Kadınlar erkek egemenliği ve kapitalizme karşı örgütleniyor
Kadınlar erkek egemenliği ve kapitalizme karşı örgütleniyor
Kadınlar erkek egemenliği ve kapitalizme karşı örgütleniyor
Fikirlerin tartışıldığı, düşünce ve deneyimlerin paylaşılarak alternatif formüllerin arandığı bir alan olan Dünya Sosyal Forumu’nda kadınlar iki büyük soruna, erkek egemenliği ve kapitalizme karşı mücadeleyi birlikte yürütmeyi organize ediyor.
26 Mart günü onbinlerce kişinin Tunus merkezinde yaptığı bir yürüyüşle başlayan Dünya Sosyal Forumu (DSF), El Manar Üniversitesi’nde tartışma platformları, atölyeler, sergiler, buluşmalar ve çeşitli eylemlerle sürüyor.
Dünyanın her tarafında örgütlü bir yapıya sahip olan Dünya Kadınlar Yürüyüşü (MMF), “feminist ve anti-kapitalist bir hareket”in geliştirilmesi için bir araya geldi. Dünyanın değişik yerlerinden kadın örgütlerinin katıldığı buluşma yoğun ilgi gördü. “Tüm dünya kadınları ile dayanışma” sloganı ile başlayan tartışmalarda, kadın örgütlenmesinin güçlendirilmesi ve güçlü stratejiler oluşturulması istendi.
FEMİNİST VE ANTİ-KAPİTALİST HAREKET
Feminist ve Anti-Kapitalist Hareket 1998 yılında kuruldu. Tunus’ta bu hareketin tanıtımı yapılırken, genişletilmesi üzerinde duruldu. Brezilya’dan MMF’nin Uluslararası Sekretarya Koordinatrisi Miriam, “Bizim açımızdan, erkek egemenliği ve kapitalizme karşı çift yönlü bir mücadele yürütmek gerekiyordu” diyerek, yaşanan ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Bu krizde kadın haklarına saldırıların arttığına işaret eden Miriam, kadınlar üzerindeki denetimin arttırılmak istendiğini söyledi. Dünyanı diğer yerlerinde yaşanan sorunları da anlatan Miriam, tecavüzün bir savaş silahı olarak kullanıldığını hatırlatarak, “Aynı anda iki mücadele yürütmemiz gerektiğini görüyoruz” diye kaydetti.
DÜZEN OLUŞTURULDUKTAN SONRA KADINLAR DIŞLANIYOR
Miriam, “Dünyayı değiştirmek için kadını değiştirmek gerekiyor. Kadını değiştirmek için de dünyayı değiştirmek gerekiyor” ifadeleriyle bu çift yönlü mücadelenin bağlantısını kurdu. Feminizmin sadece elit bir kesimin mücadelesi olduğu yönündeki algıyı da eleştiren Miriam, “Feminizm hepimiz içindir. Erkek egemenliği de ancak ortak mücadele ile aşılır” vurgusunu yaptı. Tunuslu kadınların mücadelesine de değinen Miriam, “Tunuslu kadınların yaşadıkları sorunları aynı zamanda tüm dünya kadınlarınındır” dedi. Tunus’ta yaşanan devrimin ardından kadın haklarına yönelik saldırılara işaret eden Miriam, “Düzen oluşturulduktan sonra kadınlar dışlanıyor” ifadelerini kullandı.
Feminist olduğunu söyleyen bir katılımcı kadın “artık kendisini mağdur olarak sunmak istemediğini” belirtirken, harekete geçmek ve strateji oluşturmak gerektiğinin altını çizdi. Miriam, halkların kendi kaderini tayin hakkı için mücadeleye paralel olarak kadının özerklik mücadelesinin de yürütülmesinin önemine vurgu yaptı.
Kadınların diğer, sosyal hareketlerle de koordinasyon halinde mücadele yürütmesi gerektiği, toplantıda dikkat çekilen hususlardan biri oldu.
MMF’NİN HİYERARŞİK BİR YAPISI YOK
ANF’ye konuşan MMF üyesi Fransız Birleşik Sendikal Federasyon (FSU) üyesi Payen Frederique, amaçlarının feminist ve anti-kapitalist hareketi genişletmek olduğunu söyledi. Frederique, kadınlar arasındaki dayanışmayı ifade ederken, feminist hareketin “brotherhood” (kardeşlik-fraternité) kavramına karşı ürettiği “sisterhood” (kızkardeşlik - sororite) kavramını kullanarak, kadınların birbirlerini anladığını söyledi.
Dünya Kadınlar Yürüyüşü’nün “hiyerarşik bir yapısı” olmadığını sözlerine ekleyen Frederique, tüm kadın örgütleri ve sendikal örgütlenmelerin MMF içerisinde yer alabileceğini dile getirdi. Frederique MMF’nin bir “taban” hareketi olduğunun altını çizdi.
Kadınlara yönelik şiddet ve yoksulluğun kökenindeki nedenleri ortadan kaldırmayı hedefleyen MMF, Quebec’li Kadınlar Federasyonu tarafından bir inisiyatif olarak başlatıldı. Uluslararası Sekreteryası ilk olarak Quebeck merkezli olan MMF, altı yıl sonra bu merkezi Brezilya’ya taşıdı. Frederique, uluslararası sekreteryanın bir yerde merkezileşmediğini, dönüşümlü olduğunu söyledi. MMF’nin bugün 161 ülkede 6 bini aşkın grup olarak üyesi var.
“KÜRT HALKINI DESTEKLİYORUZ”
MMF aynı zamanda Kürtlerle de dayanışma içinde olan bir hareket olarak dikkat çekiyor. Frederique, “Kürt halkını destekliyoruz” derken, 9 Ocak’ta Paris’te katledilen 3 Kürt kadın devrimci için de dayanışmalarını gösterdiklerini hatırlattı. Frederique, sosyolog Pınar Selek’in davasını da İstanbul’da izlediklerini söyledi.
Kadın haklarının dünya genelinde saldırı altında olduğunu belirten Frederique, Avrupa’da kadınların aldığı ücretlerin erkeklerde yüzde 28 daha düşük olduğunu dile getirerek, temel mücadelelerinin “özgürlük ve özerklik” olduğunun altını çizdi. Ayrımcılığın sendikalardan siyasi partilere, parlamento ve hükümetlere kadar her alanda sürdüğünü vurgulayan Frederique, kadın kotası uygulanması gerektiğini söyledi. Frederique, “Kota çok önemli. Fransa’da kota yok” dedi.
Arap Baharı ve ekonomik kriz ortamında yapılan Dünya Sosyal Forumu’na 30 Mart tarihine kadar 4500 organizasyon ile 30 bin ila 50 bin kişinin katılımı bekleniyor. Ayrıca bin atölye, konser ve gösteri organize edilmiş.