İsveç’te göçmenlere yönelik Aparheid uygulamaları
İsveç’te göçmenlere yönelik Aparheid uygulamaları
İsveç’te göçmenlere yönelik Aparheid uygulamaları
Bir zamanlar ABD ve Güney Afrika’da siyahlara yönelik uygulanan” Aparheid” uygulamaları günümüz İsveç’inde ortaya çıkmaya başladı. Stockholm ve Örebro illlerinde göçmenler ve İsveçliler farkı otobüslere bindirildi.
Bundan bir hafta önce Gävle’de bir mülteci kampında kalan 16 yaşında bir ilicacı başvurusuna olumsuz yanıt aldığı için binanın 6. Katından atlayarak intihar girişiminde bulundu. Polis çocuğu intihar girişiminden vazgeçmesi için ikna etmeye çalışırken olay yerine gönderilen ambulansın şöförü orada bulunan polis ve kurtarma görevlilerine “Bırakın atlasın. Önemli değil. Ne de olsa o bir ilticacı” ifadelerini kullandığı gibi, çocuğu ambulansa alıp hastaneye götürmeyi reddetti. Polisler çocuğu kendi araçlarıyla hastaneye götürmek zorunda kaldı.
Göçmenlere yönelik ikinci bir ayrımcı ve ırkçı tutum geçtiğimiz Çarşamba günü Stockholm’de yaşandı. Bir otobüs şöförü Åland Adasına seyahat etmek için limana gidecek yolcuları ikiye ayırdı. Bir otobüse sadece göçmenleri diğer otobüse İsveçlileri yerleştirdi. Olanların farkında varan bazı göçmenlerin tepki göstermeleri sonucu değiştirmedi. Bu olayın kamuoyuna yansımasından hemen sonra benzeri bir olayın geçtiğimiz yılın Aralık ayında Örebro ilinde yaşandığı ortaya çıktı. Örebro’dan Stockholm’e gidecek yolcular ad ve soyadlarına göre tasnif edildi. İsveçliler ve yabancılar farklı otobüslere yerleştirildi.
İSVEÇ’İN GÜNDEMİNDE İLTİCACILAR VE GÖÇMENLER VAR
Göçmenler ve ilticacılar ile ilgili tartışmalar bu yılın ilk günlerinden beri İsveç’te gündemin en üst sırasında yer almayı sürdürüyor. Göçmen ve iltica politikasından sorumlu en üst düzey yetkilisi Göçmen Bakanı Tobias Billström, İsveç’in daha az ilticacı alması gerektiğini savunur, göçmenler hakkında ırkçı ifadeler kullanır, ırkçı ve yabancı Parti “İsveç Demokratları”nın halk desteği rekor düzeye çıkarken geçtiğimiz ay yapılan kamuoyu yoklamalarının sonuçları halkın ilticacılara daha olumlu yaklaştığını gösteriyor.
Irkçı ve yabancı düşmanı çevrelerin tüm çabalarına rağmen İsveç Halkının önemli bir bölümü ilticacılara yönelik dayanışmacı bir tutum benimsiyor. Ama aynı zamanda göçmenlere yönelik fiili ve retorik saldırılarda belirgin bir artış olduğu da görülüyor.
Geçtiğimiz hafta içinde yaşanan iki farklı olay politikacıların ırkçı ve yabancı düşmanı demeçlerinin halkın bir kesimi üzerinde beklenen etkiyi yarattığı, daha önce göçmenlere yönelik açıktan ayrımcı ve ırkçı tutum takınamayan çevrelerin daha cüretkar ve pervasız davrandıklarını ortaya koydu.
GÖÇMENLER GÜNAH KEÇİSİ
Dört sağ partinin 7 yıldan bu yana uyguladığı yeni liberal politikalar, sosyal güvenlik sistemini göreceli olarak ortadan kaldırdı ve işsizliğin artmasına yol açtı. 17 Mart’ta yayımlanan kamuoyu araştırmasının sonuçları Hükümeti oluşturan partilere desteğin seçimlerden bu yana yüzde 10 oranında azaldığını, buna karşın olanlardan göçmenleri sorumlu tutan ırkçı parti “İsveç Demokratları”nın oylarını yüzde 5,7’den yüzde 9’a yükselttiklerini ortaya koyuyor.
Araştırmalar “İsveç Demokratları”nın Hükümetin büyük ortağı Muhafazakar “Moderat Parti”nin tabanından oy aldığını gösteriyor. Bu nedenle de Moderat Partili göçmen Bakanı Tobias Billström partisinin seçmenlerinin ırkçılara kaymasını engellemek için ilticacılara ve göçmenlere yönelik tutumunu sertleştirici demeçler veriyor. Irkçı anlayışlarla mücadele yerine ırkçı söylemleri kullanarak partisinin tabanında bulunan göçmen karşıtı kesimleri hoşnut tutmaya çalışıyor.
Billström geçtiğimiz ay İsveç’in çok fazla ilticacı gelmesinden şikayet etti, İsveç’in daha katı bir iltica politikası uygulaması gerektiğini savundu. Yoğun bir protesto dalgasıyla karşı karşıya kalmasına rağmen geçtiğimiz günlerde kağıtsızları saklayanlara yönelik eleştirilerde bulunurken ırkçı ifadeler kullandı.
Olanları sessizce izlemekle yetinen Moderat Parti Genel Başkanı ve Başbakan Fredrik Reinfeldt tepkilerin artması ve kendi partisinin gençlik örgütünün bile Billström’ün görevden alınmasını istemesinden sonra sesizliğini bozmak zorunda kaldı. Hükümetin iltica politikasında bir değişiklik olmadığını söyleyen Reinfelt Billström’e son bir şans daha verdiğini açıkladı.
HALK DAHA CÖMERT BİR İLTİCA POLİTİKASINDAN YANA
Uzun yıllardan beri politikayla uğraşan ve bakanlık yapan Billström’ün ard arda yaptığı veyoğun tepkiler sonucu özür dilemek zorunda kaldığı açıklamalarının dikkatsizlikten kaynaklandığını düşünmek pek mümkün görünmüyor. Eğer kamuoyu tepki göstermeseydi Moderat Parti ve Hükümet daha katı bir iltica politikası uygulamak için harekete geçecekti. Bu nedenle Billströmün açıklamalarını kamuoyunun tepkisinin ölçülmesi için yapılmış olduğu şeklinde okumak daha inandırıcı görünüyor. Nitekim geçtiğimiz ay Moderat Partisi yetkilileri “halkın eleştirilerini göz önüne aldıklarını” ifade ederek daha sert bir entegrasyon ve iltica politikası belirlemek amacıyla bir komite oluşturacaklarını açıklamışlardı.
Hükümet ırkçı “İsveç demokratları”na yakın bir iltica politikası belirlemeye çalışırken geçtiğimiz ay İsveç Devlet Televizyonu ve Sifo adlı kuruluşun yaptıkları araştırma İsveç Halkının ilticacılara daha olumlu bir tutum takındığını gösterdi. 2004 yılnda İsveç’in çok fazla mülteci kabul ettiğini düşünenlerin oranı % 55 iken bu oran geçtiğimiz yıl % 37’ye düştü. İsveç’in normal derecede ilticacı aldığının düşünenlerin oranı da % 34’ten % 48’e yükseldi.