Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalanın özgürlüðü talebiyle Avrupa Konseyi önünde Haziran ayında başlayan nöbet eylemi, 177. gününde devam ediyor.
25 Haziran günü beş kişilik grupla başlayan nöbet eylemini bu hafta Almanyanın Hagen kentinden gelen 3 kişilik bir grup devraldı. Nöbet eylemi her hafta farklı bir kentten gelen yeni bir grup tarafından devralınarak sürdürülüyor.
Bu haftaki eylemi üstlenen Kürdistan Ýslam Toplumu Federasyonu üyesi 3 kişi, soðuk havaya raðmen bir hafta boyunca nöbet tutacaklar.
Kürdistan Ýslam Federasyonu Toplumu Başkan Yardımcısı Nizamettin Toðuc ile federasyon üyeleri Federasyon üyeleri Mele Salih ve Mele Fevzi eylemi yürütüyor.
Mele Salih, Öcalan üzerindeki işkence ve tecridi lanetleyerek, Türk devletinin doðru çözüm üretemediðini söyledi. AKP hükümetinin bir yandan Suriye rejimine tepki gösterirken diðer yandan Kürtleri katlettiðini, tutukladıðını, Kürt vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmakla tehdit ettiðini belirten Mele Salih, Erdoðan ve onun zihniyeti, Filistin halkına deðer verdiði kadar kendi halkına deðer verse bu sorun biter dedi.
Roboski katliamının faillerinin de bir yıldır yargı önüne çıkarılmadıðını hatırlatan Mele Salih, Bizim istediklerimiz bellidir: kendi dilimizle, kendi geleneklerimizle insanca ve özgürce yasamaktır vurgusunu yaptı.
Nöbet eylemcilerinden eski Batman Milletvekili Nizamettin Toðuç ise, Dünya tarihinde gelmiş geçmiş liderler vardır. Bizim liderimizde sayın Abdullah Öcalandır dedi.
Kürt sorununun çok yönlü uluslar arası bir sorun olduðunu ifade eden Toðuç, Öcalanın çözüm için en iyi yöntem olarak demokratik konfederalizmi ortaya koyduðunu söyledi.
Bu sorunun ancak diyalog ile çözülebileceðini dile getiren Toðuç, Ama işgalci devletler buna yanaşmıyor. Kürt halkının istediði demokratik özerkliktir. Bunlar dünyadaki asgari taleplerdir. Buna raðmen Türkiye Cumhuriyeti buna yanaşmıyor. Kürtler defalarca ateşkes ilan etti, iyi niyet belirtisi olarak barış gurupları gönderildi. Barış guruplarının başına gelenleri hepimiz biliyoruz şeklinde konuştu.
Toðuç, mevcut iktidarın baskılarına işaret ederek, önceki Kemalist baskıcı zihniyetin yerini yeşil Kemalizmin aldıðını belirtti.