KCK Dil ve Eðitim Komitesi, Kürdistanda yaşanan gelişmeler anadilde eðitim mücadelesinde çıtanın yükseltilmesini gerektiriyor dedi. Süreli boykot yürüyüş gibi sivil itaatsizlik eylemlerinin yerini topyekun redde bırakmasını istedi.
KCK Dil ve Eðitim Komitesi, okul boykotu ve Türk eðitim sisteminin topyekün reddine ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Ýçinden geçilen süreci final süreci olarak tanımlayan KCK Dil ve Eðitim Komitesi, Türk devletinin eðitim ve askerlik kurumunu topyekûn ret kararının tarihi öneme sahip olduðuna vurgu yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi:
Özellikle eðitim alanında; geçen seneler sivil itaatsizlik olarak deðerlendirebileceðimiz bu eylem boykot, yürüyüş şeklinde yürütülmeye çalışılmıştır. Bunun belli kazanımları olmakla beraber yetersizliði seçmeli ders saçmalıðıyla aslında anlaşılmıştı. Yani sistem bunu yapmakla bizi uyarmıştır, geçmiş sürecin süreli boykot vb. eylemselliðini, sistem hafife almış bunu seçmeli ders gibi bir saçmalıkla savuşturmaya çalışmıştır. Bizim, örgüt ve halk olarak amaç ve araçlarımızda net olmamak, yetersiz kalmak veya mücadele şeklimizi güncelleştirmemek, sürecin gereklerine göre deðiştirmemek gibi bir lüksümüz olamaz.
KCK Dil Komitesi süreli boykot eylemlerinin anadilde eðitimi güncelleştirdiðini, ancak Kürdistanda yaşanan gelişmeler göz önüne alındıðında bu sivil itaatsizlik eylemlerinin yerini topyekun redde bırakmasını istedi:
Geçmiş süreçlerde belki süreli boykot vb eylemsellikler anadilde eðitimi güncelleştirip azda olsa tartışmaya açmıştır. Fakat bugün hem Kürdistanın batısındaki gelişmeler hem de askeri alanda HPGnin başlattıðı askeri atılım, anadilde eðitim mücadelesinin de çıtasının yükseltilmesini gerektirmiştir. Yine başta da belirttiðimiz gibi okulların sınırlı boykotu düşman tarafından nasıl olsa kopmak istemiyorlar, bir-iki saat seçmeli ders verelim ve başımızdan savalım şeklinde yorumlanabilmiştir. Yine bizim için en önemli koşul olan Önderliðimizin özgürlüðü, saðlıðı ve güvenliði düşman tarafından örgütümüze ve halkımıza karşı tam bir şantaj aracı olarak kullanılırken, Önderliðimizin küçük generallerimiz, geleceðimiz dediði çocuklarımızı sistemin asimilasyon merkezlerine birer Kurt kültürü katliamcısı olmaları için gönderemeyiz.
Açıklamada, "Anadilde eðitim" talebi kabul edilmediði için 6 çocuðunu okula göndermeyen Mardinli Ercan ailesi de örnek gösterildi.
'Önderliðimizin son yıllarda üzerinde çokça durduðu anadilde eðitim vurgusuna gereken cevabı, ilk önce insanlık ve ulusal onurun yılmaz savunucuları Ercan ailesinin fertleri ve Mamosta Medya vermiştir. Onlar dosta düşmana göstermişlerdir ki Kürdün, O'nu ve kültürünü katleden devlete ve asimilasyon karargâhı olan okullara ihtiyacı yoktur. Yurtsever her Kürt'ün evi bir okuldur. Tek bir harf bilen her kes bu okulda bir öðretmendir. Aslında Ercan ailesi ve Mamosta Medya anadil eðitim mücadelesinin pratik perspektifini vermenin dışında, demokratik özerkliðin tamamen devlet dışı kuruluşunun pratik örneði de olmuşlardır.