaki savaşı derinleştirdiler.

El Nusra ve El Kaide çeteleri arkalarında Türkiye’nin, Katar’ın, Suudi Arabistan’ın desteği olmadan üç gün orada kalamaz. Çünkü arkalarında halk desteği yok.

O çeteler Arap köylerini de işgal etmişler, Arap halkına da zulüm yapıyorlar. İslam adı altında vahşet uyguluyorlar. Ne kadına, ne çocuğa, ne yaşlıya acımaları yok. Vahşet işliyorlar.

Bu çeteleri bunlar besliyorlar. Reyhanlı sınırından 2 yılda ambulanslarla, araçlarla cephane geçişine siz izin vermediniz mi? Mülteci kamplarında örgütlenmelerine, TİGEM arazilerinde eğitim yapmalarına izin vermediniz mi?  Örtülü ödenekten para aktarmadınız mı? Bunlar yaralandığında burada tedavi görmediler mi?”

‘GECE GÜNDÜZ DİRENİŞTE OLACAĞIZ’

 “Biz bu uygulamaları kabul edersek 100 yıl önce nasıl parçalayıp teslim aldılarsa bugün de aynısını yapacaklar” diyen Demirtaş eylemlerinin süreceğini belirtti.

“Bu nedenle gece gündüz direnişte olmak zorundayız. Bedeli ne olursa olsun düşünmeyeceğiz. Kendi vatanında kölece yaşamaktan daha ağır bir fatura olamaz. Sizler burada örülen duvara asla sessiz kalamazsınız. Hükümet duvarın durdurulduğunu söylüyor. Elbette bu halk direndiği sürece o duvarı yapamazlar. Duvarı durdurmuş olabilirler. Ama meseleler çözülmüş değil. Evet duvarı durduracaksınız, ama sınırları günlük ticarete ve insani yardıma açmanız gerekir” diye konuştu.

Yediden, yetmişe her kesin ayağa kalkması gerektiğini de söyleyen Demirtaş, “Bütün metropollerde halkımız ayağa kalkmalı, Rojava Devrimi’ne sahip çıkmalıdır.

Hükümete sesleniyoruz: Duvar inşaatına devam ederseniz, ant olsun ki sadece duvarı değil tel örgüleri de yıkacağız. Biz bütün taleplerimiz hayata geçinceye kadar direnelim, bedeli neyse ödeyelim ama çocuklarımıza bir utanç bırakmayalım. Çünkü biz şehitlerimizden onur, şeref ve haysiyet borcu aldık. Bunu de onurluca teslim edeceğiz. Tek bir milim geri adım atmayacağız. Gözümüz Rojava’da, yüreğimiz Kobani’de, Qamışlo’dadır” dedi.

Son olarak, bugünkü mitingin sona erdiğini, ancak kesintisiz eylem süreci başlattıklarını da vurgulayan Demirtaş, konuşmasını şöyle bitirdi: “Mitingimiz burada sona eriyor ama kesintisiz eylem süreci başlatıyoruz. Bugün oturma eylemi başlatıyoruz. Elimiz kardeşlerimizin eline değinceye kadar direnmeye devam edeceğiz. Kürde direnmek yakışır.”

Demirtaş'ı konuşması ardından, miting alanında kurulan protokolde milletvekilleri bulunduğu sırada polisler tarafından önce gaz bombaları atıldı. Atılan gaz bombalarından etkilenenler Mittani Kültür Merkezi'ne sığınırken, daha sonra TOMA araçları ile halka tazyikli suyla saldırı yapıldı. Yapılan saldırılara karşılık halk taşlarla karşılık verirken, sınıra doğru yürümeye başladı. Bu arada olaylar ilçenin değişik mahallelerine yayıldı. Polis sık sık havaya gerçek mermilerle ateş açarken, Rojava sınırında toplanan yaklaşık 3 bin kişi de sınıra doğru yürüyüşe geçti, tel örgülerinin yanına gelerek yapılan saldırıyı protesto eden Rojavalılara askerler tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırırken Rojavalılar da taşlarla karşılık verdi.

Yaklaşık yarım saat süren askerlerin bu gazlı saldırısı sonrasında sınır bölgesine zırhlı araçlar ve asker-polis güçleri takviye edildi.

İlçe merkezinde iki saatten fazla süren çatışmalarda yüzlerce kişinin atılan gazlardan etkilendiği öğrenildi. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne 9 kişi gazdan etkilenerek kaldırıldı. İlçe merkezinde hava kararınca olaylar şiddetini yitirirken, halen birçok mahallede gençlerin gösteri yaptıkları bildirildi.

Fotoğraflar: Ahmet Sümbül, Deniz Oğuzsoy, DİHA

Panzer-çocuk fotosu: Sertaç Kayar