Liberal Halk Partisi Milletvekili Robert Hannah, Türkiye'nin DAİŞ desteği, 1915 Soykırımı, Kürtler ve diğer azınlıklara dönük suçları, gazetecileri hapsetmesine ilişkin yazılı soru önergesi verdi.

'SOYKIRIMIN HESABINI VERMELİ'

Hannah, önergesinde Türkiye’nin insanlığa karşı işlenen soykırımdan kurtulduğunu ve günümüzde de insanlığa karşı işlediği suçların hesabını vermediğini belirtiyor. Diğer ülkelerin bu tür suçların hesabını verirken Türkiye’nin vermemesinin kabul edilmez olduğuna vurgu yapan Hannah, Türkiye’den İsveç’e çok sayıda Asuri, Süryani ve Kürdün iltica ettiğine dikkat çekerken, “Eğer Türkiye bu halklara karşı suç işlememiş olsaydı oradan kaçıp İsveç’e gelmek zorunda kalmayacaklardı” diyor.
Hannah çok sayıda İsveçlinin yaz tatillerini Türkiye’de geçirdiklerini de hatırlattıktan sonra, İsveç’in Türkiye’de işlenen insan hakları ihlallerine karşı kayıtsız kalamayacağını ve acil olarak dört konu hakkında karar alması gerektiğine vurgu yapıyor.

'TERÖRİSTLERİN TÜRKİYE’Yİ TRANSİT ÜLKE OLARAK KULLANMASINI ENGELLEYİN'

Türkiye’nin, Avrupa ve İsveç’ten Suriye ve Irak’a geçip DAİŞ çetelerine katılanlara alan açtığını vurgulayan bir ülke olduğunu söyleyen Hannah, "Türkiye Suriye ve Irak’la olan sınırlarını yeterli derecede kontrol etmeyerek İslam Devleti ve diğer terör örgütlerinin güçlenmelerine katkıda bulunuyor. Türkiye bunların sınırlarından Irak ve Suriye’ye geçmelerine izin veriyor, bu kabul edilemez ve derhal durdurulmalı" diyor.

'GERÇEK KOMİSYONU' ÖNERİSİ

Günümüzde DAİŞ'in Orta Doğu'nun dini azınlıklarına soykırım yaptığını belirten Hannah, bundan tam 100 yıl önce Osmanlı Devleti’nin aynı halk gruplarını soykırımdan geçirdiğini vurgulayarak, şöyle devam ediyor:
"Özellike Asuri halkı 1915 ve şimdi 2015 yılında süren soykırmlarından çok zarar gördü. İslam Devleti’nin bugün kaçırdığı Asurilerin çoğunluğu 1915 soykırımda Genç Türkler’in yok etmeye çalıştıklarının torunlarıdır. Türkiye bugün bile Orta Doğu’nun en karanık sayfasını inkar etmeyi sürdürüyor. Şiddete dayanan tarihini inkar etmek daha sonraları aynı şekilde davranmak için kaba bir temel oluşturur. Türkiye soykırımını kabu etmeli, işgal ettiği toprakları geri vermeli ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde Hıristiyan halka karşı işlenen suçları araştıracak bir ‘Gerçek Komisyonu’ oluşturmalıdır."

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇ'

Yaz ve güz aylarında Kürtlere yönelik nefret saldırlarının örgütlendiğini hatırlatan Hannah, AKP’nin azınlıklar ve HDP’ye yönelik saldırılara karşı tutum almadığını belirtiyor.
Hükümetin aşırı milliyetçilerin azınlıklara saldırmalarından ve baskı yapmalarından hoşnut olduğunu kaydeden Hannah, "Türk Hükümeti’nin Kürtlere yönelik tutumu kabul edilemez ve insanlığa karşı işlenen bir suçtur" diyor.

GAZETECİLER ÜZERİNDEKİ BASKILAR

Gazetecilere yönelik baskılara da değinen Hannah, Erdoğan’ın Türkiye’yi dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönüştürdüğünü vurguluyır. Sadece görevini yaptığı için çok sayıda gazetecinin Türkiye cezaevlerinde tutulduğunu hatırlatan, çok sayıda gazetecinin işten atıldığını, diğerlerinin de susmak zorunda kaldıklarını ifade eden Hannah, “Türkiye’nin gazeteciler aleyhinde davalar açarak ifade özgürlüğünü ihlal etmesi kabul edilemez” diyor.
Parlamentonun dört konuda karar almasını ve İsveç Hükümeti’ne görev vermesini talep eden Hannah’ın önergesi önümüzdeki aylarda İsveç Parlamentosu’nda tartışılıp oylanacak.