Ýşte bir yılı doldurdular. Aralarında yılları daha önce doldurmuş, zindan kapısından çıkıp, gazete kapısından girmiş olanlar da var. Hatta hükümet-PKK diyaloðu sonucu silahını bırakmış, klavyesini kuşanmış olan da... Bu bir simgesel mesaj. Çözüm olduðu zaman, işte bu gazetecinin yaptıðı gibi, insanlar keleşlerle deðil, klavyelerle konuşacak...
Klavye hapiste...
O yüzden keleşi susturamıyorsunuz...
Bugün onları yargılayacaklar. Ya klavye ya keleş... Klavyeyi Kürdün elinden aldıðın zaman, onun eli boş kalmıyor işte... Diyarbakır günleri bile gazeteciler, aydınlar, siyasetçiler için bu kadar uzun sürmedi; 30 yıllık zulmün son 10 yılı AKP zulmü olarak tarihe geçti. Şimdi Bülent Arınç, Gültan Kışanakın uðradıðı işkencelere uðrasaydım, ben de daða çıkardım diyor. Şu hale bakın siz: Bülent Arınçı daða taşıracak olan zorbalık, Gültan Kışanakı dað yerine Özgür Gündem gazetesine taşımış...
Siz zindandan daða çıkması bu kadar meşru olduðu halde zindandan gazeteye gelmiş olanları yargılıyorsunuz...
Özgürlük isteyen Kürt için ha dað, ha gazete... Fark etmiyor. Tutuklanmaksa tutuklanma, vurulmaksa vurulma, ölümse ölüm... Kürt ha daðda olmuş, ha gazetede... Devlet için önemli olan eli keleşli Kürt deðil, eli ister keleşli, ister klavyeli olsun, devlet için önemli olan dilinde özgürlük olan Kürt. Daðdakini de vuruyor, gazetedekini de...
Onlar bizim gazetecilerimiz...
Musa Anterin evlatları... 1990 başlarında can vermiş gazete editörlerinin, köşe yazarlarının, muhabirlerin ve en çok da gazete daðıtıcılarının boşalttıðı yerleri doldurmuş insanlar. Onların da boşalttıðı yeri şimdi yine başkaları dolduruyor. Onlar da gidecek. Ve yenileri gelecek...
Bu insanların ve onlar tarafından yayınlanan gazetelerin misyonu var. Bu gazete ticari çıkar için yayınlanmıyor. Büyük bir davaya hizmet ediyor. Bu misyonuyla övünüyor. Bugün yargı önüne çıkanların Gündem gazetesindeki misyonu yerden göðe kadar temiz ve haklı bir misyon. Türk demokrat ve liberalleri asli misyonları olan askeri vesayete son verme hedefini Kürt sorununda çözümsüzlüðe son verme hedefiyle birleştiremediler. Onlar ise, asli misyonları olan Kürt sorununda çözümsüzlüðe son verme hedefini, askeri vesayete son verme hedefiyle baðladılar, PKK önderinin dediði gibi, bu amaçla AKPye defalarca şans tanıdılar. Diyalog ve müzakere süreçlerini savundular. Ateşkesler için psikolojik ortam yaratmaya çalıştılar. Eðer Kürt özgürlük hareketi, vesayet güçlerini kirli savaşta geriletmeseydi, AKP kapatılmaktan kurtulamazdı. ABD vetosunun yanı sıra bölünme korkusu, orduyu durdurmuştur.
Bizim gazetecilerimiz Türkiyeli aydınları, demokrat çevreleri, hep bu misyonla tutarlı olarak uyardılar. Askeri vesayete son vermenin kendiliðinden demokrasiye yol açmayacaðını, ama Kürt sorununda çözümün demokrasinin ta kendisi olacaðını bıkmadan usanmadan anlattılar.
Şimdi onlar bir yıldır zindanda.
Bu neyi gösteriyor?
Kürt sorunu çözülmeden demokrasi olmayacaðını gösteriyor.
Bizimkiler hücrelerinde ve bugün yargı karşısında başları dik, şöyle diyorlar:
Biz, haklı çıkmaktan derin bir üzüntü duyuyoruz; çünkü öngörülerimizin doðrulanmasından en büyük acıyı bizim halkımız çekiyor; yarın Türk halkı da ne yazık ki bu acıyı paylaşacak. On yıllık AKP iktidarı ülkede bir yalan rüzgarı estirdi. Biz bu yalan rüzgarına, az sayıdaki Türkiyeli dostlarımızla birlikte göðüs gerdik. Gerçek ortada: Kürt sorununun çözülmemesi sistem için bile aðır sonuçlara yol açtı: Türkiye AB hedefinden koptu; askeri vesayetin yerini polis-yargı vesayeti aldı; bütün komşularla sıfır problemin yerine, Türkiye hızla bölgesel bir savaşa sürüklenmeye başladı.
Ve elindeki silahlar Roboski köylülerini katletmeye yeten, ama ülkeyi sözde savunmaya yetmeyen, o nedenle Patriot füzelerine ve Alman, Amerikan, Hollanda öncü savaş güçlerine kapılarını açan Türkiye şimdi bizim gazetecilerimizi hapsetmiş, yargılıyor.
Sen klavyeyi zindana at, Patriotları, Amerikan, Alman, Hollanda askerlerini baðrına bas... Sonra Kandile baðır: Silahları gömün...
Klavyelerin zincire vurulduðu ülkede AKPnin Patriotlaşmasına karşı keleşlerin yurtseverleşmesini nasıl önleyeceksiniz?
Kaynak: Özgür Gündem