Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın YÖK!

Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın YÖK!

Yüzlerce öğrenci ve öğretim üyesi, YÖK’ün 33. kuruluş yıldönümünü İstanbul’daki Beyazıt Meydanı’nda protesto etti. Forumlardan, yurtsever ve sosyalist öğrencilere, Hêvi LGBT İnisyatifine yüzlerce kişi, hep bir ağızdan 12 Eylül faşist cuntanın temsili olan YÖK yıkılana kadar mücadele sözü verdi.

Üniversite Forumları, İstanbul Eğitim Dayanışması, HDP Gençlik Meclis üyesi ve yüzlerce üniversite öğrencisi ayrı ayrı yol güzergahlarından Laleli İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde bir araya geldi. Fakülte binasında, “Ali İsmail’in dediği gibi: Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın adi hükümet, yıkılacaksın YÖK” pankartının açıldığı protesto da, Gezi Parkı direnişi sürecinde polis terörüyle hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın maskesini takan yüzlerce öğrenci , AKP polisine boyun eğmeyeceklerini haykırdı.

“Gezi’den ODTÜ’ye diren üniversite” ve Gezi parkı direnişi sürecinde polis terörüyle hayatını kaybeden 7 gencin fotoğrafın bulunduğu ve “Elbet bir bildiği var bu çocukların kolay değil öyle genç ölmek”, “Ali İsmail yaşıyor üniversiteler AKP’ye direniyor” , “YOK'e rake zaningehe rizgarke" pankartlarının açıldığı eylemde, polis terörüne lanet yağdı.

“AKP defol, üniversiteler bizimdir”, “ODTÜ direniyor Beyazıt direniyor”, “Bê Ziman jiyan nabe” , “Ali İsmail yaşıyor”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam “, “YÖK’e inat yaşasın hayat”, “ YÖK kalkacak, polis gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek” , “Katil polis üniversiteden defol” sloganları atıldı.

Beyazıt Meydanı’nda Gezi Direnişi sürecinde katledilen 7 genç için yapılan bir dakikalık saygı duruşu sonrası hep bir ağızdan isimler sayılarak, “yaşıyor” karşılığı verildi.

‘KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ’

Polisin attığı gaz bombalarıyla gözlerini kaybeden Selim Polat ile Dr. Burak Ünveren'in gönderdiği mesajların da okuduğu eylemde, ilk açıklamayı İstanbul Eğitim Dayanışması adına Eğitim-Sen 8 Nolu Şube Başkanı Mustafa Turgut yaptı.

Türkiye’de yıllardır gelen giden tüm iktidarlar tarafından eğitim, evrensel insan hakları ve çocuk haklarının hiçe sayıldığını hatırlatan Turgut, “Ülkemiz antidemokratik, ezbere dayalı, bilimsel içerikten yoksun, gerici, ırkçı, asimilasyoncu, baskıcı ve cins ayrımcı uygulamalarla yönetilmektedir” diye konuştu.

Son dönemlerde çıkan yasalarla eğitim sorunlarının katmerleşerek arttığına, eğitimin piyasa koşullarına terk edildiğine, toplumu muhafazakarlaştırması projesine dönüştürüldüğüne dikkat çeken Turgut, “Bizler demokrasi güçleri olarak karanlığa teslim olmayacağız. Üniversiteler özerk bir yapıya ve demokratik bir ortama kavuşana kadar kararlıkla bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

Turgut’tan sonra Üniversite Emekçileri adına sözü Eğitim-Sen 6 Nolu Şube Başkanı İsmet Akça aldı. 12 Eylül rejimin Türkiye toplumunu zapturapt altına almak için YÖK’ü devreye sokulduğunu hatırlatan Akça, YÖK eliyle, önemli bir muhalefet odağı olarak görülen üniversitelerin devletin, sermayenin ve siyasal iktidarın denetimi altına alındığını üniversiteler ve halk kesimleri arasındaki bağın kopartılmaya çalışıldığına dikkat çekti. 2002 yılında iktidara gelen AKP hükümetinin de YÖK’ün bu işlevini koruduğunu belirten Akça, üniversitelerin doğrudan sermayenin ve siyasi iktidarının güdümüne sunulduğunu söyledi.

BAŞBAKAN YILLARCA YÖK’E KARŞI TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKTÜ

Akça’nın konuşması ardından ise üniversite öğrencileri adında ortak basın açıklamasını Beyza Etabek yaptı. YÖK'e karşı yıllarca mücadele ettiklerini, seslerini kısmaya çalışanlara karşı amfilerde, kampüslerde ve sokaklarda haykırdıklarını vurgulayan Etabek, "Kendini padişah sanan Başbakan, yıllarca YÖK'e karşı timsah gözyaşları dökmüştür. Çektiği çilelerden dem vurdu. Sahtekarlık soytarılık noktasında ne kadar yetenekli olduğunu gün be gün kanıtladı. Bugün AKP, YÖK'ü kademe kademe ele geçirmiş olmasının verdiği rahatlıkla YÖK'ü öğrenci hareketini kontrol altında tutmak ve sindirmek için bir sopa gibi kullanmaya çalışıyor" diye konuştu.

‘HİKAYENİN SONU AKP’NİN SONU OLACAKTIR’

"Ali İsmailler olup tarih yazımına başlayacağız" diyen Atabek, "Gezi'den başlayan fırtınayı üniversitelerimizde hissederek AKP düzenine baş kaldırıyoruz. Bu daha başlangıç ama bu hikayenin sonu AKP'nin de sonu olacaktır" dedi. Gezi direnişinin ardından buzların kırıldığı ve yolların açıldığına dikkat çeken Atabek, sözlerini şöyle sürdürdü: "AKP Hükümeti, üniversite gençliğinden hiç olmadığı kadar korkmaktadır. Artık 1980 darbecilerinin kurduğu YÖK'ü protesto etmiyoruz, YÖK'ü alaşağı etmek için mücadele ediyoruz" dedi.  Açıklamanın ardından türküler eşliğinde halaylar çekildi.