Hamzaoğlu: Efrin'de ölüm ve talan oldu

HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu’nun da aralarında bulunduğu 12 siyasetçinin duruşması sürüyor. Hamzaoğlu savunma yaptı.

Rehin tutulan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Barış Akademisyeni Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ile Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanvekili Fadime Çelebi’nin aralarında bulunduğu 12 siyasetçinin yargılandığı davanın ilk duruşması başladı. 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu yargılanan Çelebi ve Hamzaoğlu’nun yanı sıra tutuksuz yargılan Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşbaşkanları Naci Sönmez ve Özlem Eylem Tuncaeli, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eş Sözcüsü Kezban Konukçu katıldı.

Duruşmayı takip etmek için HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP’li milletvekilleri, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, yurt dışından çok sayıda insan hakları savunucusu, yazar Fikret Başkaya gibi isimler adliyeye geldi.

Efrîn işgaline karşı Ankara'da yapılan basın açıklaması nedeniyle gözaltına alınan siyasetçiler, "Halkı Kin ve Düşmanlığa Alanen Tahrik Etme, Örgüt Propagandası Yapmak" suçlamasıyla yargılanıyor.

Duruşma öncesi HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Avrupa Yeşil Parti MYK üyesi ve Brüksel eski Çevre Bakanı Evelyne Hueytebroeck, İsveç Yeşiller Milletvekili Bodil Valero, Alman Yeşil Parti Milletvekili ve Yeşiller Parlamento sözcüsü Margit Stummp Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, barış talebinin yargılanamayacağı, hukuksuzluğun son bulması gerektiği belirtildi.

HAMZAOĞLU: KAMUOYUNUN BÜYÜK BÖLÜMÜ EFRÎN'İ BİLMİYOR

Hamzaoğlu, savunmasına “HDK Eşsözcüsü görevim sebebiyle burada bulunuyorum. Son dönem yargılamalarda deliller dikkate alınmamasına, kanaatler delil olarak kabul edilmesine rağmen söyleyeceklerimin yazılı tarihe geçmesi için söz aldım” diyerek başladı. Hamzaoğlu, Türkiye kamuoyunun büyük bir bölümünün Efrîn’i daha önce duymadığını anımsatttı.

Hamzaoğlu, şöyle devam etti: “Geleneklerin egemenlik alanların belirleyen coğrafya çizgileri, sınırlar çizmiş ama ortak değer ve gelenekleri asla yok etmeyi başaramamıştır. Türkiye-Suriye sınır da bunun bir örneğidir. Türkiye’de yaşayan yurttaşlarımızın birinci derece akrabaları Suriye sınırının diğer tarafındaki köylerde yaşamaktadırlar. Her bayram ve özel günlerde bu aileler Türkiye’ye, Türkiye’deki akrabaları ise Suriye’ye giderler. Efrin insanları akrabalık ilişkileri nedeniyle de ilgilendiriyor. Efrin’de Türkiye yurttaşlarının da akrabaları vardı. Ben de bu ailelerden biriyim.”

'EFRÎN'DE ÖLÜM VE TALAN OLDU'

Suriye’de 11 Mart 2011’de başlayan iç savaşın ardından Efrîn işgal operasyonuna kadar Efrîn’in Suriye’nin en güvenilir bölgesi olduğunu ve herhangi bir çatışmanın yaşanmadığını söyleyen Hamzaoğlu, “Uluslararası hukuka göre saldırının olası sonuçları tarihsel deneyimlerce bilenen ölüm ve acı bir gerçek olduğundan dolayı eşsözcücü olduğum kurum olarak ortak bir basın açıklaması yapıldı. Maalesef ortaya çıkan sonuçlar açıklamamızı doğrulamıştır. Yüzlerce insan ölmüş, kent merkezi talan edilmiştir. Yüzbinlerce insan göç etmek zorunda kalmıştır. Türkiye’de iktidar tarafından Efrîn’den dört başlık alında bahsedildi. Bunlar; ‘bekaa sorunu’, ‘tehdit’, ‘savaş” ve ardından da ‘metal yorgunluğumuzu kaldırdı’ diye bahsedildi” dedi.

“Efrîn bir bilgisayar oyunu değildir, yüz binlerce insanın yaşadığı Suriye egemenliği altındaki bir kenttir” diyen Hamzaoğlu, şunları söyledi: “Ben bir hekimim ve halk sağlığı uzmanıyım. İnsanın doğal durumunun sağlıklı hali olduğunu biliyorum. Halk sağlığında, hastalıkla ilgilenmeden önce insanların temiz suya, yeterli yiyeceğe ulaşmasıyla uğraşırız. Bunlara ulaşılmadığında bunları engelleyen faktörlerle mücadele ederiz. Savaş, günümüzde en çok öldüren ve sakat bırakan en önemli sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Savaşlar bir halk sağlığı sorunudur. İnsan eliyle yaratıldığı için de önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur. Savaşa karşı çıkmak bir gereklilik, zorunluluktur. Bu duruşma sırasında eğer biz savaşsızlığı sağlamış olsaydık binlerce insanın yaşamını değiştirmeyi sağlamış olacaktık.”

Eş Sözcüsü olduğu HDK’yi “insan onuruna yaraşır bir yaşam kurmak için çalışan bir platform” olarak tanımlayan Hamzaoğlu, “Kürt sorunu siyasi olarak çözülsün, analar ağlamasın’ açıklaması buna bir örnektir. HDK, Türkiye halklarının ortak geleceğinin kurulmasını sağlayabilecek bir zemindir. Emekçilerin, göçmenlerin, sanatçıların, yaşam alanı tahrip edilenlerin, lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks bireylerin, tüm ezilenlerin uğradığı baskının karşısında bir araya gelmiştir HDK” ifadelerini kullandı.

'İŞGAL DEMEK SUÇ DEĞİL'

OHAL'in bugünden itibaren sistemin kendisi gibi olacağını vurgulayan Hamzaoğlu, "Neyin doğru olduğu mevzuatla yasayla belirleniyor. Tümünün ortak noktası iktidar ve iktidar sahiplerinin gereksinimlerine göre belirleniyor olmasıdır" diye ekledi.

Hamzaoğlu, “işgal” kelimesinin kullanılmasının suç olmayacağını ve hakikati değiştirmeyeceğini ifade etti.

Hamzaoğlu, "Savaş karşıtlığı, barış mücadelesi 21. yüzyılda insanın insan kalabilmesi için bir zorunluluktur. Ben insan olarak kalmak istiyorum” diye belirtti.

DİĞER İSİMLER DE SÖZLERİNE SAHİP ÇIKTI

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Başkanı Özlem Eylem Tuncaeli çok kısa yaptığı savunmasında, “Barışı savunmak benim en temel doğrumdur” dedi.

Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya da, "Barışı savunmaya, savaşa hayır demeye devam edeceğim" mesajını verdi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir ise, DBP’nin iki eş genel başkanı Mehmet Aslan ve Sebahat Tuncel’in de siyasi faaliyetlerinden dolayı yargılandığını ifade ederek, DBP’nin de binlerce üye ve yöneticisinin tutukluluğuna işaret etti.

“Kürt sorunu çözülmedikçe buna benzer yargılamalar olacak” diyen Özdemir, "Siyasi iktidar politikalarımızı beğenmiyorsa eleştirebilir ama hukuken yargılama konusu yapılması bu ülkenin ayıbıdır” dedi.

Duruşmaya öğlen arası verildi.