KCD Ewrupa’nın kuruluş bildirgesi açıklandı
KCD Ewrupa’nın kuruluş bildirgesi açıklandı
KCD Ewrupa’nın kuruluş bildirgesi açıklandı
Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCD-Ewrupa) kuruluşuna ilişkin sonuç bildirgesi açıklandı. Avrupa’da çeşitli alanlarda faaliyet yürüten demokratik ulusal ve toplumsal Kürt ve Kürdistani kurum ve kuruluşlara KCD-Ewrupa’ya üyelik çağrısı yapılan bildirgede, ayrıca Danimarka mahkemesinin, Kürt televizyonları ROJ TV, NUÇE TV ve MMC’nin yayın lisanslarını iptal etmesi protesto edilerek, Kopenhag Kriterleri’ni ayaklar altına alan sözkonusu kararın bir an önce iptal edilerek, sözkonusu tv’lerin yayın haklarının iade edilmesi istendi.
Geçtiğimiz hafta sonu Belçika’nın Verviers kentinde düzenlenen, Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KON-KURD)’un 19. Olağan Kongresinde ilan edilen KCD-Ewrupa’nın kuruluş bildirgesi yazılı olarak yayınlandı. KCD-Ewrupa Yürütme Kurulu tarafından ‘Basın ve Kamuoyuna’ başlığıyla yayınlanan bildirgenin tamamı şöyle:
DEMOKRATİK BARIŞ SÜRECİNE AKTİF KATILIM KARARLILIĞI
“175 derneğin bağlı olduğu, Avrupa genelinde 10, Avustralya ve Kanada’dakilerle birlikte 12 federasyonumuzdan 350 delegenin katıldığı KON-KURD 19. Kongremiz, Kürt sorununun ülkemiz Kürdistan’ın tüm parçalarında çözümü açısından tarihsel gelişmelerin yaşandığı bir süreçte gerçekleşti.
Güney Kürdistan’dan sonra Batı Kürdistan’ın da büyük oranda sömürgecilikten kurtulduğu, Doğu ve Kuzey Kürdistan’da da bu yönlü sürecin hızlandığı bu dönemde, özellikle Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın çok zor koşullarda, büyük bir mücadele yürüterek, yeni bir umut biçiminde ortaya koyduğu irade ve inisiyatifi, tüm parçalardaki halkımız için hatta bütün Ortadoğu halkları açısından, varlıklarını koruma ve özgürlüklerini sağlama bakımından tarihi önemde değerlendiriyor ve 19. Kongremiz vesilesiyle bir kez daha selamlıyoruz.
Sürgünde yaşamak zorunda bırakılan yurtdışındaki sayısı milyonları bulan halkımızın, meşru ve yasal temsilcileri kurum ve kuruluşlar olarak, Kürt halkının ulusal ve toplumsal barış, özgürlük, eşitlik ve demokrasi mücadelesi bakımından yeni bir dönemi başlatan bu sürecin gelişimi ve başarısı için tüm gücümüzle aktif çaba ve çalışma içinde olacağımızı, ilgili güçlere ve kamuoyuna deklare ediyoruz.
Bu yönlü görev ve sorumluluklarımız kadar, Avrupa’daki halkımızın yaşamın çeşitli alanlarına ilişkin sorun, ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanıp çözülmesine dair kapsamlı tartışmaların geliştiği bir platforma dönüşen 19. Kongremizin temel gündemi, yapısal ve tüzüksel olarak bir dizi değişiklik ve yenilik oldu.
Tartışmalarda, öncelikle görünür gerekçesi ne olursa olsun, 1960’lı, 80’li ve 90’lı yıllarda olmak üzere, üç büyük dalga halinde gelişen Avrupa’ya yönelik Kürt göçünün temelinde yatan tek gerçek neden; „ülkeleri kendi iradelerine rağmen, dönemin Batılı egemen güçlerin çıkarları doğultusunda dört parçaya bölünmüş, özgürlükleri ve kimlikleri gaspedilmiş olan Kürt halkı üzerinde sürdürülen ekonomik, politik, kültürel baskıların dayanılmazlığı“ olarak tespit edildi.
KON-KURD’UN OLUŞUM SÜRECİ ve TARİHÇESİ
Ülkelerinde Türkiye, İran, Irak ve Suriye rejimleri tarafından fiziki ve kültürel varlıklarına yönelik, soykırım boyutlarına varan bu inkar ve imha uygulamalarıyla bağlantılı çeşitli ağır sorunlar yaşayan buradaki Kürt toplumunu da, ulusal demokratik haklarını elde etme, koruma ve savunma; yasaların ve hukukun kendisine sağladığı hakları kullanma noktasında, örgütlenme ve kurumlaşma sürecine yöneldi. Özellikle 1990’larda, Avrupa’nın her tarafında onlarca Kürdistanlı dernek kurularak, birer yurtseverlik ve demokrasi mekanı oldu. Bu dernekler de bir araya gelerek Almanya’da YEK-KOM, Fransa’da FEYKA, Hollanda’da FED-KOM, İsviçre’de FEKAR, Danimarka’da FEY-KURD, İsveç’te KÜRT-KONSEYİ, Belçika’da FEK-BEL-Avusturya’da FEY-KOM ve İngiltere’de FED-BIR adlı federasyonları kurdu. Ardından daha üst bir organa ihtiyaç duyulması sonucu, adı geçen federasyonların, 01 Ekim 1993’te tarihinde yaptıkları kuruluş kongresi ile Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu KON-KURD’un oluşumuna gidildi. Son olarak Balkan ülkelerinde kurulan FEK-BAL, Avustralya ve Kanada’da oluşumuna gidilen Kürt dernekleri federasyonlarıyla birlikte, KON-KURD, 12 federasyonun bünyesinde toplanan 175 bağlı dernek ve onlara üye 30 bini aşkın ailenin üzerinden yüzbinleri bulan halk tabanıyla, Avrupa’daki en büyük Kürt kurumlaşması oldu.
Geçen 19 yıl içinde konfederasyon, federasyon ve dernekler olarak, bir yandan ülkemizdeki inkar ve imha siyasetine karşı geliştirilen özgürlük ve demokrasi mücadelesiyle bağlantılı görev ve sorumluluklarımız, diğer yandan gerek ülkedeki durumdan kaynaklı gerekse de burada yaşamaktan kaynaklı halkımızın yaşadığı sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik, vb. yaşamın çeşitli alanlarına ilişkin sorun ve ihtiyaçlarının çözülüp karşılanmasına dönük, önemli bir çabanın sahibi olduk. Halkımızın özverisi, emeği, fedakarlığı, ödediği bedellere, ihtiyaç ve beklentilerine karşılık ve layık olmasa da, süreç içinde çeşitli alanlarda önemli sonuçlar da aldık.
YENİDEN YAPILANMA İHTİYACI
Ancak Avrupa’da yaşayan diğer göçmen halklarla karşılaştırıldığında, elbette Kürtlerin çözüm bekleyen daha fazla ve farklı sorunlarının olduğu bir gerçektir. Temel sorun; Kürtlerin hala Kürt olarak tanınmaması ve ülkelerinin parçalanarak sömürgeleştirilip, sürekli bir savaş alanı haline getirilmesidir. Diğer sorunların (sosyal, ekonomik, kültürel, eğitsel, vb.) büyük bölümü, bu temel sorundan kaynaklanmaktadır. Bu anlamda kuruluşundan itibaren Konfederasyonumuzun en önemli görevi ‘Kürt kimliği’nin inkarı ve fiziki, siyasal, ekonomik, sosyal, dil, kültür, tarih, doğa varlıklarının yokedilmesine karşı, Avrupa’da da politik, diplomatik etkinlik ve çalışmalar yapmak oldu. Bununla birlikte Kürtlerin de diğer göçmen halklara tanınan demokratik ve yasal haklardan yararlanması, işsizlik, mültecilik, entegrasyon, çocuk, gençlik, kadın, eğitim, emeklilik, ırkçılıkla mücadele, uluslararası dayanışma vb konularda hem Avrupa’da yaşayan Kürtlerin ve hem de diğer göçmen gruplarının ve aynı zamanda Avrupa toplumunun da karşı karşıya olduğu sorunların ortak tartışmalar ve uzlaşma ile giderilmesi, faaliyetlerimizin temel konularını oluşturdu. Elbette kuruluşumuzun ve faaliyetlerimizin ana hedefi, Avrupa’da yaşayan Kürtlerin sorunlarını, Avrupalı kurumlar ile ve herkesin çıkarına olacak biçimde çözüme kavuşturmak ve böylece Avrupa’daki Kürtlerin sosyal ve ekonomik refahını yükseltmektir. Bu çabamızın da, bir parçası olduğumuz Avrupa’nın toplam siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına katkılı olmakla eş anlama sahip olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bu nedenle Konfederasyonumuz, başından beri, burada yaşamaktan kaynaklı olarak Avrupa’daki insan hak ve özgürlükleri başta olmak üzere, siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunların çözümü doğrultusunda çalışmaları da, kendi çalışmasının bir parçası olarak kabul etmiş ve gereğini yerine getirmeye çalışmıştır.
Tüm bunlarla birlikte, her şeyin son derece hızla değiştiği ve yenilendiği bir zamanda ve mekanda yaşadığımız da, bir diğer gerçekliktir. En başta, halkımızın ulusal-toplumsal özgürlük ve demokrasi mücadelesi, başarı ve gelişme anlamında önemli sonuçlara ulaşmış durumdadır. Bu durum, burada da halkımız ve temsilcisi kurum ve örgütlenmeler için daha yaygın, fazla, çeşitli, yeni örgütlenme, çalışma ve gelişme imkanlarını, araçlarını, koşullarını ortaya çıkarmıştır. Diğer yandan halkımızın ulusal ve toplumsal anlamda bilinç, örgütlenme, harekete geçme düzeyi, geçen süreç içinde çok ileri düzeye varmış durumdadır. 1960’lı yıllara kıyasla, Avrupa’daki Kürt toplumunun siyasal, sosyal, ekonomik, eğitim, kültürel olarak dünya görüşünde, yaşam ve ilişkilerinde ciddi yenilenme ve değişimler meydana geldi. Özellikle burada doğan ve büyüyen ikinci-üçüncü kuşak Kürt realitesi, her geçen gün daha fazla toplumsal ve siyasal yaşamın temel dinamiği haline geldi. Dolayısıyla daha da çeşitlenen, farklılaşan, değişen ihtiyaç ve sorunlar kadar, değişik alanlarda gelişen yeni kurumlar, örgütlenmeler, birlikler, vakıf, akademiler, meclisler, basın-yayın organlarıyla birlikte konfederasyon, federasyon ve derneklerimizden beklentiler de arttı.
Avrupa’daki en büyük Kürt organizasyonu olarak, biz de, hangi cins, inanç, yaş ve kategoride olursa olsun buradaki insanlarımızı ilgilendiren her sorun ve gelişmeyi ilgi alanımıza aldık. Sosyal, eğitsel, kültürel ve kamuoyu çalışmalarımızla toplumumuzun sorun, ihtiyaç ve özlemlerini giderme arayış ve çabası içinde olduk. Ancak açık ki, bütün bunlara yanıt olabilmenin yolu, değişen ve yenilenen durumlarla bağlantlı, araç, yöntem, tarz, kapsam ve işleyiş anlamında kurumsal olarak kendini yenileyip değiştirebilmekten geçiyor. Bunun bilinciyle bu yönlü yenilenme ve değişim ihtiyacını, çeşitli vesilelerle Konfederasyon ve bağlı kurumlarımızın değişik platformlarında, gündem yaparak, çözüm tartışmalarını geliştirdik. Vardığımız sonuç; halkımızın ulusal ve toplumsal özgürlük ve demokrasi mücadelesindeki gelişim düzeyi ve beraberinde artan, çeşitlenen, değişen ihtiyaç ve beklentilerinin, sadece dernek çalışmalarıyla çözüm olma düzeyini aşmış bulunduğudur. Dolayısıyla Konfederasyon ve bağlı kurumlarımızın, kendilerini yeniden bir örgütlülüğe kavuşturma ve yapılandırması, zamanın ruhuna da uygun olarak zorunlu hale geldi.
19. Kongremiz bu temelde, gelinen aşamada, değişim ve yenilenme ihtiyacına yanıt olmak için Sayın Öcalan’ın geliştirdiği Kürt sorununuda demokratik çözüm ve barış süreciyle de bağlantılı olarak, yeniden yapılanma kararını aldı. Bu karara; yıllardır Konfederasyonumuz çatısı altında yapılanları, verilen emek ve ödenen bedelleri, bunun ortaya çıkardığı kazanımlarımızı yadsımaktan ziyade, aksine bunlara layık olmak için sürece, ihtiyaç ve beklentilere denk tarz ve tempoda, var olan kurumsal yapımızı daha kapsayıcı, katılımcı, üretici ve akıcı-işler bir kurumsal sisteme ve temsil gücüne kavuşturma temelinde vardık.
KONFEDERASYON YERİNE KONGRE ÖRGÜTLENMESİ
Bu çerçevede, bundan böyle Konfederasyon yerine Kongre örgütlenmesiyle yolumuza devam edeceğiz. Böylece Konfederasyona dayalı 19 yıllık yapılanmamızı, Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi, kısa adı KCD-Ewrupa olacak biçiminde tarif ederek, çalışma programı, görev kapsamı ve tanımıyla tüzüğünü de buna göre yenileyip değiştirdik. Buna göre KCD-Ewrupa, sadece dernek federasyonlarının çatı örgütü değil, kadın, gençlik, kültür-sanat, spor, ekonomik, mesleki, inanç, eğitim, dil-tarih, vb. alanlarda faaliyet yürüten çok sayıdaki kurum, kuruluşun ülkeler düzeyindeki yapılanması olan birlik, federasyon, inisiyatif ve konfederasyonların, Avrupa genelinde kurumlaşmış temsilcisi olacaktır. Bu değişim ve yeni örgütlenme, çalışma tarzını, mevcut durumda konfederasyona bağlı ülke federasyonları ve bağlı derneklerine doğru da indirgeyeceğiz. Bir diğer deyişle, her ülkede bu perspektif temelinde, Kürt Demokratik Toplum Merkezleri oluşturulup, çalışma alanları bu tanımlara göre yeniden belirlenecektir. Aynı eksende her şehirdeki meclis, dernek, vakıf, birlik, inisiyatif, vb. kurum ve çalışma alanlarımız da, ilgili yerin adı altında o şehrin yasal ve tüzel kurumu ve muhatabı olarak kendisini, Kürt demokratik toplum merkezleri olarak örgütleyebilir. Kısaca, bundan sonra şehir ve ülkelerde dernekler ve federasyonlar yerine, kendimizi Demokratik Kürt Toplum Merkezleri tarzında örgütleyebiliriz. Bu durumda Demokratik Kürt Toplum Merkezleri ve KCD-Ewrupa’nın yönetim bileşenlerini, sayılarını, çalışma organ ve komisyonlarıyla planlamalarını da, yeni yapılanmaya dahil olacak tüm kurum ve örgütlenmeleri kapsayacak yeterlilik ve yetkinlikte belirlemek gerekecektir. Bundan hareketle, KON-KURD adıyla son ve aynı zamanda KCD-Ewrupa’nın da kuruluş kongresi olan 19. Genel Kurulumuz, 22’si kadın 57 üyeli Yürütme Kurulu, 7’şer üyeli de Disiplin ve Denetleme Kurulları’nı seçti. Eşbaşkanlık sistemiyle kendisini temsiliyete kavuşturacak Yürütme Kurulumuz, görev bölümü ve çalışma komisyonlarını oluşturmak üzere, önümüzdeki günlerde ilk toplantısını yaparak, sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacaktır.
KÜRT VE KÜRDİSTANİ KURUM VE KURULUŞLARA ÜYELİK ÇAĞRISI
Kuşkusuz kurumsal olarak tüm bu yenilenme, değişim ve yapılanma karar ve çabaları, halkımızın ve sürecin beklentilerine yanıt olmak bakımdan önemli olsa da, esasta bu çalışmalarda yer alan ve alacak insanların, yani bir bütünen yönetimlerimizin, üyelerimizin, Avrupa’daki toplumumuzun bu yeniden yapılanma sürecine inanç, bilinç ve pratik katılım düzeyi, sonuç almak ve başarmak için belirleyici değere sahip olacaktır. Bu hatırlatma ışığında KCD-Ewrupa’nın kuruluşu, halkımız ve Avrupa toplumu için kutlu olsun derken, yeniden yapılanma çalışmamızın, tüm alanlarda gerçekleşmesi ve başarısı için bağlı federasyon ve dernek yönetimlerimiz ile çeşitli alanlarda faaliyet yürüten Avrupa’daki ulusal-toplumsal tüm Kürt ve Kürdistani demokratik kurum ve kuruluşlarına, KCD-Ewrupa’ya üye olma ve aktif katılım çağrısında bulunuyoruz.
KURULUŞ KONGRESİ PARİS’TE KATLEDİLEN KADIN SİYASETÇİLERE ADANDI
Yanısıra, gerek KON-KURD sürecinde gerekse yeni adıyla KCD-Ewrupa’nın oluşum sürecine, büyük emeği ve katkısı olan, bu nedenle de KCD-Ewrupa kuruluş kongresini anılarına adadığımız, bu yılın başında Paris’te hunharca katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’i, bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, en zor koşullarda büyük fedakarlık ve çabanın sahibi olarak 19 yıl boyunca bu sürecin temel dinamiği olan halkımıza, dostlarımıza ve ilerici kamuoyuna, emek, umut ve beklentilerine, yanıt olma sözünü veriyoruz.
Bununla birlikte, çalışma yürüttüğümüz coğrafyadaki ulusal ve uluslar arası düzeyde bütün demokratik, barışçıl, özgürlükçü kurum, kuruluş, güç ve çevrelerden de, KCD-Ewrupa’nın oluşum ve gelişim sürecine katkı sunma, destek ve dayanışmada bulunmaya dönük beklentimizi, paylaşmak istiyoruz.
KÜRT TV’LERİN KAPATILMASI ‘KOPENHAG KRİTERLERİ’ İHLALİDİR
Yanısıra, başından itibaren Kürt sorununun oluşum ve gelişiminde rolü belirleyici olan Avrupa devletleri ve kuruluşlarını, Kürt halkının dört parçada ve ülke dışında milyonlar halinde sahiplendiği çözüm iradesine saygı temelinde, KCD-Ewrupa sürecinde, kolaylaştırıcı ve olgunlaştırıcı politikalar geliştirmeye, başta PKK olmak üzere Kürt örgüt ve kurumları, yöneticileri, üyeleri, taraftarları üzerinde yasaklama, baskı, engelleme, krimanilize etme, tutuklama, vb. Antidemokratik yasal ve idari uygulamalara son vermeye çağırıyoruz. Bu çerçevede, KCD-Ewrupa kuruluş kongresi olarak, Danimarka mahkemesinin, Kürt televizyonları ROJ TV, NUÇE TV ve MMC’nin yayın lisanslarını iptal etmesini protesto ediyor, genelde Kürt halkının fiziki ve kültürel varlığına yönelik soykırım uygulamalarının, özelde de Paris Katliamı’nın devamı ve demokratik-barış sürecini sabote etmeye dönük olarak değerlendirdiğimiz, Kopenhag Kriterleri’ni ayaklar altına alan sözkonusu kararın derhal iptal edilerek, adı geçen Kürt televizyon kanallarına yayın haklarının iade edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca KCD-Ewrupa olarak, ROJ TV, NUÇE TV ve MMC’nin saygıdeğer emekçileriyle beraber olduğumuzu, bu hukukdışı ve antidemokratik uygulamaya karşı mücadelelerini sahiplendiğimizi belirtiyoruz.
KCD-Ewrupa’NIN AMAÇ VE ÇALIŞMA ALANLARI
Kapsam ve çalışma alanı, başta Avrupa olmak üzere Kürt ve Kürdistanlıların sürgünde yaşadığı diğer ülkeleri de kapsayacak olan KCD-Ewrupa’nın amaç ve çalışma alanlarına ilişkin de, bildirgede şu bilgiler aktarıldı:
“1- KCD-Ewrupa barışçıl, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir kitle örgütüdür.
2- KCD-Ewrupa, çalışmalarında cins, dini inanç veya etnik köken farkı gözetmez. Hem halklar arasında, hem cinsler, hem de dinsel inanç ve mezhepler arasında, ırkçılık, cinsiyetçilik ve dincilikten kaynaklı önyargı, karşıtlık ve çatışmaların ortadan kaldırılması, karşılıklı saygı ve hoşgörü temelinde, barış ve eşitliğe hizmet eden çalışmaları amaç edinir ve bu uğurda çalışma yürütür.
3- KCD-Ewrupa, insanın insan olmaktan kaynaklı fiziki ve manevi varlığına yönelik her türlü baskı ve şiddete karşı, çalışmalarında, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, insan hak ve özgürlüklerini içeren uluslararası insan hakları bildirgelerindeki evrensel ilkeleri her koşul altında esas alır.
4- KCD-Ewrupa, Avrupa'da yaşayan Kürt toplumunun dil, kimlik, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik olarak, bir önceki maddede belirtilen ulusal ve uluslararası yasalar ve insan hakları evrensel bildirgeleri hükümleri çerçevesinde, demokratik-yasal çalışmalar yapar.
5- KCD-Ewrupa, Avrupa'da yaşayan Kürtlerin dil, kimlik, kültürel, sosyal ve siyasal varlıkların, birlikte yaşadıkları toplumsal yapılar içerisinde, ilgili ülkelerin yasa ve kurumları nezdinde tanınıp kabul edilmesi için çalışır, bu yönlü kurumların oluşturulmasına, var olanların ise geliştirilmesine yardımcı olur.
6- KCD-Ewrupa, Kürtlerin kendi öz kimliklerini koruyarak, bulundukları ülke halklarıyla kaynaşmasına özen gösterir ve bu uğurda çalışma yürütür.
7- KCD-Ewrupa, çok kültürlü toplum esprisi çerçevesinde, bir yandan Kürt halkının, kendi kültürü ve kimliğinin korunması, geliştirilmesi ve tanınmasını sağlamaya çalışırken, diğer yandan Avrupa'nın ortak toplumsal yapısı içerisinde yer alan göçmen toplulukları ve kurumlarıyla Kürt toplumu ve kurumları arasında dostluk ilişkilerini kurmak, korumak ve geliştirmek için çalışır. Bunun için de, Avrupa'da toplumsal sorunların çözümü, hoşgörü ve barışı kalıcı kılmak için çalışan, evrensel demokratik değerleri benimseyen ve destekleyen diğer toplulukların Avrupa düzeyindeki örgütleriyle, tüm Kürdistani ve Avrupalı siyasi partiler, demokratik örgütler, kuruluşlar, platform, inisiyatif ve kişilerle dostça diyaloglar geliştirir ve gerektiğinde birlikte çalışmalar yapar, yeni çatı örgütleri oluşturup, varolanlara katılabilir.
8- KCD-Ewrupa, kadın, gençlik, çocuklar başta olmak üzere, dezavantajlı tüm toplumsal kesim ve gruplar için pozitif ayrımcılık ilkesini esas alır.
a) Kadının toplumda eşit hak ve koşullara kavuşturulması doğrultusunda çalışma yürütür. Bununla birlikte kadına yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddete karşı projeler geliştirir, etkinlikler düzenler.
b) Kadınların kendilerine özgü hak ve sorunlarının, yine kendileri tarafından ele alınması doğrultusunda örgütlenme ve çalışma yapabilmesi için kendisini örgütler. Ve bu doğrultuda mücadele eden kadın hareketi, kurumlar ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği yapar.
c) Tüm çalışma organ, kurul ve komisyonlarında, yüzde 40 cins kotasını esas alır.
d) Çocuk hakları konusunda uluslar arası sözleşme esaslarına göre davranır, her çocuğun anadilinde eğitim yapmasını, kendi kimlik ve kültürüyle uyumlu yaşamasını esas alır, çocuklara yönelik her türlü istismara karşı durur. Başta Kürt çocuk ve gençleri olmak üzere, tüm çocuk ve gençlerin kendi kimliklerinin bilincine varmalarını sağlamak ve kendi kültürleri doğrultusunda laik, demokratik ve çağdaş değer ve düşüncelerle yetişmeleri için çaba harcar.
e) Gençliği toplumun ve geleceğin aktif dinamiği olarak görür, yaşamın her alanında temsili, sorun ve ihtiyaçlarının karşılanması için sosyal, kültürel, sanatsal, eğitsel, sportif projeler geliştirir ve uygular. Gençliği yozlaştıran ve kişiliksizleştiren uyuşturucu madde kullanımı, çeteleşme, vb. Uygulamalardan koruma amaçlı eğitsel, vb. Aktivitilerde bulunur, aynı amaçla çalışma yürüten gençlik kurumları ve sivil toplum örgütleri ile ortak çalışma yürütür.
f) Engelliler ve tüm dezavantajlı grupların yaşadığı sorunların tespiti ile çözümü doğrultusunda politikalar üretir.
g) Sporun bir yozlaştırma, toplum içinde ve halklar arasında düşmanlaştırma aracı olmaktan çıkarılıp, toplumun düşünsel, ruhsal ve bedensel gelişimiyle halkların barış içinde birlikteliğine hizmet edecek tarzda kurumlaştırılıp, yapılmasını sağlar.
9- KCD-Ewrupa, Kürt kimliğinin Türkiye, İran, Irak ve Suriye`de, demokratik anayasal çerçevede kabul edilmesi ve bu hakkın korunması için çalışmalar yapar. Bu amaç için adı geçen ülkelerde konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışır.
10- KCD-Ewrupa, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ve ekolojik dengenin tahribatına karşı mücadele için projeler üretir, aynı amaçla faaliyet gösteren tüm kurum, kuruluş, grup ve bireylerle ortaklaşır.
11- KCD-Ewrupa, Kürt halkının sorunları hakkında bilgilendirme ve çözümüne ilişkin dayanışma ve destek geliştirmek için Avrupa toplumu ile ilgili kurum ve kuruluşlara dönük, kamuoyu-lobi çalışmaları yapar. Bu yönlü çalışmalarını kamuoyuna yansıtmak için bildiri, afiş, broşür vb. yayınları çıkarır. Bu amaçla görsel, yazılı ve işitsel basın-yayın organlarından yararlanma imkanlarını geliştirir.
12- KCD-Ewrupa, amaçlarını gerçekleştirebilmek, geliştirmek ve yaymak için gereken her türlü Kadın Kurumu, Basın-Yayın Kurumu, Eğitim Kurumu, Gençlik ve Spor Merkezleri, Kültür-Sanat Merkezleri, Bilim Araştırma Kurumu, v.b. gibi yan kollar, kurumlar, komisyonlar, fonlar, vakıflar, kooperatifler, enstitü, kütüphane, cenaze fonu, inisiyatif, platform, vb. alt birimler oluşturabilir ve amaçları doğrultusunda kurum ve kişileri görevlendirebilir.
13- KCD-Ewrupa, Kürt diline, tarihine ve kültürüne ilişkin araştırmalar yapar ve yaptırır. Dil, kültür ve tarihsel değerlerin korunup geliştirilmesi için Kürt halkını ve genel kamuoyunu aydınlatıcı , eğitici seminer, konferans, panel, kurs vb. etkinlikler düzenler. Okullarda Kürt Dil'i ve kültürüne yer verilmesi için çalışır. Tüm bu çalışmalar için;
a) Akademi, kurum, kurul ve komisyonlar kurar.
b) Bu alanda çalışan ve üreten insanların yapıtlarını vakıf, kütüphane, arşiv vb. kurumlar aracılığı ile bir arada toplanmasını, korunmasını ve yaygınlaştırılmasını sağlar.
c) İlgili ülkelerin yetkili kurumları düzeyinde çözümleyici girişimlerde bulunur.
14- KCD-Ewrupa, tüzük amaçlarını doğrudan, kendisi ve üye kurum-kuruluşları aracılığıyla gerçekleştirir.
15- KCD-Ewrupa, amaçlarını gerçekleştirirken, kongremize üye olmayan Kürt kurum ve kuruluşlarıyla da dostluk ve dayanışmayı esas alır;
a) Onlarla ortak projeler geliştirir ve etkinlikler düzenler.
b) Kendi dışında geliştirilen ve tüzüğünde belirlenen amaçlara uygun olan projeleri, maddi ve manevi olarak destekler.“