'KCK Ýstanbul ana dava'da ara karar bekleniyor

'KCK Ýstanbul ana dava'da ara karar bekleniyor

Ýki haftadır devam eden 'KCK Ýstanbul ana dava'da ara karar bekleniyor. Bugünkü duruşmada savcı müvekkilleri için ‘rehin’ diyen avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunacaðını belirtti.

Geçtiðimiz yıl düzenlenen "KCK" operasyonlarıyla 122'si tutuklu 205 Kürt siyasetçinin yargılandıðı ve Silivri Cezaevi Kampusu'ndaki Ýstanbul 15. Aðır Ceza Mahkemesi'nde görülen "KCK" Ýstanbul ana davasının 2 haftadır süren üçüncü duruşması sona erdi. Avukatların taleplerinin dinlendiði son oturumda konuşan Avukat Ruşen Mahmutoðlu, avukatların ikna olduðu temel noktanın davanın siyasi olması ve BDP'nin faaliyetlerinin yargılanması olduðunu belirtti. Kürt sorunu konusunda temel aktörlerin bulunduðunu dile getiren Mahmutoðlu, "KCK" operasyonları ile aktörlerin taleplerinin ortaklaştırılarak tek bir merkeze baðlandıðını, amacın talepleri tekleştirmek olduðunu söyledi. Mahmutoðlu, haksızlıklara karşı direnmenin sınırının demokratik, meşru zemin olduðunu ifade ederek, iddianamede silah ile ilgili tek bir ifadenin bulunmadıðını kaydetti. Daha önceki duruşmada BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tanık olarak dinlenmesini talep eden Mahmutoðlu, bu duruşmada da talebini yineledi.

BDP Kadın Meclisi'nde faaliyet yürüttüðü için dava kapsamında yargılanan müvekkillerinin tahliyesini talep eden Avukat Ayşe Acinikli ise, iddianamede kadın meclisinin KCK'nin faaliyeti olarak gösterildiðini; ancak bu faaliyetin BDP'ye ait olduðunu söyledi. Türkiye'deki bütün partilerde olduðu gibi BDP'de de kadın çalışmalarının olduðunu anlatan Acinikli, "BDP'deki Kadın Meclisi özerk bir yapıya sahip. Meclisin, cinsler arası eşitliði saðlamak, kadınların siyasi alanda yerini almasını saðlamak, kadın şiddetine karşı çözüm aramak gibi amacı var. Türkiye'de taciz, tecavüz, kadın cinayetleri ortada. Kadınların sorunlarını ancak kadınlar çözebilir. Ýddianameyle sadece Kürtlere deðil, aynı zamanda kadınlara yönelik bir saldırı da söz konusudur" diye konuştu.

Zaman darlıðından ötürü çoðu avukat savunmalarını yazılı vermek zorunda kalırken, söz alan avukatlar ise 5 dakikada iddianameye itirazlarını ve tahliye taleplerini dile getirmek zorunda kaldı. Savunmaların ardından söz alan savcı ise, "Savunma yapan avukatların 'burada BDP yargılanıyor', 'bu dava siyasidir' ve 'siyasi iradenin düðmeye basmasıyla başladı' gibi söylemleri yersizdir. Burada sadece Kürtlerin yargılandıðı ve ayrımcılık yapıldıðı söylemleri de iddianame incelendiði zaman doðru olmadıðı görülecektir" ifadelerinde bulundu. Anadilde savunma talepleriyle ilgili daha önce karar verildiði için tekrardan karar vermeye gerek olmadıðını belirten savcı, hasta tutsakların hastane sevklerini yerinde gördü. Bazı avukatların savunmalarında tutukluluk için "rehin" ifadesi kullanmasına deðinen savcı, duruşma salonunun ses ve görüntü kayıtları incelendikten sonra avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunulacaðını söyledi. Savcı son olarak avukatların tahliye taleplerine ilişkin ise, tutukluk durumları için tedbir hükümlerinin yersiz olduðu gerekçesiyle tutukluluðunun devamını istedi.

Ardından mahkeme heyeti ara kararını vermek için duruşmaya ara verdi.