Batmanlı Baran ailesinin Qahveci nahiyesinde işlettikleri tesisi taratan ve onları göçe zorlayan kişinin bugün Yarbay rütbesine yükselen dönemin Kozluk Tabur Komutanı Yüzbaşı Mustafa Yalçın olduğu ortaya çıktı. Baran ailesi, beş köylünün infazından da sorumlu tutulmasına rağmen herhangi bir yargılama konusu yapılmayan “suçlu”nun cezalandırılmasını istiyor.

Ergenekon davasında rütbelilerin Kürtlere karşı işledikleri savaş ve insanlık suçlarından değil de, sadece AKP hükümetine darbe teşebbüsünden ceza almasının tartışmaları sürerken, suça bulaşan ve suç işleten bazı rütbelilerin ise elini kolunu sallayarak dolaşması tepkileri daha da arttırıyor.

Bu rütbelilerden birinin Yarbay Mustafa Yalçın olduğu ortaya çıktı. 1993 yılında Batman’ın Kozluk ilçesinde faili meçhul cinayetlerle ün yapan Binbaşı Cengiz Eryılmaz’ın yerine atanan Yalçın’ın, Kozluk’ta görevde bulunduğu süre içerisinde Eryılmaz’ı aratmadığı öğrenildi.

1993 yılında dönemin DEP Batman Milletvekili Nizamettin Toğuç’un TBMM’ye verdiği soru önergesinde, Kozluk ilçesinde bir aracın içinde taranarak katledilen, A. Melik Altan ve kardeşi İzzettin Altan’ın da aralarında bulunduğu 5 köylünün faillerinden olduğu belirtilen Yalçın, o dönemde Altan ailesinin Yalçın’ın soy ismini bilmemesi nedeniyle açığa çıkmamıştı. Ergenekon iddianamesinde sanık Veli Küçük’e ait bölümde de ismi geçen Yalçın’ın ayrıca birçok aileyi ölüm tehdidiyle göçe zorladığı da ortaya çıkan bilgiler arasında.

İŞ YERİMİ TARAYARAK PKK’YE MAL ETMEYE ÇALIŞTILAR

JİTEM’in mağdur ettiği bu ailelerden biri Baran ailesi.  Aralık 1993’te o dönem Kozluk Tabur Komutanı olan Yüzbaşı Mustafa Yalçın’ın ölüm tehditleri nedeniyle, tüm aile oturdukları Batman Kozluk Melkişa (Kavakdibi) Qahveci nahiyesinden göç etmek zorunda kalmışlardı.

Yaşadıklarını ANF’ye anlatan baba Muhyettin Baran, “O dönem 7 köyün ihtiyaçlarını karşılayan ve tüpten buzdolabına, gıdadan çay ocağına hemen hemen her şeyin içinde bulunduğu bir tesis işletiyordum. 1993 Aralık ayının son günleriydi” diyor.

Baba Baran, sonrasını ise şöyle anlatıyor: “Bir akşam köyün 4 kilometre ötesinde askerler ve gerillalar arasında çatışma çıktı. Bunu fırsat bilen Kozluk Tabur Komutanlığına bağlı askerler, panzer ve cemselerle iş yerimi taradılar. O esnada evdeydim. Köylüler akşam haber verse de çok büyük bir hasar olduğunu düşünmediğim için sabah gidip bakmaya karar verdim. Sabah iş yerime gittiğimde tesisin t’sinin bile kalmadığını gördüm. Panzerlerden öyle bir ateş açmışlar ki dükkanın duvarları delinmişti. Tüm malım delik deşik olmuştu.”

DÜN İŞYERİNİ TARADIK, YARIN EVİNİ TARAYACAĞIZ!

Hemen köy muhtarını yanına alarak iş yerimdeki hasarı tespit ettirmek üzere bilirkişiye başvurmak için Kozluk Tabur Komutanlığı’na gittiğini söyleyen Muhyettin Baran,  “O dönem bilirkişinin gelmesi için ilçe jandarmanın onay vermesi gerekiyordu. Tabur’un önüne geldiğimizde bizi o zaman yüzbaşı olan Mustafa Yalçın karşıladı. İş yerinde meydana gelen hasarın askerden kaynaklanmadığını, çatışma esnasında olduğunu söylemediğim takdirde bilirkişinin tespit yapmasına izin vermeyeceği şantajında bulundu”  diye konuşuyor.

Baran ailesi bilirkişinin tespiti için “mecburen” Yalçın’ın şantajına boyun eğiyor. Tabura alındıklarında “neden iş yerinin tarandığını” soran baba Muhyettin Baran, bu kez tehdit ediliyor. “Yüzbaşı Yalçın bana, ‘Dün işyerini taradık, yarın evini tarayacağız’ tehdidinde bulundu. O gün bilirkişi gelip o dönemin parasıyla 83 milyonluk hasarı tespit ettikten hemen sonra ailemle apar topar Batman Merkeze taşındım. Merkezde de rahat bırakılmadık. Yurtsever bir köy ve aile olduğumuzdan ev sahibi bize ev verilmesini engellemek için her yere haber salmıştı. Orada da dükkan açtım. Ancak bu kez Hizbullah terörü peşimizi bırakmadığı için bu kez de İstanbul’a göç etmek zorunda kaldık.”

HAYATIMIZI ÇALAN YALÇIN CEZALANDIRILSIN!

2002 yılında iş yerinde meydana gelen hasarın karşılanması için tazminat davası açtığını aktaran 53 yaşındaki 9 çocuk babası Muhyettin Baran, ancak kendilerini mağdur eden devletin bu davayı terör zararlarının karşılanması yasası çerçevesinde gördüğüne dikkat çekti.

Aradan 11 yıl geçmesine rağmen davanın sürdüğünü belirten Baran, “Hayatımızı altüst eden Mustafa Yalçın’a hiç dokunulmadığı gibi iş yerimin hasarı da ödenmedi. Bizim hayatımızı çalan, göç yollarına sürükleyen, ölümle tehdit eden Yarbay Mustafa Yalçın cezalandırılmadan bize rahat uyku yok” dedi.