KCD-E ve TJKE: Çete saldırıları durdurulana kadar teyakkuzdayız!
KCD-E ve TJKE: Çete saldırıları durdurulana kadar teyakkuzdayız!
KCD-E ve TJKE: Çete saldırıları durdurulana kadar teyakkuzdayız!
Kobanê’deki direnişin normal bir ruh hali ile izlenemeyeceğine dikkat çeken KCD-E ve TJKE, Avrupa’daki Kürdistanlıları ‘teyakkuz’ halinde olmaya çağırdı. KCD-E ve TJKE, Pazartesi gününden itibaren tüm ülke ve bölgelerde eylemlerin daha da yükseltileceğini duyurdu.
Avrupa Kürt Demokratik Kongresi (KCD-E) ve Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE), Avrupa’daki Kobanê direnişini sahiplenme eylemleriyle ilgili ortak bir açıklama yayınladı.
“Hiçbir mazeretin, hiçbir gerekçenin mazur görülemeyeceği bir süreçten geçilmektedir. DAİŞ isimli katiller sürüsünün halkımıza yönelik saldırıları en üst düzeyde ve yaygınlaşarak devam etmektedir” diyen KCD-E ve TJKE, DAİŞ’in Irak ve Suriye rejimleriyle savaşını bütünüyle durdurarak Kürt halkına yöneldiğine dikkat çekti.
“Böylece ‘Irak - Şam İslam Devleti’ ismi bir yalanı kamufle amacı taşıdığı gibi, bu çetenin Irak ve Suriye’yi ele geçirme gibi bir idealinin olmadığı da anlaşılmaktadır” diyen her iki örgüt, DAİŞ saldırılarının sadece bir şehre, bir parçaya yönelik lokal saldırılar olmadığının altını çizdi. Tecavüzcü ve talancı bu aşağılık çete, tüm Kürdistan’ı ve Kürt halkının tüm kazanımlarını hedef almakta, halkımızın özgür yaşamını hedefleyerek topraklarını işgale hazırlanmaktadır” dedi.
SÖZDE ‘TARAFSIZLAR’ BU SAVAŞIN EN RİYAKAR GÜÇLERİ!
Bu yönüyle Rojava’da, Kobanê’de, Şengal’de direnen kahraman ve yiğit Kürt kadınları ve erkeklerinin sadece Kürdistan’ı ve Kürtleri değil, tüm insanlığı temsil ettiğini vurgulayan KCD-E ve TJKE, sözde “tarafsız” olduğunu iddia eden devlet, kurum, siyasi oluşum ve kişilere de tepki gösterdi. Açıklamada şöyle denildi:
“Haklı ile haksızın, aydınlık ile karanlığın, işgalci ile yerlinin savaşında tarafsızlık olamaz. Türkiye’den, Tunus’tan, Fas’tan, Çeçenistan’dan, Fransa’dan, İngiltere’den, Almanya’dan, Hollanda’dan devşirilerek Türkiye üzerinden Kürdistan’a taşınan devşirme katillere karşı, pratik tutum almayan herkes, bu çetenin katliamlarının sorumlusu ve ortağı konumundadır. Kürt halkı ile katiller sürüsü arasındaki savaşta ‘tarafsızlık’ rolü oynamaya çalışan devletler, kurumlar, siyasi oluşumlar, bireyler bu savaşın en aşağılık ve en riyakar güçleri olarak anılacaklardır.”
İZLEMEK, ÇETELERİ DESTEKLEMEKLE EŞ ANLAMLI
Avrupa’da yaşayan Kürt halkının da bu büyük direnişe ve onur savaşına seyirci kalamayacağını kaydeden KCD-E ve TJKE, Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılara, Türkiyeli ve Ortadoğulu kurum ve kuruluşlara, kadınlara şu çağrıda bulundu:
“Evinde, işyerinde, okulunda normal bir ruh hali içinde ve taraftar gibi bu süreci izlemek, DAİŞ denilen çeteyi desteklemekle eş anlamlıdır. Kürdistan sevgisi, gerçek yurtseverlik ve onur, bu eşitsiz ve adil koşullarda sürmeyen savaşta, halkımızın ve yiğit savaşçılarımızın yanında yer almayı gerektirmektedir.
Bu çerçevede, hafta sonunda birçok merkezde gerçekleşen eylemler, pazartesi gününden itibaren Avrupa’nın tüm ülke ve kentlerinde yaygınlaştırılarak devam edecektir. Topraklarımıza ve halkımıza yönelik azgın saldırılar devam ederken normal hayatımızı devam ettirmek; bu katliam dayatmaları karşısında rehavet ve beklenti içinde kalmak; tepkisiz, eylemsiz kalmak düşmanlarımıza en büyük destek olacaktır.
BU YIL KURBAN BAYRAMI KUTLANMAYACAK
Sessizlik, direnişsizlik ve eylemsizlik, halkımıza dayatılan onursuzluğu, vicdansızlığı ve ahlakdışılığı kabul etmek anlamına gelecektir. Bu nedenle bu yıl Kurban Bayramı kutlanmayacak, Rojava, Şengal ve Kobanê ile dayanışma ve direniş eylemlilikleri ile karşılanacaktır. Kürtlerin bayram kutlaması sokaklarda, meydanlarda, eylem alanlarında ve direniş cephelerinde gerçekleşecektir.
İKİNCİ BİR DURUMA KADAR TEYAKKUZ HALİNDEYİZ!
Ülkemiz işgalcilerin kirli postalları altında, katliam tehlikesi ile karşı karşıya ve her gün onlarca yiğit Kürt genci yaşamını feda ederken, yediğimiz yemek, uyuduğumuz uyku, bayram, tatil seyran her şey haramdır! Çıplak yürekleri ve kaleşnikofları ile tanklara, toplara, füzelere karşı kahramanca bir savaş yürüten evlatlarımızın fedakarlıklarını sessizlik ve suskunluk içinde izlemek insan olan hiç kimseye yakışmaz!
İnsanlık, vicdan, onur ve ahlak hepimize bu direnişi büyütmeyi; bu ahlaksızlar ve tecavüzcüler çetesi ile bu katil sürüsünü destekleyenler karşısında meşru savunma ve özgürlük savaşını büyütmeyi emrediyor!
Bu çerçevede KCD-E çatısı altındaki tüm kurumlar, Avrupa’da yaşayan tüm toplumumuz ve dostlarımız; başta kadın ve gençlik olmak üzere, inanç birlikleri, federasyonlar ve dernekler ikinci bir duruma kadar teyakkuz halinde, Avrupa’daki tüm toplumumuzun Kürdistan’daki gelişmelere müdahale pozisyonunda kalmaları, eylem ve etkinliklerini bu düşünce ile büyütmeleri hayati önemdedir.
ABDEM Bileşenleri ve Avrupa’daki demokrasi güçleri de bu direniş mücadelesine katılmalı ve belirtilen bölgelerdeki eylem ve etkinliklere aktif olarak katılmalıdır.”
KÜRT KADINLARI ÖNCÜLÜK DÜZEYİNİ ŞİMDİ GÖSTERMELİ
Açıklamada DAİŞ saldırılarının en önemli boyutlarından birinin de “azgın kadın düşmanlığı” olduğu vurgulandı.
“DAİŞ denilen katiller çetesinin kadınlara yönelik katliam, tecavüz, köleleştirme pratikleri, bu çetenin kadın düşmanlığının boyutlarını ortaya koymaktadır. Özgürlük düşmanı bu çete, yarasaların aydınlıktan korktuğu kadar kadın özgürlüğünden korkmaktadır. Savaş cephesinde, yiğit kadın savaşçılar karşısındaki korku ve panikleri de bu korkularının ifadesidir” denilen açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:
“Avrupa’daki tüm Kürt kadınları ve dostları, cephede savaşan Kürt kadınının haklı ve meşru savaşına çekincesiz bir şekilde, eylem ve etkinlikleri ile katılmalı; çeşitli merkezlerde gerçekleşen eylemlerde öncülük düzeyinde ve en yüksek katılımla yerini almalıdır.”
PAZARTESİ’DEN İTİBAREN TÜM ÜLKELERDE EYLEMDEYİZ
KCD-E ve TJKE, Pazartesi gününden başlayarak Strasburg, Viyana, Köln, Berlin, Stokholm, Frankfurt, Stutgart, Norveç, Danimarka, İsviçre, Paris, Marsilya, Denhag, Belçika’da merkezi olmak üzere, ismi belirtilmeyen diğer tüm bölge ve alanlarda da Kürt halkının inisiyatif alarak dönemin ruhuna uygun eylemler geliştireceğini bildirdi.
“İsmi belirtilen yerlerde merkezi oturma ve açlık grevleri geliştirilirken, ismi anılmayan diğer tüm şehirlerdeki halkımız da inisiyatif alarak, en güçlü ve etkili eylemlerle bu sürece katılmalıdır. Olası gelişmeler karşısında ise inisiyatif alarak yeni eylemler geliştirilebilmeli ve mevcut eylemler değişik tarzlarda büyütülmelidir” denilen açıklama, “Özgürlüğüne tutkulu hiçbir halk köleliği kabul etmez. Kürt halkı da özgürlüğü için özgüveniyle, onuruyla ve kararlılığıyla savaştığı için kazanacaktır. Rojava’da, Kobane’de ve Şengal’de de kazanan halkımız olacaktır” ifadesiyle son buldu.