Müslimden Batı Kürdistana acil yardım çaðrısı
Müslimden Batı Kürdistana acil yardım çaðrısı
PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Irak Başbakanı Nuri el Maliki ve Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile yaptıkları görüşmelerin olumlu geçtiðini ifade ederek Baðdat yönetiminin Suriyeye insani yardım konusuna sıcak yaklaştıðını söyledi. Müslim ayrıca Batı Kürdistanda insani durumun gün geçtikçe daha da kötüleştiðini ve acilen yardımlara ihtiyaç duyulduðunu ifade etti.
Dicle Haber Ajansı'ndan (DÝHA) Nihat Kaya'nın sorularını yanıtlayan Salih Müslim, Baðdat'a Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabaninin davetlisi olarak gittiklerini ancak Talabaninin ani rahatsızlıðı nedeniyle Başbakan Nuri El Maliki ve Hoşyar Zebari ile görüştüklerini belirtti. Irak hükümetinin Suriye rejimine destek vermediðini ama bunun yanı sıra içerideki silahlı gruplara da herhangi bir yardımının söz konusu olmadıðını belirten Müslim, Onlar da Suriye'nin sorunları için siyasal bir çözüm istiyorlar. Onlarda diyor 'bu rejim gidecekse gitsin ama daha fazla bu ülke yıkılmasın'. Hiçbir zaman Suriye rejiminin destekçiliðini de yapmamışlar. Yapmazlar da. Ne de o silahlı güçleri desteklemek istiyorlar dedi.
Baðdat yönetiminin insani yardımlar konusunda Suriye halkına yardımcı olmak istediðini kaydeden Müslim, görüşmede sınır kapıları meselesinin özel bir gündem olarak gündeme gelmediðini ancak Baðdat hükümetinin 'siz ne isterseniz biz size yardım etmeye hazırız' yaklaşımı içinde olduðunu ifade etti.
Bir ay sonra Mısırın başkenti Kahirede yapılacak Suriyenin dostları toplantısı konusunda da açıklamalarda bulunan Müslim Kürt Yüksek Konseyi'nin Batı Kürdistan'daki tüm Kürtleri temsil ettiðini dile getirerek Desteya Bılınd'ın dışında kimse Kürtleri temsil etmiyor. Kendimizi kandırmayalım. Biz kabul etmeyiz, Desteye Bılınd'ın dışında kimsenin Kürtlerin temsilcisi diye bir yerlerde yer almasını kabul etmeyiz. Bugünde o söylediðiniz toplantıya biz Desteya Bılınd olarak varız. Biz Desteye Bılınd olarak katılmaya hazırdık. Ýllede PYD veya başka bir parti adıyla katılmaya da gerek yok. Desteya Bılınd Rojava'nın iradesidir. Eðer bir milyon 2 yüz bin insan çıkıp diyorsa 'Desteya Bılınd benim temsilcimdir' o zaman sen de buna saygılı olmalısın. Kimse oyun yapmaya çalışmasın şeklinde konuştu.
Müslim, Batı Kürdistandaki gıda ve ekonomik sıkıntılar konusunda da şunları belirtti: Evet, durumlar gerçekten kötü. Ýki yönden kötü. Birincisi maddi olarak gıda maddeleri tükenmeye başladı. Diðeri de mazot, benzin vs yok. Tarım olmuyor. Ekim işlerini yapan traktör vs hepsi mazotla, benzinle çalışıyor. Onlar olmayınca ekim de olmuyor. Bunlar çok bilinçli yürütülüyor. Kuzeyden sınırı kapatmışlar, bırakmıyorlar birşey geçsin. Güneyden de, dün bilgi elmize ulaştı. Cizire halkı için 50 tanker yakacak gönderilmiş. Ama silahlı çeteler onlardan 10 tanesine el koymuş. Götürüp kendi aralarında daðıtmışlar. Diðer 40 tankeri de götürüp Hama'da daðıtmışlar. Sırf Kürtlere ulaşmasın diye. Kürtler üzerinde bir ambargo var. Kürtleri açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Biz onlara şunu söylemek istiyoruz. Kürtler açlıkla dize getirilemezler. Biz direnişimizi sürdürüyoruz. Aðaçların yapraklarını yememiz gerekirse, onu yer yine direnmeye devam ederiz. Kim ki Kürtleri açlıkla, ambargoyla, kuşatmayla dize getirmeye çalışsa, pişman olur. Çünkü 50 milyon Kürdün hepsi arkamızda. Bunu iyi bilsinler. Bizi biraz daha daraltırlarsa bunun sonuçları da önümüzdeki günlerde çıkar. Biz öyle eli kolu baðlı bir şekilde birilerinin insafına ve minnetine kalmış deðiliz. Kuşatma devam ederse eðer başka sonuçlara yol açar.
Her şeyden önce mazota ihtiyaç var. Ýkincisi de erzak. Bunlar ihtiyaç duyulan en acil şeyler. Tabi ilaç gerek, çocuklar için süt vs bunların hepsi gerekiyor. Ama şimdi en acilen mazot ve temel gıda maddeleri gerekiyor.
Güney Kürdistan yönetimi başkanı Mesut Barzaniniye de çaðrıda bulunan Müslim, O bize "Halkımıza yardım edeceðiz. Elimizden ne gelirse yapacaðız" demişti. Şimdiye kadar kapının açılmamasında dahi ben bir yanlışlıðın olduðunu düşünüyorum. Bu durum karşısında Kak Mesut'un sessiz kalmaması lazım. Halkı desteklemesi gerekir. Halkın ondan büyük beklentileri var. Bizim de ondan beklentilerimiz var. Onun bize verdiði sözlere göre halkın bu sıkıntının içinde olmaması lazımdı dedi.
Dicle Haber Ajansı'ndan (DÝHA) Nihat Kaya'nın sorularını yanıtlayan Salih Müslim, Baðdat'a Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabaninin davetlisi olarak gittiklerini ancak Talabaninin ani rahatsızlıðı nedeniyle Başbakan Nuri El Maliki ve Hoşyar Zebari ile görüştüklerini belirtti. Irak hükümetinin Suriye rejimine destek vermediðini ama bunun yanı sıra içerideki silahlı gruplara da herhangi bir yardımının söz konusu olmadıðını belirten Müslim, Onlar da Suriye'nin sorunları için siyasal bir çözüm istiyorlar. Onlarda diyor 'bu rejim gidecekse gitsin ama daha fazla bu ülke yıkılmasın'. Hiçbir zaman Suriye rejiminin destekçiliðini de yapmamışlar. Yapmazlar da. Ne de o silahlı güçleri desteklemek istiyorlar dedi.
Baðdat yönetiminin insani yardımlar konusunda Suriye halkına yardımcı olmak istediðini kaydeden Müslim, görüşmede sınır kapıları meselesinin özel bir gündem olarak gündeme gelmediðini ancak Baðdat hükümetinin 'siz ne isterseniz biz size yardım etmeye hazırız' yaklaşımı içinde olduðunu ifade etti.
Bir ay sonra Mısırın başkenti Kahirede yapılacak Suriyenin dostları toplantısı konusunda da açıklamalarda bulunan Müslim Kürt Yüksek Konseyi'nin Batı Kürdistan'daki tüm Kürtleri temsil ettiðini dile getirerek Desteya Bılınd'ın dışında kimse Kürtleri temsil etmiyor. Kendimizi kandırmayalım. Biz kabul etmeyiz, Desteye Bılınd'ın dışında kimsenin Kürtlerin temsilcisi diye bir yerlerde yer almasını kabul etmeyiz. Bugünde o söylediðiniz toplantıya biz Desteya Bılınd olarak varız. Biz Desteye Bılınd olarak katılmaya hazırdık. Ýllede PYD veya başka bir parti adıyla katılmaya da gerek yok. Desteya Bılınd Rojava'nın iradesidir. Eðer bir milyon 2 yüz bin insan çıkıp diyorsa 'Desteya Bılınd benim temsilcimdir' o zaman sen de buna saygılı olmalısın. Kimse oyun yapmaya çalışmasın şeklinde konuştu.
Müslim, Batı Kürdistandaki gıda ve ekonomik sıkıntılar konusunda da şunları belirtti: Evet, durumlar gerçekten kötü. Ýki yönden kötü. Birincisi maddi olarak gıda maddeleri tükenmeye başladı. Diðeri de mazot, benzin vs yok. Tarım olmuyor. Ekim işlerini yapan traktör vs hepsi mazotla, benzinle çalışıyor. Onlar olmayınca ekim de olmuyor. Bunlar çok bilinçli yürütülüyor. Kuzeyden sınırı kapatmışlar, bırakmıyorlar birşey geçsin. Güneyden de, dün bilgi elmize ulaştı. Cizire halkı için 50 tanker yakacak gönderilmiş. Ama silahlı çeteler onlardan 10 tanesine el koymuş. Götürüp kendi aralarında daðıtmışlar. Diðer 40 tankeri de götürüp Hama'da daðıtmışlar. Sırf Kürtlere ulaşmasın diye. Kürtler üzerinde bir ambargo var. Kürtleri açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Biz onlara şunu söylemek istiyoruz. Kürtler açlıkla dize getirilemezler. Biz direnişimizi sürdürüyoruz. Aðaçların yapraklarını yememiz gerekirse, onu yer yine direnmeye devam ederiz. Kim ki Kürtleri açlıkla, ambargoyla, kuşatmayla dize getirmeye çalışsa, pişman olur. Çünkü 50 milyon Kürdün hepsi arkamızda. Bunu iyi bilsinler. Bizi biraz daha daraltırlarsa bunun sonuçları da önümüzdeki günlerde çıkar. Biz öyle eli kolu baðlı bir şekilde birilerinin insafına ve minnetine kalmış deðiliz. Kuşatma devam ederse eðer başka sonuçlara yol açar.
Her şeyden önce mazota ihtiyaç var. Ýkincisi de erzak. Bunlar ihtiyaç duyulan en acil şeyler. Tabi ilaç gerek, çocuklar için süt vs bunların hepsi gerekiyor. Ama şimdi en acilen mazot ve temel gıda maddeleri gerekiyor.
Güney Kürdistan yönetimi başkanı Mesut Barzaniniye de çaðrıda bulunan Müslim, O bize "Halkımıza yardım edeceðiz. Elimizden ne gelirse yapacaðız" demişti. Şimdiye kadar kapının açılmamasında dahi ben bir yanlışlıðın olduðunu düşünüyorum. Bu durum karşısında Kak Mesut'un sessiz kalmaması lazım. Halkı desteklemesi gerekir. Halkın ondan büyük beklentileri var. Bizim de ondan beklentilerimiz var. Onun bize verdiði sözlere göre halkın bu sıkıntının içinde olmaması lazımdı dedi.
