‘Güney Afrika patlamaya hazır bomba gibi’
‘Güney Afrika patlamaya hazır bomba gibi’
‘Güney Afrika patlamaya hazır bomba gibi’
Güney Afrika’daki tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşullularını sendikalar ve Güney Afrika’dan şarap satın alan şirketlere anlatmak amacıyla Almanya ve İsveç’i gelen iki sendika lideri, İsveç durağında, ülkelerinde çalışma yaşamında cinayet, yoksulluğun arttığını, sendikalar ve Afrika Ulusal Kongresi (ANC) arasında çatışmaların sürdüğü söylediler ve Güney Afrika’yı patlamaya hazır bir bombaya benzettiler.
Güney Afrika Tarım İşçileri Federasyonu (CSAAWU) Başkanı Trevor Christians ve Başkan Yardımcısı Karel Swart, önce İsveç’teki sendika yöneticileriyle ardından da Güney Afrika’dan şarap ihtal eden Systembolaget (Tekel) yetkilileriyle görüşmeler yaptılar.
Systembolaget yetkililerinden şarap satın aldıkları Güney Afrikalı şirketlerden çalışanların haklarını güvence altına alan uluslararasi sözleşmelere uymalarını istemelerini talep ettiler.
GÜNEY AFRİKA TOPLUMSAL EŞİTSİZLİĞİN EN FAZLA ARTTIĞI ÜLKELER ARASINDA
Güney Afrika’da ırkçı ‘aparheid’ rejiminin 1990 yılında yıkılmasıyla birlikte siyahlar kağıt üzerinde eşit sayılmalarına rağmen toplumsal dönüşümler gerçekleşmediği, kapitalistleri ve toprak sahiplerinin mallarıa dokunulmadığı için ırkçı rejim döneminden devralınan yoksulluk, siyah emekçilerle beyaz kapitalistler ve toprak sahipleri arasındaki gelir farkları ve sınıfsal çelişkiler daha da arttı. Neo-liberal politikalar izleyen Güney Afrika toplumsal eşitsizliklerin en fazla arttığı ülkelerden birine dönüştü.
Stockholm’de sendikalarla yaptığı görüşmeler sırasında tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşulları hakkında açıklamalar yapan Trevor Christians, Güney Afrika’da büyük eşitsizlikler olduğunu, tarıma elverişli arazilerin % 87’sinin 35 bin beyaz çiftçinin mülkiyetinde olduğunu söyledi.
TARIMDA HALA EFENDİ-KÖLE İLİŞKİSİ SÜRÜYOR
Tarımda hala efendi-köle ilişkisinin sürdüğünü dile getiren Christians, bundan iki yıl önce tarım sektöründe gerçekleşen büyük grev hakkında açıklamalarda bulundu. Grevin aldıkları ücretlerle geçinemeyen işçilerin hoşnutsuzluklarının dışa vurumu olduğunu belirten sendika lideri, “Bu kendiliğinden patlak veren ve hiç bir sendika ve örgütün destek vermediği bir çatışmaydı. Daha sonra biz ve diğer sendikalar devreye girdik. Grevciler günlük ücretlerinin 65 Rand’dan 150’ye çıkarılmasını talep ediyordu. İki taraf 105 Rand ( 7 Euro) üzerinde anlaştı” dedi.
Christians, ücretleri artmasından hemen sonra ev kiraları ve elektirik ücretlerine yapılan zamların işçilerin aldıkları zamları sıfırladığını ve işçilerin yaşam standartlarında bir düzelme olmadığını dile getirdi. İşçilerin günde 13 saat çalışmak, sağlığa elverişsiz konutlarda yaşamak zorunda kaldıklarını ve temiz içme suyu temin etmekte zorlandıklarınu söyledi.
ULAŞIM TARIM İŞÇİLERİNİN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN BİRİ
Kapstaden, Kannaland, Langeberg, Ouerborg ve Cape Metro gibi yerleşim birimlerinde çalışan tarım işçilerinin sorunlarının başında ulaşım sorunu geldiğini, toplu taşım araçları olmadığı için işçilerin otobüs kiralamak veya taksi tutmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Bundan bir kaç yıl önce İsveç Gıda İşçileri Federasyonu Örebro Şubesi Afrikalı tarım işçilerinin ulaşım sorunlarının çözülmesine katkıda bulunmak amacıyla kampanya başlatmış ve toplanan paraları sendikaya yollamıştı.
ANC’YE YÖNELİK HOŞNUTSUZLUK ARTTI
Christians, İsveç işçilerinin topladıkları yardımlarla değişik fabrika ve tarlalarda çalışan işçilere ulaşabilmek için 35 bisiklet satın aldıklarını söylüyor ve Güney Afrika’nın içinde bulunduğu durumu “Güney Afrika şimdi saatli bir bombanın üzerinde. Sendikal hareket çok kaygılı, ANC de sallantılı. Hem yolsuzluk skandalları hem de parti kitlelerin yaşam standartlarınının yükseltilmesi beklentilerine karşılık vermediği için ANC’ye yönelik hoşnutsuzluk arttı” cümleleriyle ifade etti.
Ülkenin en büyük işçi konfederasyonu Cosatu’nun ANC Hükümeti ile yakın politik ilişkileri bulunduğunu, pek çok sendika yöneticisinin aynı zamanda ANC yönetiminde yer almasının işçiler açısından sorun teşkil ettiğine “Bir çok sendika bu arada sendikalardan en büyüğü olan sanayi işçilerinin sendikası Num hükümete çok yakın ve işçiler için çok kötü bir toplu sözleşme imzaladı” ifadeleriyle dikkat çekti.
İŞÇİLER MÜCADELECİ SENDİKALAR KURUYOR
Sendikanın tutumuna tepki duyan işçilerin yeni örgütlenmelere giderek sanayi sektöründe Numsa, maden sektöründe Amcu gibi mücadeleci sendikalar kurmalarının işçiler arasındaki çelişkileri artırdığını, iç çekişmelerin şiddet ve bazı durumlarda ölümlere yol açtığınıs öyledi.
Karışıklıkların bundan iki yıl önce Marikana’daki Lonmins şirketine ait platin ocağında doruk noktasına çıktığını, polis 34 göstericiyi öldürürken sendikaların bir birleriyle boğuştuklarını ve bu katliamın Güney Afrika işçi sınıfı hareketinin kaderini temelden değiştirdiğini değerlendirmesinde bulundu.