1979’dan bu yana PKK’nin kurucularından Ali Haydar Kaytan ile aynı yolu yürüyen ve en son aynı görevi yürüten KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahî, Ali Haydar Kaytan’ın özgürlük yolundaki yürüyüşünü, aralıksız, amansız mücadelesini anlattı:
1979’dan bu yana PKK’nin kurucularından Ali Haydar Kaytan ile aynı yolu yürüyen ve en son aynı görevi yürüten KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahî, Ali Haydar Kaytan’ın özgürlük yolundaki yürüyüşünü, aralıksız, amansız mücadelesini anlattı:
“Heval Fuat'ın şehadeti elbette ki tüm örgüt yapısı olarak bizi sarstı. Başta Önderliğimiz olmak üzere, tüm Kürdistan halkının, Kürt kadınlarının, tüm parti yapımızın, tüm örgütümüzün ve Kürt halkının dostlarının başı sağ olsun.
Elbette ki Fuat yoldaşımız, baştan beri Önderlik ile yürüyen, yol arkadaşlığı yapan bir yoldaşımızdı. Heval Fuat, PKK'nin ilk yoldaşlarından, PKK'ye ilk katılanlardan biriydi. Grup aşamasında katılan, Önderlikle bu mücadelede ilk yol yoldaşlığı yapan ve tümüyle kendisini tereddütsüz, ikirciksiz Önderlikle bu yolda yürümeye adayan, sonuna kadar Önderliğe ve bu halka bağlı kalarak çok güçlü bir iddia düzeyini ortaya koyan, bu mücadelenin öncü, koruyucu önderlerinden biriydi.
Tüm halkımız şunu bilmeli ki, PKK mücadeleye adım attığında, Önderliğimiz ve etrafında olan 10-12 arkadaşla birlikte bu yola çıktığında, bu işin içinde şehadetin de olacağını, ama bu şehadetlerin mücadelemizde güce dönüşeceğini biliyorlardı. Her yoldaşımızın şehadeti, içinde çok büyük bir acı barındırsa da bu hareketin temel güç kaynağı olacağını çok iyi biliyorlardı. Onun için en çok ‘PKK şehitler partisidir’ diyen Önderlik oldu. Ve bunu hep dile getiren, tüm kadro yapısında bunu işleyen de Heval Fuat oldu.
Yaşamı çok güçlü bir şekilde ortaya koyan, ölümün ve şehadetin yaşamın bir parçası olduğunu ve önemli olanın yoldaşının yarattığı anlam olduğunu bilen bir arkadaş olarak Hareket’in başında, kurucusu olarak bu yolda yürüdü. Kesintisiz bir mücadele yürüttü.
Fuat arkadaşın elbette ki şehadeti, örgütümüz açısından da halkımız açısından da büyük bir kayıptır. Ama tüm yoldaşlarımız, halkımız ve Kürt kadınları ve dostlarımız bilmeliler ki, Fuat arkadaş fiziki olarak aramızdan ayrılmış olsa da onun bu örgütte yarattıkları, oluşturduğu anlam, açığa çıkardığı mücadele ve çizgi, biz yaşadığımız sürece ve bu mücadele devam ettiği sürece yaşayacaktır. Ve daha da büyüyerek, daha da anlam kazanarak bu hareketin temel güç kaynağı olacaktır.
‘ÖNDERLİK GERÇEĞİNİ KAVRAYARAK KATILDI’
Fuat arkadaşın Önderlikle yoldaşlığı, Önderlikle yürüyüşü herhangi bir yürüyüş değildi. Ölümüne Önderlikle yürümek, ölümüne Önderliği tamamlamak ve Önderliğe inançla, bilinçle, politik ve ideolojik çizgisine katılarak yürüdü. Duygusal bir yaklaşımla değil, Önderlik gerçeğini anlayarak, kavrayarak katıldı ve Önderliğe doğru bir yoldaş olmayı başarmanın mücadelesini verdi. Ve bunu gerçekten yaşarken de şehadetiyle de başardı.
Özellikle Komplo sürecinde Önderliğimizin fiziki olarak esir alınmasıyla birlikte, yoldaşlarımızdaki ve halktaki etkilenme düzeyini gidermek açısından, Önderlikle doğru yoldaşlığı başarmak açısından tüm gücüyle kendisini ortaya koydu. Felsefi, ideolojik, politik olarak, kadroya yaklaşımında Önderliğin ortaya koyduğu düşünceleri, stratejik, örgütsel, taktiksel düzeyde uygulanması açısından tümüyle düşünce gücünü ortaya koydu.
‘YÜZLERCE, BİNLERCE KADROYU EĞİTTİ’
Bir diğeri, Önderliği anlama, Önderliği aşkla uygulama, Önderliği tüm dünya halklarına tanıtma, Önderliği yeni katılan arkadaşlardan tutalım tüm kadro yapısına doğru anlatma, doğru anlamalarını sağlama ve kadronun özellikle Önderliğin paradigmasını anlaması ve inşa etmesi açısından yüzlerce, binlerce kadroyu eğitti, hazırladı. Fuat arkadaşın en temel özelliği, Önderliği hep anlatmak, Önderliğin doğru anlaşılmasını sağlamak ve kadronun doğru bir temelde inşayı yapmasını sağlamak oldu.
Diyebilirim ki, Önderliğin düşüncesini, duygularını, Önderlikteki diyalektik gelişimi, değişim-dönüşümü en çok takip eden, güçlü kavrayan, bu değişim-dönüşümü anı anına içsel olarak yaşayan, bunu aşk düzeyinde yaşayan ve anı anına eğitim yoluyla, bir sohbet, bir tartışma yoluyla mücadelesinin her anında Önderliği taşıyan oldu. O açıdan baştan beri heval Fuat'ın Önderlikle ilişkisi çok yoldaşça, çok anlamaya ve uygulamaya dönük oldu hep.
Önderliği hissederek, söylediği her sözü, her kavramı kavrayarak, yerli yerine oturtarak ve bunun gerçekten uygulama gücünü ortaya koymak için büyük bir çabası oldu. Onun için Önderlikle doğru yoldaşlığı başaran, Önderlik çizgisine doğru katılan ve Önderlikle sonuna kadar yürümeyi başaran bir yoldaş oldu.
Fuat arkadaşın Önderlik gerçeğine yaklaşımını, katılımını herhangi bir cümleyle, bir kavramla bunu anlatmak mümkün değil. Bunun çok felsefik ve ideolojik boyutu var. Önderlik hakikatini, gerçekliğini anlatma boyutu var. Bunun tarihsel, toplumsal boyutu var. O anlamda şunu söyleyebilirim. Önderliğin paradigmasını kavram açısından Önderliğin tüm savunmalarını, -tanık oldum ve kendisi de söylemiştir- 30 kez okumuştur. Bazı bölümleri yüzlerce kez okuduğunu biliyorum. Her okuduğunda nasıl heyecan duyduğunu, Önderliği yeni keşfeder nitelikte yaklaştığını ve Önderlikle yeniden buluşma, Önderliğin gerçek anlamının farkına varma ve onu daha güçlü anlamlandırma yönü çok güçlüydü.
‘ÖNDERLİKLE DOĞRU YOLDAŞLIĞI BAŞARDI’
Önderliğimiz de Fuat arkadaş için şunu söylemiştir: "Beni en çok anlayan, anlayabilecek olan Fuat arkadaştır" diye. Ve Önderlik, Fuat arkadaşa "Benim adıma hareket edebilir, benim adıma şunu yapabilir, benim adıma şu tavrı koyabilirsin" de demiştir.
Elbette ki bu hareketin kurucu üyesi ve en son genel başkanlıkta yer alan bir yoldaş olarak zaten bu görevi ve bu sorumluluğu, bu yetkisi vardı. Ama ondan öte her anı Önderlikle yaşadı; şehadetine kadar her anı... Önderliğe layık olmak için gerçekten "bir hırka, bir lokma" felsefesine göre yaşadı. Bu konuda da Önderliği esas aldı ve hep onu izledi.
Örgüt toplantılarımızda tartıştığımızda, önemli stratejik süreçleri ele aldığımızda, ‘Önderlik olsaydı acaba ne derdi? Önderliğin bu konudaki, yaklaşımı, görüşü, tespiti ne olurdu?’ deyip hep buradan bakan, buradan Önderliği anlamaya çalışan ve yüzde yüz Önderliğin dediklerini, diyebileceklerini hissederek tutum ortaya koyan, stratejik, ideolojik ve felsefi düzeyde, toplumsal ve tarihsel gerçekliğe dair en güçlü tahlilleri ortaya koyan oldu.
Bu anlamda Önderlikle doğru yoldaşlığı başardığını ve doğru yoldaşlığı hep uyguladığını söyleyebilirim.
Önderlik bir görüşme notunda Fuat arkadaş açısından, "Ortadoğu tarihi üzerinde yoğunlaşıp yazsın" demişti. Hem tarihsel hem toplumsal ve özellikle Ortadoğu'daki inanç boyutuyla, Ortadoğu'dan çıkan bilge insanların gerçekliğini, hakikatini ortaya çıkarma ve günümüze mal ederek, yeniden onların canlandırılması, yaşamsallaştırılması açısından Heval Fuat’a bir perspektif vermişti. Önderliğin bu söyleminden sonra, Fuat arkadaşın Ortadoğu tarihi ve toplum gerçeği üzerine ve dört parça Kürdistan ile Dersim gerçekliği üzerine çok yoğun araştırmaları, incelemeleri oldu.
Fuat arkadaş insanlık tarihini hep ele aldı. İlk insanlığın oluşumu, neolitik dönemde, daha sonra bu insanlık doğal bir yaşamı yaşarken, kadın eksenli bir yaşam yaşanırken, toplumda hiyerarşik bir durum yokken, tanrıça kültürü ekseninde gelişen bir yaşamı çok kapsamlı inceledi. Daha sonra bu yaşam neden bir darbe yedi? İşte hiyerarşinin doğması, ulus devletlerinin oluşması ve Sümer gerçekliğini, Sümer rahip devlet gerçekliğinden günümüze kadar çok yoğun inceledi, araştırdı. Ve Ortadoğu toplumunun temel özelliklerini açığa çıkaran, kültürel yapısını, doğal felsefi yapısını, mitolojik yönden, birçok yönden araştırıp açığa çıkaran bir özelliği, bir yönü vardı.
Fuat arkadaş dört parça Kürdistan'ın ahlaki ve felsefi yönünü, sosyolojik yapısını, Kürt halkının tarihteki direnişini, isyanlarını, bir bütün olarak toplumsal gerçekliğini hep inceledi. Direnişini, Ortadoğu halkı ve Kürdistan halkı nerede kaybetti, neden kaybettirildi ve bunu günümüzde gidermek için PKK'nin yapması gereken nedir? Bu konuyla bağlantılı olarak Önderliği çok derinlikli inceleyen, araştıran ve toplumsal hakikati açığa çıkaran bir özelliğe sahipti.
‘DÖRT PARÇA KÜRDİSTAN’IN TEMEL VE ÖZGÜN YÖNLERİNE HAKİMDİ’
Fuat arkadaş dört parça Kürdistan'ın temel yönleriyle birlikte özgünlüklerine çok hâkim olan bir yoldaştı. Örneğin Kuzey gerçekliği, Kuzey halkının gerçekliği, direnişi, sosyolojik yapısı, bununla birlikte etkilendiği yönler, Kürt halkını direnişe çekecek olan yönlere hakimdi. Kuzey açısından böyle olduğu gibi, Rojava, Güney, Rojhilat açısından da böyledir.
Dört parça Kürdistan'da bu dört sömürgeci devletin Kürt halkının üzerindeki uygulamaları, bunun yarattığı psikolojik, sosyolojik yapı. Kürdistan'da geleneksel olarak Kürtler içerisinde geliştirilen işbirlikçilik… Bunu nasıl giderebiliriz, buna bir müdahale nasıl olmalı gibi konularda en güçlü müdahaleyi, en güçlü çözümlemeyi, en güçlü ideolojik tespitleri Önderlik dışında yapan Fuat arkadaş oldu. Yazdığı talimatlarda, köşe yazılarında, kadro yapısına verdiği eğitimlerde, örgüt toplantılarımızda hep bu yönü gündeme getiren, buna dikkat çeken, bu doğrultuda yaklaşım ve kararların alınmasını sağlayan bir tutumun, bir yaklaşımın sahibi oldu.
PKK kurucu üyelerinde de kadroların içerisinde de Ortadoğu toplumsal gerçekliğini her yönüyle inceleyip açığa çıkaran; bununla bağlantılı olarak Kürt tarihini ve toplumsal gerçekliğini çok güçlü biçimde inceleyip açığa çıkaran ve bunu örgüt yapısına, kadrosuna mal eden bir gerçekliği ifade etti Fuat arkadaş.
Bununla bağlantılı olarak Dersim gerçekliğini de çok ele aldı. Ki Önderliğimizin bu konuda değerlendirmeleri ve çok güçlü tespitleri oldu. Önderlik bir defasında Dersim'e gittiğinde, Dersim'in coğrafyasını, toplumunu gördüğünde, ‘Mutlaka bu coğrafya ve bu halk özgürleştirilmelidir’ derken, bunu Fuat arkadaşın yanında söylüyor. Bu halk için her düzeyde ölüme değer deniliyor.
ÖNDERLİKLE YOL YÜRÜME KARARI
Fuat arkadaş o dönemde Önderlikle yürüme kararı veriyor ama bir yandan da ailesi bunu istemiyor. Bir Kurban Bayramı günü, kurban kesmek için babası bir koyun getiriyor ve ‘Bugün işte bu koyunu kurban edeceğim, sana herhangi bir şey olmaması için’ diyor. Fuat arkadaş da babasına, ‘Ben iki şey senden isteyeceğim; bir, bu koyunu bugün kurban etmeyeceksin. İkincisi, senin bu kadar çocuğun var; onlar senin olsun. Ama beni azad et, beni özgür bırak. Ben kendimle ilgili karar verip, kendi kararımı uygulamak istiyorum’ diyor. Babası o an bir şey diyemiyor ve bunu kabul ediyor. Koyunu da kesmiyor. ‘Vereceğin karar neyse o karara saygılıyım’ diyor. Ve bununla birlikte Fuat arkadaşın Önderlikle yol yürüyüşü başlıyor.
Toplumsal gerçekliği incelerken, Önderliğin sürekli Dersim'e özel vurgu yapmasıyla birlikte Fuat arkadaş da Dersim gerçekliği üzerinde yoğunlaşıyor. Dersim İsyanı ve Dersim'de yapılan katliamı, ‘Dersim Tertelesi’ni inceliyor; bugün mücadelemizde bu soykırımın nasıl yapılmak istendiğini, ‘bunun önünü nasıl alırız, bunu nasıl engelleriz’ soruları üzerinde en çok yoğunlaşıp, bunu bilince çıkaran ve örgüt yapısına mal eden yine Fuat arkadaştı.
Dersim’in toplumsal yapısını inceleyip bunu Dersim halkına güçlü yansıtan; Dersim halkını bilinçlendiren, tarihteki ve günümüzdeki yerini çok doğru belirlemesini sağlayan büyük bir adım attı Fuat arkadaş. Dersim katliamını yaşayan bir halkın gerisinde kalanların yaşadığı bir irade kırılmasıydı; bu kırılmayı aştırmak için Fuat arkadaşın oynadığı rol çok belirleyicidir. Dersim halkının ‘Ben de varım" deyip kimliğine sahip çıkmasını sağlaması, kendi varlığını koruma ve mücadele etmesi açısından Fuat arkadaşın rolü çok belirleyicidir.
Bununla birlikte Fuat arkadaşın Dersim halkı ve gençliği üzerindeki etkisi tarihseldir. Dolayısıyla Dersim’de yüzlerce, binlerce genç erkeğin ve kadının Hareket’e katılmasında Fuat arkadaşın rolü belirleyicidir. Birçok arkadaştan dinledim; Fuat arkadaşın yazılarını okumuş, katılmış. Fuat arkadaşın Dersim’e yönelik yazdığı yazıları okumuş; ‘Benim bu mücadelede olmam gerekir, Dersim’in intikamını almalıyım, Dersim halkının özgür bir kimliğe kavuşması gerekiyor’ diyerek mücadeleye katılan yüzlerce arkadaşı ben kendim de tanıdım.
Eğer bugün Dersim halkı güçlü bir mücadele verip güçlü bir duruşun sahibiyse, kendi onuruna ve kimliğine sahip çıkıyorsa, bu tartışmasız Fuat arkadaşın rolüyle ve üstlendiği görev ve sorumlulukla bağlantılıdır.
KADINA YAKLAŞIMI
Fuat arkadaşın bir sözü vardı: ‘PKK gerçeğine yaklaşım, kadına yaklaşımdır. Kim kadına doğru yaklaşıyorsa PKK'ye doğru yaklaşır. Eğer kadına doğru yaklaşmıyorsa, bu, PKK'ye de doğru yaklaşmıyor anlamına gelir.’ Buna benzer çok kapsamlı değerlendirmeleri ve tespitleri vardı.
Fuat arkadaş, baştan beri kadına yaklaşımını büyük bir ilgiyle sürdürdü; kadının doğasını tanıma, hissetme, kadınla doğru yoldaşlık yapma arayışı ve bilinci içindeydi. Dolayısıyla felsefesinde kadın, çok önemli temel bir taştı. Yaşamında da ilişkilerinde de böyleydi. Önderliğin açığa çıkardığı özgür kadın çizgisine yaklaşımı da böyleydi. Sadece kendi kişiliğinde bunu oturtan değil; özgür kadın çizgisinde derinleşerek ve tüm yoldaşlarına bunu kavratan bir çabanın, arayışın ve felsefenin sahibi oldu.
KADIN PARTİLEŞMESİNE DESTEĞİ
Birebir onunla çalışan, onu yakından tanıyan bir yoldaşı olarak söyleyebilirim: Fuat yoldaşın kadına yaklaşımı çok anlamlıydı, sıradan değil; ilkelere ve prensiplere dayalı ama doğmatik olmayan, doğal bir yaklaşımdı. Kadınla yoldaşlık yapan, paylaşan, görüşlerine çok değer veren; her kadın arkadaşın söylediklerini anlamlı ve değerli bulan hem ideolojik hem felsefik yaklaşan ve kadının devrimimizdeki yerini çok iyi bilen bir yoldaştı.
Bir örnek vermek istiyorum: 6. Kongre’de, kadın partileşmesini gündeme getirdiğimizde bazı erkek arkadaşlar, ‘PKK'nin içerisinde bir kadın partisi olabilir mi? Parti içinde parti olabilir mi?’ diye tartışıyordu. Buna ‘olmaz’ diyenler de oldu. Fuat arkadaş kalktı şunu söyledi: ‘Dua edelim ki Önderlik, bizim elimizden PKK'yi alıp kadına vermesin. PKK artık kadın eksenli bir partidir, kadın eksenli bir ideolojidir. Önderlik de böyle yaklaşıyor ve dolayısıyla PKK, kadın eksenli bir harekettir. PKK içerisinde bir kadın partisinin olması doğaldır ve olması da gerekiyor. Toplumsal sorunları çözmek, kadın ve erkeğin özgürleşmesi için mutlaka kadın partileşmesi gereklidir.’
Bunu sadece destekleyen değil, mutlaka kurulması gerektiğine inanan ve bunun için büyük bir çaba sarf eden Fuat arkadaş oldu. PKK'yi kadın ekseninde ele alan ve toplumsal sorunların çözülmesinde, toplumsal gerçekliğin değişip dönüşmesinde kadını hep öncü olarak gördü. Kadının özgürleşmesinin toplumsallıkla bağını çok güçlü bir şekilde ortaya koydu. Kadın özgürleşmeden toplumun özgürleşmeyeceğini bilerek, kadınla toplumun gerçekte ideolojik, felsefik, diyalektik bağını çok güçlü kurdu.
‘ERKEKLİĞİ, İKTİDARI KENDİ ŞAHSINDA ÖLDÜRMEYİ BAŞARMIŞTI’
Bir erkek olarak gerçekten sosyalizmin temel ilkelerinden birini, ‘Erkekliği öldürmek’ olarak ortaya koyarken Önderlik, Fuat arkadaş buna sadece teorik ve felsefik olarak yaklaşmadı. Kendisini çözümleyerek, güçlü bir şekilde ortaya koyarak, erkekliği, iktidarcılığı öldüren, iktidarla yöneticiliği birbirinden ayrıştıran, doğal sorumluluk anlayışı üzerinden hareket etti.
Dolayısıyla erkekliği, iktidarı kendi şahsında öldürmeyi başaran, bunu çok güçlü çözümleyen, sosyalist, demokratik bir kişiliği kendinde oturtan; bu doğrultuda kadınla gerçekten çok doğru ilişkilenen, anlamını bilen ve doğru yoldaşlığı yapan bir yoldaşımız oldu. Başından beri bu konuda Önderliği izleyen, kadına yaklaşımını anlamaya çalışan, kendisi için de esas alan oldu.
Bir örnek daha vermek istiyorum: PKK'nin 5. Kongresi’ne Fuat arkadaş katılmamıştı ama raporuyla katılmıştı. Raporunda, yıllar sonra Önderliği gördüğünde Önderlikteki değişimi dile getirirken, en temel değişimlerden birinin kadına yönelik değerlendirmeleri, kadını ele alma ve kadına biçtiği rol olduğuna çok şaşırdığını yazmıştı. Bunun üzerinde çok yoğunlaştığını, çıkardığı sonuçları raporuna eklemişti. Önderlikte gördüğü değişimin temel yönünü, kadına yaklaşımı, kadını çözümlemesi olarak ortaya koymuştu.
ÖNDERLİK VE FUAT ARKADAŞ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Fuat arkadaş 94 yılına kadar hep bildiğim ama gıyabında tanıdığım bir yoldaştı. 94’te Önderlik sahasında görüştük. 94'ten bu yana Fuat arkadaşı birebir tanıma onuruna ve şansına sahip oldum. Son 4-5 yıldır da Genel Başkanlık Konseyi’nde beraber çalışma şansını, onurunu yakaladım.
İlk kez 94'te tanıdığımda beni en çok etkileyen yönü, Önderlikle diyalogları; düşüncelerini Önderlikle paylaşması, Önderlik karşısındaki mütevaziliği ve sadeliği; Önderliğin dile getirdiklerini anlamaya dönük çabasıydı. Bir diğer etkileyen yanı da Önderliğin Fuat arkadaşa yaklaşımıydı. Fuat arkadaşla yaptığı diyaloglarda duyduğu heyecan ve coşku… Yıllarca görüşememişlerdi, ki biliyorsunuz Almanya'da tutukluydu; Düsseldorf süreci vardı ve cezaevinden çıktıktan sonra Önderlik sahasına gelmişti. Fuat arkadaşı tekrar görmek Önderliği çok heyecanlandırıyordu.
Fuat arkadaşla diyalog kurmak, tartışmak, yeniden tarihsel bir buluşmayı gerçekleştirmek hem Fuat arkadaş açısından hem Önderlik açısından çok anlamlı ve farklıydı. Buna birebir tanıklık eden biriydim. Önderliğin, Fuat arkadaşla sürekli diyalog kurma isteği, onunla yürümesi, Fuat arkadaşın tüm konulara ilişkin görüşlerini alması, görüş alarak kararlara gitmesi... Mesela bizim devrede ve daha sonraki devrelerde Fuat arkadaşa, ‘Benim adıma sonuna kadar yetkilisin. Devrendeki tüm arkadaşları sürece hazırlamada, sürece hazırlıklı olmayanlara karşı örgütsel tutum koymada sonuna kadar yetkilisin’ diyordu. Elbette heval Fuat'ın yetkisi vardı ama Önderlik onu özel yetkilendiriyordu kendi adına. Bu beni çok etkilemişti.
Önderlik, Fuat arkadaşı bir adım geride yürüyen değil, onunla aynı yerde durup yürüyen bir yoldaş olarak gördü hep ve Fuat arkadaşın hep böyle yürümesini istedi. Benim tanık olduğum o dönemde Fuat arkadaş, Önderlikle yürüme yerine, onu bir adım geriden takip etme mütevaziliğini, anlayışını hep gösterdi. Bu çok önemlidir. Ahlaki olarak da böyle ele alıyordu. Önderlikle doğru yoldaşlığı da buraya oturtuyordu. Önderlikle yürümenin böyle olması gerektiğini hep söylüyordu ama Önderlik de hep ‘Benimle yürü’ diyerek ona rol biçiyordu ve öyle ele alıyor, öyle yaklaşıyordu. Bu, benim Fuat arkadaşı tanımamda çok etkileyici bir yön oldu.
Önderliğin Fuat arkadaşa karşı yaklaşımlarını gördüğümde, onun örgütteki önemini, misyonunu hem Parti’nin kurucu üyesi olmasını ve hem de bu kadar yıldır Önderlikle yürümesini, Önderliği anlamak için beyin patlatmasını ve özellikle Önderlik gerçeğine bilinçli yaklaşmasını anlamıştım.
Fuat arkadaşla son yıllarda beraber çalışırken en çok dikkatimi çeken, örgüt içerisinde yürüttüğü zihniyet çalışması oldu. İdeolojik ve felsefik çalışma oldu. Bazı süreçler stratejik yaklaşmayı gerektiriyor. Fuat arkadaş bu stratejik süreçlere kafa yoran, Önderliğin dediklerini uygulamak için kendisine çok yüklenen, beynini patlatan bir yaklaşımda oldu hep.
‘KADIN YOLDAŞI OLARAK ONUNLA ÇALIŞMAKTAN ONUR DUYDUM’
Bir kadın yoldaşı olarak onunla çalışmaktan hep onur duydum. Önderliğin bir eleştirisi vardı: ‘Siz dönemin, bu zamanın devrimcilerisiniz. Zamanın değil, anın devrimcileri olmalısınız’ diyordu. Fuat arkadaş, anın devrimciliğini başardı. Buna tanıklık eden yoldaşlarından biriyim.
Çalışma tarzı, ilişkileri, sorunları ele alma yaklaşımıyla Ortadoğu’nun bilge kişiliğine kendisini ulaştıran, sorunları çözerken ideolojik yaklaşan, tek yönlü yaklaşmayan, felsefik ve tarihsel boyutuyla yaklaşan, toplumsal, sosyolojik yönünü çok güçlü ele alan, bu yönlü sorunlara yaklaşan bir gerçekliği ifade ediyordu.
Fuat arkadaş, örgüt içerisinde çizgiye zarar verecek anlayışların karşısında mücadele eden, bu mücadeleyi de kadroyu eğiterek, bilinçlendirerek yapan ve başaran biriydi.
Önderliğimizin esaret koşullarından sonra kadroyu eğitme sorumluluğunu üstlendi. Son 20–25 yıldır kadronun eğitimlerini aşkla yürüttü. Nefes nefese… Bir akademiden bir okula, okuldan farklı eğitim ortamlarına hiç durmadı. O açıdan, ‘Fuat arkadaşı örnek alacağız’ demek yetmez; o, bir hakikati başardı. Önderlikle ve kadınla doğru yoldaş olmayı, yürümeyi başardı. Bu, Fuat arkadaşın hakikati. Önderliğin ideolojik ve politik hattına katılıp bunu başarandı.
Dolayısıyla mücadelemizde sadece çizgide yürüyen, çizgiyi koruyan değil; çizgi olacağız ve bu çizgide sonuna kadar yürüyeceğiz. Ben inanıyorum ki; kadın yoldaşlar da, bu hareketin tüm kadroları, halkı ve dostları da Fuat arkadaşı daha güçlü inceleyecek, onun hakikatini daha güçlü kavrayacak ve bu hakikatin içinde kendilerini eritecekler; bununla yürüyecekler.
‘HALKIMIZIN FUAT ARKADAŞIN ŞEHADETİNE YAKLAŞIMI GÜÇLÜ OLMALI’
Biz yoldaşları olarak da o yaşarken bunu yapmaya, başarmaya çalıştık. Bundan sonra da mutlaka bunu yapacağız ve başaracağız. Çünkü o, Önderlik gerçekliği içinde kendini eriten, Önderlik gerçeğinde kendisini gerçekleştiren bir yoldaştır.
Bu Hareket’in şu ana kadarki çizgisini oluşturdu ve bundan sonra da yarattıklarıyla, oluşturduklarıyla birlikte üzerinde yürüyeceği bir çizgi yarattı. Dolayısıyla Fuat arkadaş, tüm dünya ilerici insanlığına, Ortadoğu halklarına ve dört parça Kürdistan halkına mal olmayı başaran bir yoldaştır.
Bundan sonra da bu gerçekliğe bir kadın olarak, onunla birebir yaşayıp çalışan bir yoldaşı olarak çok şey öğrendiğimi ifade etmek isterim. Tüm çabam, mutlaka bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak ve zaferle taçlandırmak açısından Fuat arkadaştan öğrendiklerimi kendimde hep mücadelenin temel köşe taşları olarak ele alacağım. Ve hep öyle yaklaşacağımı belirtmek isterim.
Fuat arkadaş fiziki olarak aramızdan ayrılmış olabilir ama bu harekette kendisini gerçekleştirdi heval Fuat; yaşamıyla da şehadetiyle de. Fuat arkadaş, bu mücadelenin şu ana kadar nasıl bir öncüsü ve kurucu üyesi olduysa, bundan sonra da böyle olacak. Halkımızın bu şehadete yaklaşımı çok güçlü olmalı, çok güçlü yaklaşmalı.
Bu bir mücadeledir, şehit düşebiliriz. 43 yıllık mücadelemizde binlerce şehidimiz var. Önderlikle yola ilk çıkan yoldaşlarımız Heval Haki'yi, Heval Kemal'i, Heval Mazlum'u, Heval Hayri'yi ve Heval Karasungur'u da şehit verdik. Ama bunların yerini binlercesi doldurdu. PKK'yi PKK yapan bu şehadetlerdir.
Fuat arkadaşın şehadeti, Elbette ki herhangi bir şehadet değil. Bu, halkımız açısından da mücadelemiz açısından da çok ağır bir şehadettir. Mücadele de başarı da yaklaşım da ona göre olacak.
Tüm Kürt halkının ve özellikle Kürt gençlerinin bir kez daha düşünmesi gerekiyor. Üzerimizde yürütülmek istenilen politikalar biliniyor, soykırım politikaları biliniyor. Bunu normal göremeyiz. ‘Biz bunun dışında kalıp yaşayabiliriz, düşman bize dokunmaz’ dememeli kimse. Herkesin yaşamına dokunmuş durumdadır düşman. Sıradan bir yaşamı, her gün başıma ne gelecek diye yaşamak, sadece kendi çocuklarının günlük karnını doyurmak bir yaşam biçimi midir? Asla değildir. Bunu aşmak gerekiyor. İnsan bir defa dünyaya gelir ve yaşadığı süre içerisinde o sürenin uzun ya da kısa olması önemli değildir. Önemli olan, anlamlı ve onurlu yaşamaktır. Fuat arkadaş hep anlamlı ve onurlu yaşadı. Bu anlamlı yaşamın karşısında herkes bir kez daha kendini ele almalı, gözden geçirmeli ve ‘Bu mücadeleye nasıl katılıyorum? Bir yurtsever olarak görevimi nasıl yerine getiriyorum? Bundan sonra nasıl katılmalıyım? Yurtseverlik görevlerim nedir? diye sormalı. Fuat yoldaş gerçekliği karşısında, Önderlik gerçekliğimiz karşısında bir kez daha ele almalı.
Ve yüzlercesinin, binlercesinin ben katılacağına inanıyorum. Dersim halkı, yani Dersim gençliği başta olmak üzere, tüm dört parça Kürdistan'da tüm Kürt gençlerinin, kadınların ve erkeklerinin vereceği cevap, bu mücadeleye mutlaka katılım olmalı.
Kürt halkı, bulunduğu yerde yurtseverlik görevlerini yükseltmelidir. Fuat arkadaşın şehadetini duyduğunda ağlamak, sızlanmak, duygusal yaklaşmak olmaz; olmamalıdır. Fuat arkadaş böyle bir yaklaşımı asla kabul etmez. Çünkü Fuat arkadaşın şehit düşen yoldaşlara yaklaşımını biliyoruz. Onun için düşmanın yürüteceği özel savaşın karşısında uyanık olmak, çok güçlü sahiplenmek gerekiyor mutlaka. Yurtsever halkımızın da bulunduğu yerde devrimci halk savaşının her alanında yer alması gerekiyor. Biz Fuat arkadaşa ancak böyle yoldaşlık yapabilir, Fuat arkadaşla yoldaş olmayı hak edebiliriz. Bunun dışındaki duygusal yaklaşımlar doğru bir yoldaşlık olmaz. Onun bir üst aşamasına geçmek ve Fuat arkadaşla doğru yoldaşlığı hak etmek için elimizden gelen, bilincimizde, bizde biten neyse mutlaka bunu ortaya koymak ve mutlaka başarmak, zaferle taçlandırmakla Fuat arkadaşa yoldaş olabiliriz.
Fuat arkadaş, Önderlikle yoldaş olmayı başardı ve kendisindeki her şeyi ortaya koyarak bunu başardı. O zaman halkımız da bulunduğu yerde kendisindekini ortaya koyarak bunu başarabilir.
Fuat arkadaşın yeri boş kalmayacak; sonuna kadar doldurulacak. Bu konuda halkımız ve tüm yoldaşlarımız emin olmalı. Halkımız, Fuat arkadaşa güçlü cevap olmak istiyorsa Devrimci Halk Savaşı’nı anlamalı ve artık kendini savunabilecek duruma getirebilmeli. Her türlü saldırı ve yönelimi bertaraf edebilecek durumda olmalı.
Ben ‘tüm halkımız dağlara çıksın, gelsin, gerilla gibi savaşsın’ demiyorum. Halkımız bulunduğu yerde kendini savunmak ve örgütlemek zorunda. Bulunduğumuz yerde her göreve talip olmak, sahiplenmek ve başarmak zorundadır. İşte o zaman Fuat arkadaşla doğru bir yoldaşlığı yapar.
Tekrar Fuat arkadaşı büyük bir saygı ve minnetle anıyorum, onun anısının önünde saygıyla eğiliyorum.”