Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) kayyum rektörü Handan İnci’nin “mekan sıkıntısı” bahanesiyle Ortaköy Kadın Öğrenci Yurdu’nun kapatılmasını tekrar gündeme getirmesiyle 200 kadın öğrenci sokağa atılma tehlikesiyle karşı karşıya.
Geçen yaz kayyum rektörün yurdu kapatma girişimi öğrencilerin yoğun tepkisi ve protestoları üzerine bir yıl ertelenmişti. Barınma hakları elinden alınmak istenen kadın öğrencilerden MSGSÜ Sinema ve Televizyon bölümü birinci sınıf öğrencisi Zilan Ekin Turan, ANF’ye konuştu.
‘YOĞUN TEPKİLER ÜZERİNE KARARI 1 SENE ERTELEDİLER’
MSGSÜ Ortaköy’deki Kadın Öğrenci yurdunun kapatılma girişiminin yeni olmadığını belirten Zilan Ekin Turan, geçen sene başvuru yapmak istediğinde de yurdun kapatılacağı duyurusuyla karşılaştığını anlattı. Okulun internet sitesinde kapatma gerekçesi olarak eğitim binası sıkıntısı çekildiğinin ve yurdun geçici olarak eğitim binasına dönüştürüleceğinin öne sürüldüğünü belirten Zilan Ekin Turan, “O dönem Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (KYK) başvurular da bitmişti ve açıkta kalacak çok insan vardı. Böyle bir mağduriyet üzerine okulda eylemler yapıldı. Yaz dönemi olmasına rağmen birçok haber kanalına ulaşıldı. Ve yoğun tepkilere dayanamayıp bu kararı bir sene ertelediklerini duyurdular. Bu bahar döneminde ise yurdun kapatılması tekrar gündemde” dedi.
‘YURTTA ÇALIŞAN PERSONEL DE BÜYÜK MAĞDURİYET YAŞAYACAK!’
Yurdu kapatma kararının bizzat MSGSÜ’nün kayyum rektörü Handan İnci tarafından verildiğini anlatan Zilan Ekin Turan, bu konuda yurdun müdürüyle konuştuğunu ve yurdu kapatma kararının tamamen rektörlüğe bağlı bir karar olduğunu öğrendiğini söyledi. Yurdun kapatılmasıyla sadece öğrencilerin değil orada çalışan personelin de büyük bir mağduriyet yaşayacağına dikkat çeken Zilan Ekin Turan, “Yurtta çalışan, resepsiyondaki ablalar olsun, temizlik işçileri, aşçılar ve güvenlik görevlileri olsun işsiz kalmakla karşı karşıyalar. Yurdun ne zaman kapanacağına dair net bir açıklama olmadığı için hepsi en az bizim kadar tedirgin. Bunun sebebi de rektörlükten kesin bir açıklama yapılmaması. Konu hakkında rektörlükle görüşmek için defalarca dilekçe verdik ancak bizimle görüşmeyi reddediyorlar” diye konuştu.
‘KAYYUM REKTÖR BİZDEN SÜREKLİ KAÇIYOR, MUHATAP BULAMIYORUZ!’
Öğrenciler olarak bu sene kayyum rektörü hiç görmediklerine, ona ulaşmamaları için sosyal medya hesaplarının tümünü kapattığına dikkat çeken Zilan Ekin Turan, öğrencilerden sürekli kaçtığı için bir türlü muhatap bulamadıklarını belirtti. Rektörün kadın olmasının çok ironik bir durum olduğuna işaret eden Zilan Ekin Turan, bu kadar köklü ve tarihiyle önem taşıyan MSGSÜ’nün ilk kadın rektörü olarak hem kadın öğrencilerin yurdunu kapatmasının hem de onlara tek bir açıklama yapmamasının ironik ve utanç verici olduğunu kaydetti.
‘AKP MİLLETVEKİLİ ŞENGÜL KARSLI PAZARTESİ GÜNÜ YURDU ZİYARET ETTİ’
Kayyum rektör yerine yurda kendileriyle görüşmek üzere Pazartesi günü AKP Milletvekili Şengül Karslı’nın geldiğine dikkat çeken Zilan Ekin Turan, bu ziyareti de sözde dayanışma adı altında yaptığına işaret etti. Bu durumu gördüğünde çok öfkelendiğini ifade eden Zilan Ekin Turan, şöyle konuştu: “Sabah onun yurda geldiği anonsuyla uyandım. Bizimle görüşmeye gelmiş. Çok öfkelendim; çünkü bizim aylardır verdiğimiz mücadelenin tam olarak karşısında yer alan bir konumda bulunuyor. Bu kadın AKP hükümetinin bir vekili olarak yaşadıklarımızdan sorumlu. Her gün daha fazla kadın cinayetleri işlenirken, protesto haklarını kullanan öğrenciler tutuklanırken bana kimse tersini iddia edemez.
‘MAĞDURİYETİN SORUMLULARI DAYANIŞMA ALGISI YARATIRSA…’
1 Mayıs öncesi sanal medya paylaşımlarım gerekçe gösterilerek 4 gün gözaltında tutulup, adli kontrolle serbest bırakıldım. Arkadaşlarım hukuksuz bir biçimde tutuklandı. Hâlâ tutuklu ve ev hapsinde olanlar var. Yani bunun sorumlusu senin içinde bulunduğun hükümet ve parti iken gelip de 200 kadın öğrencinin sokağa atılmasını engellemek istediğini söylemen bana samimi gelmez. Kendisine de açıkça söyledim. Çünkü bizim yaşayacağımız mağduriyette sanki kendi partisinin payı yokmuşçasına bir kadın olarak yanımızda olduğunu ve mağdur olmamızı önlemek için geldiğini öne sürdü. Ve giderken çok imalı bir biçimde bana dönerek, ‘Tanıştığımıza çok memnun oldum’ dediğinde dayanamadım ve ağzımı açmak zorunda kaldım. Çünkü kimse artık bu kadar saf değil. Buraya gelmesini doğru ve samimi bulmadığımı ve muhatabımız olduğunu düşünmediğimi, bu mağduriyeti bize yaşatanların kendileri olduğunu söyledim. Yurt müdürü beni sakinleştirmeye çalıştı. Çünkü zaten bu ziyareti yaptıran da kayyum rektörün kendisiydi. Ama buna rağmen Şengül Karslı, onu bizim önümüzde arayarak sanki bu işin içinde değilmiş gibi bir algı yaratmaya çalıştı. Ama biz her şeyin farkındayız. Bu ziyaret daha sonra dijital medya üzerinden ifşa edildi. Bunun üzerine vekilin danışmanı arayarak bu paylaşımın silinmesi için baskı yaptı.”
‘MADEM MEKAN SIKINTISI VAR, NEDEN BALMUMCU YERLEŞKESİ 6 YILDIR ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİ?’
Yurtlarının kapatılmasına dair öne sürülen, “Eğitim için mekan sıkıntısı”nın bahane olduğunu belirten Zilan Ekin Turan, depreme dayanıksız denilerek 2019 yılında kapatılan Balmumcu Yerleşkesi’nin çürümeye terk edildiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Bu bina 70'li yıllardan beri faaliyette olan Sinema Televizyon Enstitüsü. MSGSÜ’ye bağlı bir sinema televizyon merkezimiz var ve bu ülkede tek olan bir yapıya sahip. Orada sadece sinema eğitimi verilmiyor, film restorasyonları yapılıyor. Türkiye'nin ilk film arşivi o binada bulunuyor. Türk filmlerinin gerçek kopyaları o binada bulunuyor. Orada bir kültür yaşatılıyordu, bir gelenek yaşatılıyordu. Ve bu bina 2019 senesinde, yani bizim kayyum rektörümüzün başa geldiği sene apar topar depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle kapısına kilit vuruldu ve bizim hocalarımız, bölüm başkanımız binaya alınmadı. Şimdi bu bina 6 senedir kapalı bir şekilde duruyor ve çürümeye yüz tutmuş bir şekilde. Ne yıktılar ne de güçlendirdiler. Öylece bıraktılar. Madem iddia ettikleri gibi mekan sıkıntısı çekiyorlar, ders işleyecek alan yok, neden var olan eğitim binalarımızı tamir etmek, güçlendirmek ya da yıkıp yenisini yapmak yerine bize yeni fakülteler açıyorsunuz? Niteliksiz eğitime niye bizi mecbur bırakıyorsunuz? Bomonti Yerleşkesi’nde de boş sınıflar var. Yani bizim yurdumuza gelene kadar eğitim mekanı olarak başka alternatifler var.”
‘BİZE ALINMAYAN KAMERALAR, BİZİ FİŞLEMEK İÇİN GÜVENLİK GÖREVLİLERİNE ALINDI!’
Biz bu Fındıklı Kampüsü’nde bu okulun üvey evladı gibi iki üç sınıf arasında çok zor şartlarda eğitimimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Ekipmanlarımız yok. Hocalar kendi ellerindeki ekipmanları getiriyor. Bunun sebebi ise kayyum rektörün tasarrufları artırması. Kayyum rektör tasarruf adı altında kütüphanemizin erken kapatılması, yine aynı şekilde ışıkların kapatılması kararını aldı. Hocalarımızı tasarruf tedbiri dolayısıyla okuldan çıkartıyor. Kendi isteğiyle başarılı yönetmenlerin bize ders vermesini engelliyor. Yemekhane ücretlerimiz kat be kat artırıldı. Bunu sırf sinema bölümü protesto etme kapasitesi olan bir bölüm olduğu için yapıyor. Politik bir karar yani. Çünkü okula 19 Mart protestoları sonrası bir sürü yeni güvenlik kamerası taktırdılar. Tasarruf adı altında sinema bölümüne alınmayan donanımlı kameralar, bizi fişlemek için güvenlik görevlilerine alınmış.”
‘KAPATILMAK İSTENEN YURDUMUZ ÇOK DONANIMLI BİR BİNA’
Kapatılmak istenen Ortaköy Kadın Yurdu’nun 220 kapasiteli ve çok donanımlı bir bina olduğunu belirten Zilan Ekin Turan, hem fiyat hem de olanak açısından KYK Yurtlarına göre kat be kat iyi olduğunu ifade etti. Yurdun içinde çamaşırhane, yemekhane ve spor salonu olduğunu anlatan Zilan Ekin Turan, “Biz bu yurtta kişi başına aylık 6 bin TL veriyoruz. KYK'ya göre daha yüksek bir meblağ ama özel yurtlara göre de çok uygun kalıyor. Çünkü özel yurtların fiyatları aylık 30 bin TL civarında. Kaldığımız yurt aynı zamanda Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin çalışmasına elverişli. Çünkü tekstil ve moda öğrencileri var, geleneksel Türk sanatları öğrencileri var, mimarlık öğrencilerimiz var, resim öğrencileri var ve terasta bizim devasa etüt odalarımız var. Şimdi bize KYK Yurtlarında ek kontenjan açılacağı söyleniyor ama KYK'da güzel sanatlar öğrencisi ödevlerini tamamlayamaz, projelerini teslim edemez” dedi.
‘HEM EĞİTİM HEM DE BARINMA HAKKIMIZI ELİMİZDEN ALMAK İSTİYORLAR!’
Üniversitenin temel ilkelerinden eğitim ve barınmayı karşı karşıya koyup, birinden feragat etmelerinin kendilerine dayatıldığını ifade eden Zilan Ekin Turan, bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Yeni dönemde başvurular açılacağı için 30 Haziran'da yurdu boşaltması gerektiğini belirten Zilan Ekin Turan, “İki hafta kaldı. Ve biz biliyoruz ki burayı boşalttıktan sonra binayı tadilata verecekler. 2 ayda tadilatın bitmeyeceğini de biliyoruz. Yani hem 200 kadın öğrenci sokağa atılıyor hem de eğitime açılacak denilen binadan da ediliyorlar. Bizim temel hakkımız eğitim ve barınma. Bunların ikisini de elimizden almak istiyorlar. Kaldı ki ben yurttan derslik olabileceğine inanmıyorum. Erkek öğrencilerin zaten kalacak yeri yok. Avcılar’daki KYK Yurdundan her gün buraya geliyorlar. Bizi de herhalde KYK Yurtlarına mahkum etmeye çalışıyorlar. Üstelik bizim yurdumuzun deprem güçlendirilmesi yapılmış bir durumda ve gerçekten sağlam bir bina olduğunu biz biliyoruz. Yani böyle nitelikli bir yurdumuz varken bunu vermek istemiyoruz. Sesimizi herkese duyurmaya çalışıyoruz. Eğitim hakkımızdan da barınma hakkımızdan da vazgeçmeyeceğiz” vurgusunda bulundu.