Karayılan: PKK silahlı mücadeleyi yoðunlaştıracak

Karayılan: PKK silahlı mücadeleyi yoðunlaştıracak

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Ýsviçre’de Fransızca dilli LeTemps gazetesine verdiði mülakatta, “vur-kal” olarak özetlenen yeni taktik yolda ilerleyemeye devam edeceklerini ve hatta silahlı mücadeleyi daha da yoðunlaştıracaklarını söyledi. Karayılan, Erdoðan’ın ise "Hitler’i anımsatan hegemonik tutkulara sahip bir diktatör" olarak tanımladı.

Karayılan’ın Le Temps gazetesinden Boris Mabillard'ın sorularına verdiði yanıtlar şöyle:

Le Temps: Bu yaz PKK’nin yürüttüðü yoðun saldırılara tanık oldu, neden?

-Murat Karayılan: Ankara Oslo müzakerelerini durdurdu. Türk delegasyonu ile bir mutabakat protokolünde anlaşmıştık. Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan’ın protokolü onaylaması gerekiyordu. Ama hiç cevap vermedi. Aksine, kendisinin güçlü olduðuna inanarak, silahla bizi yenebileceðini düşünerek, tüm cephelerde saldırılarını arttırdı. Bizi burada, Kandil’e kadar takip etti. Özellikle geçen kış aðır kayıplarımız oldu. Biz de baharda yeniden organize olduk ve yaz başında karşı saldırıya geçtik.

Bugün önce olduðundan daha güçlü müsünüz?

-Yeniden organize olmakla birlikte, taktik yaklaşımı da deðiştirdik. Önce biz vuruyor, ardından daðılıyorduk. Ordu da bizi takip ederek kayıplar verdiriyordu. Artık kaçmıyoruz. Ordunun güçlü olduðu ve bizi beklediði askeri üslere artık saldırmıyoruz. Türk güçlerinin olmadıðı bölgelerde giriyor ve gelmelerini bekliyoruz. Aslında, alan işgal ediyoruz ve ordu bizi çıkarmaya geldiðinde bile buraları tutuyoruz.

Neden bu taktik daha önce de geliştirilmedi?

-Biz de aynı soruyu kendimize soruyoruz. Çünkü beklentilerimizin ötesinde etkili oldu. Ordu da şaşırdı. Tüm vuruşlarımızda kazanıyoruz: eðer ordu denetimimizdeki alanlara, örneðin Hakkari kırsal alanlarına, müdahale ederse bizim alanlarımızda, yani bize avantaj saðlayan ve çok iyi tanıdıðımız bu daðlarda çatışmak zorunda kalacak. Bir şey yapmazsa, bir bölgeyi ele geçirdik demektir. Bu yolda devam edeceðiz ve hatta silahlı mücadeleyi yoðunlaştıracaðız.

Diyaloga açık kalacak mısınız?

-Evet, ama her şey Türk hükümetine baðlı. Recep Tayyip Erdoðan birkaç hafta önce Oslo görüşmelerinin yeniden başlayabileceðini söyledi. Çok iyi, ancak sadece kelimelerden ibaret. Pratikte Kürt sorununa bir çözüm bulma iradesi göstermiyor. Biz tüm müzakerelere, diyaloglara kesinlikle açıðız ama silahlı eylemlerimizi durdurmayacaðız.

Şiddetin durmasının şartı nedir?

PKK, farklı siyasi partiler ve Kürt sivil toplumu Abdullah Öcalan’ı Ankara ile müzakerelerde kendilerini temsil etmesi için muhatap olarak belirledi. Biz Abdullah Öcalan’ın tutukluluk koşullarının düzeltilmesini, ihtiyacı olan saðlıða erişmesini, güvenliðinin saðlanmasını ve bir hareket özgürlüðüne sahip olmasını istiyoruz. Bu bir ev hapsi biçiminde olabilir. Böylece önderimiz hükümet ile müzakereleri yürütebilir. Bu şiddetin durması için vazgeçilmez bir koşuldur.

Siz başbakanın şahsının barış önünde engel olduðunu düşünüyor musunuz?

-Recep Tayyip Erdoðan, krize bir çözüm bulacaðı vaadinde bulunarak Kürtlerin sırtından seçildi. Görevinin başında daha çok ılımlıydı, ancak gerçek yüzü çabuk ortaya çıktı. Adolf Hitler’i hatırlatan hegemonik tutkuları olan bir diktatör.

Türkiye, çıkarları ve güvenliðinin tehlikeye girmesi halinde Suriye’deki Kürt bölgesine müdahale tehdidinde bulundu. Bu durumda ne yapacaksınız?

-Türkiye’nin bu çatışmadan uzak durması, entrikalarından vazgeçmesi gerekiyor. Kürtlerin meşru bir demokratik özerklik arzuları var, haklarının tanınmasını istiyorlar. PKK tüm Kürtlerin özlemleri ile dayanışma içindedir ve Suriye Kürtlerine desteðimizi sunuyoruz. Eðer Türk ordusu onlara ya da seçtikleri kurumlarına saldırırsa, Türk topraklarında çok şiddetli misillemelerde bulunacaðız.