Alman Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının yaptığı açıklamaya göre, federal hükümet bundan böyle bu STK’lara herhangi bir kamu fonu aktarmayacak.

Mayıs ayında göreve başlayan yeni hükümetin bu kararı, bir önceki koalisyonun destekleyici yaklaşımından belirgin bir kopuş anlamına geliyor. 

Önceki hükümet döneminde yalnızca 2024 yılı boyunca bu kuruluşlara toplamda 2 milyon euro destek sağlanmıştı. 2025’in ilk çeyreğinde ise yaklaşık 900 bin euro ödenmişti.

Destek alan kuruluşlar arasında SOS Humanity, SOS Méditerranée, RESQSHIP, Sea-Eye ve Sant’Egidio gibi, Akdeniz’in en ölümcül göç rotasında faaliyet gösteren önemli kurtarma STK’ları yer alıyordu.

Kararın açıklanmasının ardından Almanya Yeşiller Partisi Grup Başkanı Britta Haßelmann, kararın “dramatik” olduğunu belirterek bunun Akdeniz’deki insani krizi daha da derinleştireceğini söyledi.

Sea-Eye Başkanı Gorden Isler ise “felaket bir sinyal” verildiğini ve bu kararın, acil durumlara rağmen kurtarma gemilerinin limanda kalmasına yol açabileceğini ifade etti.

Akdeniz’in merkezinde faaliyet gösteren toplam 21 kurtarma gemisinden 10’unun Almanya merkezli STK’lara ait olduğu belirtiliyor. Bu STK’lar, son on yılda 175.000’den fazla göçmeni denizden kurtardıklarını açıklamışlardı.

Almanya'nın bu yeni politikası, göç yönetiminde Avrupa genelinde artan kısıtlayıcı eğilimlerin bir parçası olarak değerlendiriliyor.