Kürt illerinde bu yılın ilk 4 ayında 281 kişi işkence gördü

Kürt illerinde bu yılın ilk 4 ayında 281 kişi işkence gördü

Diyarbakır ÝHD Şubesi, Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerinde bu yılın ilk 4 ayında 281 kişinin, işkence ve kötü muameleye uðradıðını açıkladı.

Diyarbakır'da aralarında ÝHD, Baro, Mazlum-Der'inde bulunduðu sivil toplum kuruluşları '26 Haziran Ýşkenceye Karşı Mücadele ve Ýşkence Görenlerle Dayanışma Günü' nedeniyle Koşuyolu Parkı Ýnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. ÝHD Diyarbakır Şube yöneticisi Ercan Dönmez, işkenceye karşı mücadelede, işkence maðdurlarının yanı başında olmak ve onları desteklemenin ayrı bir öneme sahip olduðunu söyledi. AKP hükümetinin, 'işkenceye sıfır tolerans' beyanına raðmen Türkiye'de ve özellikle bölgede işkence ve kötü muamele devam ettiðini belirterek şöyle dedi:

"AB uyum yasaları çerçevesinde 2000'li yıllardan sonra azalarak devam eden işkence ve kötü muamele uygulamaları, özellikle 2005'den sonra yeni TCK'nın yürürlüðe girmesi, 2006 yılında Terörle Mücadele Kanunu'nda, 2007 yılında ise, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nda yapılan deðişiklerle artışa geçmiştir. Kolluk kuvvetleri neredeyse her etkinlik ve toplantıya müdahale etmekte ve orantısız güç kullanmaktadır. Toplumsal olaylardan sonra yoðun işkence ve kötü muameleler kameralar önünde devam etmektedir. Son olarak kentimiz Diyarbakır'da bir yurttaş, hem gözaltına alındıðı sırada, hem de götürüldüðü karakolda işkenceye maruz kalmıştır. Yine Ýstanbul'da bir vatandaşın sokak ortasında 7-8 polis tarafından öldüresiye işkenceye maruz bırakılması, kamuoyuna yansıyan işkence vakaları arasında yer aldı."

Dönmez, ÝHD Diyarbakır Şubesi'nin verilerine göre, Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgeleri'nde 2010 yılında 741 işkence ve kötü muamele vakası yaşandıðını, 2011 yılında bu sayının 1555 kişiye yükseldiðini de belirterek şunları söyledi:

"Yine 2012 yılının ilk 4 ayında 281 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Ülkenin birçok cezaevinde işkenceye varan uygulamaların artması, son olarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki isyan ve ölüm olayları gibi vahim sonuçlar doðurmuştur. Tüm bu olumsuzlukların işkence ve kötü muamele konusunda devletin ve yönetenlerin zihniyetinin deðişmemesinden kaynaklandıðını vurgulamak istiyoruz. Ýşkence ve kötü muamele uygulayan kamu görevlileri hakkında gerekli ve etkin soruşturma işlemlerinin yapılmaması, faillerinin cezasız kalması işkencecileri cesaretlendirmektedir. Biz insan hakları savunucusu kurumlar, toplumsal olaylara yapılan müdahale ortamında işkence ve kötü muamele uygulamalarının artış gösterdiðine dair gözlem ve tecrübelerimize dayanarak; bunca hak ihlali yaşanan ülkemizde işkence ve kötü muamelelerde artış yaşanacaðından kaygı duymaktayız."