Fethullah Gülen, Antep saldırısı ardından yayınladıðı mesajında bir ülkenin siyasi yöneticisi gibi konuştu. Gülen, “fırsat kollayan insî şeytanlara imkan verilmemesi için başta istihbarat mevzuunda daha hassas olunmasını” istedi.

Gülen’in, bir taziye mesajında bile “talimat” vermesi dikkat çekti. Gülen şöyle dedi: “Menfur saldırı münasebetiyle terörü ve bu saldırıları gerçekleştirenleri bir kez daha lanetliyor; içeride ve dışarıda ülkemizin ikbaline pusu kurmak için fırsat kollayan insî şeytanlara imkan verilmemesi için başta istihbarat mevzuunda daha hassas olunması ve her türlü tedbirin alınması dileðiyle bütün milletimize taziyetlerimi sunuyorum."

Fiili olarak iktidarın ortaðı olarak görülen Gülen Cemaati, özellikle polis ve yargıya geniş bir şekilde sızarak muhaliflere karşı yürütülen baskı kampanyasının arkasındaki güç olmakla suçlanıyor.

Gülen’in geçtiðimiz yıl yaşanan çatışmalar ardından yaptıðı bir açıklaması katliama çaðrı olarak yorumlanmıştı. Gülen, “Allah’ım onların da altlarını üstlerine getir, birliklerini boz, evlerine ateş sal, feryatlarını figan sar, köklerini kes, kurut ve işlerini bitir” sözleriyle Kürt halkını hedef almıştı.

Geçtiðimiz Temmuz ayında Amerikan iç istihbarat örgütü FBI kendi resmi sitesinde yayınladıðı bir bilgilendirmede 'Houston sosyal yardım programı' adı altında işbirliði yaptıkları kurumları sıralarken, bunlar arasında Gülen Enstitüsü'ne de dikkat çekmişti.

Daha önce Gülen cemaatine ait okulların CIA’nın arka bahçesi olarak da kullanıldıðı da iddia edilmişti.

Almanya'da ilk kez yaygın ve etkili bir medya kuruluşu da geçtiðimiz günlerde Gülen cemaatinin gerçek yüzüne dokundu. Ülkenin önde gelen haftalık haber dergisi Der Spiegel, Gülen için "Mafya Babası" derken, cemaatin korkutucu boyutlarına ulaşmasına raðmen kendisini "hoşgörülü" olarak tanıttıðını yazdı.