Gülbahar: 'Reislik' modeli getirilmek isteniyor, gücümüzü göstermeliyiz
AKP iktidarı döneminde en çok kadınların mağdur olduğunu söyleyen Avukat Hülya Gülbahar, bu referandumda AKP'nin toplumun tüm kademelerinde "reislik" modelini hayata geçirmek istendiğine dikkat çekti.
HÜLYA EMEÇ
AMED / ANF
Perşembe, 13 Nisan 2017, 08:02
Kadın mücadele alanında önemli çalışmaları ve girişimleri bulunan Avukat Hülya Gülbahar, referandumda “Evet” çıkması halinde kadınların yaşayacaklarına dikkat çekti. Referanduma sunulan anayasa paketinin kadınlar için hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Gülbahar, “Evet” çıkması halinde tek kişinin yasama-yürütme-yargı güçlerini kontrol altına aldığı bir devlet sistemine ve toplum sistemine geçileceği uyarısı yaptı.
‘REİSLİ MODELE GEÇİLECEK’
Ailede, toplumda ve devlette “reis”li bir modele geçileceğine işaret eden Gülbahar, “Anayasanın 3 bölümünde haklar konusunda tek kişiye her türlü düzenleme yapma yetkisi veriliyor. Kadınları çok yakından ilgilendiriyor bu. Acilen kadınların bunu birbirine paylaşması gerekiyor. Çünkü bu aile maddesiyle başlıyor. Ve ailenin eşler arasında eşitlik ilkesine dayalı olması gerektiğini söylüyor ama kadının tamamen mağdur etmeyi esas alıyor. Aynı şekilde 3. bölümdeki haklar çalışmada hakkında, sağlık hakkına, sosyal güvenlik hakkından, konut hakkına kadar kadınların ve toplumun bütün hayatını spordan sanata ilgilendiren maddelerle doludur” dedi.
‘SÜSLÜ LAFLARA BAKMAYALIM’
Referandumda AKP’nin istediğinin gerçekleşmesi halinde kadınların yapacağı spora kadar düzenleme yapabileceğinin altını çizen Gülbahar, “Kadınlar açısından en önemli nokta şudur. Geçtiğimiz aylarda TBMM’de bir boşanma komisyonu kuruldu ve komisyon 500 sayfayı aşkın bir rapor hazırladı. Boşanma komisyonu raporunda kadınların son 30 yıldır Medeni Kanun’da kadına karşı şiddet yasalarında Türk Ceza Yasası’nda ne kadar kazanımı varsa en az 3’te birinin ortadan kaldırılması demektir. Yeni bir hükümet programıdır. Süslü laflara bakmayalım. Raporda ne yazıyorsa parça parça onlar hayata geçecek. Mesela OHAL ilan edilir edilmez cinsel suçlar için hadım yasası çıktı. Hadım Yönetmeliği diye geçmeyelim kısasa kısas hırsızın elinin kesilmesine, tecavüzcünün organının kesilmesine kadar bir sürecin yapı taşıdır” ifadelerini kullandı.
‘TECAVÜZ YASALARINI GEÇİRECEKLER’
AKP hükümetinin kadına dönük yasaları referandumdan sonra bir bir hayata geçireceğine dikkat çeken Gülbahar, “Çocuk tecavüzcülerinin affedilmesi, çocuk evliliklerinin 12 yaşa indirilmesi gibi yasal düzenleme yapmaya kalktılar OHAL koşullarında. Kadınların direnişi sayesinde geri alındı. Ama bunların hepsi boşanma komisyonu raporunda yazılıyor. Boşanmak isteyen kadınların nafakası kısıtlanacak. ‘Kadınlar bir gün evli kalıyormuş ömür boyu nafaka alıyor’ gibi bir yalan söyleyerek boşanmak isteyen kadınların nafakası kısıtlanıyor. Boşanmak erkek için hiçbir maddi külfeti olmayan olay haline geliyor. Kadınlar ise boşandıkları takdir de beş kuruşsuz ortada kalma ve çocukları üzerinden de kendi hayatlarının kontrol edilmesi gibi bir gerçekle karşı karşıya kalacaktır” vurgusu yaptı.
‘DAHA FAZLASINI BİR SABAH KALKTIĞIMIZDA GÖREBİLİRİZ’
Boşanma Komisyonu raporunda “Mesai saatlerinde karakola gitmeyin, şiddet görüyorsanız” denildiğini aktaran Gülbahar, “Şiddet görüyorsanız belgenizi getirmelisiniz, yoksa 15 günden fazla korunamazsınız. ‘6 aya kadar bu izni vermeyiz’ diyor yetkililer. Kadınlar en büyük kaybı AKP döneminde tarımsal araziler konusunda yaşadı. Şimdi de ömür boyu aile içi verdikleri ev içi emeği, eşin ölümü durumunda mirastan alınacak yüzde 50 payın alınmaması söz konusudur. O raporda yazılan her şeyin ve daha fazlasını bir sabah kalktığımızda görebiliriz. Çünkü kadın erkek eşitliğine inanmadığını söyleyen, erkeklerin ailenin reisi olması gerektiğine, çocukların ve kadınların babaları sözünden çıkmaması gerektiğini söyleyen bir muhafazakar siyasal İslam düşüncesi iktidarda ve her şeyi tek belirleyici olacak” dedi.
‘SANDIĞA GİDİP GÜCÜMÜZÜ GÖSTERMELİYİZ’
16 Nisan referandumunda kadınların kararsız olmaya haklarının olmadığını söyleyen Gülbahar, şu vurguyu yaptı: “Kadınların sandığa gitmemezlik etmeye hakkı yoktur. Çok ciddi bir şekilde 30 yıllık kazanımları ve kendi hayatları için hem de çocuklarımızın geleceği için gidip sandığa gidip ‘Hayır’ oyu vermek ve sandıkları kendi haline bırakmayıp müşahit olmak, peşinden gitmek sayıma katılmak ve oyların teslim edildiği noktaya kadar çuvalların takipçisi olmak gerekiyor. Elimizden gelenin fazlasını yapılması gerekiyor. Tembellik etmeye lüksümüz yok. Kafa karışıklığına tahammülüz yok. Net bir şekilde gidip etrafımızdaki herkesi de götürüp ‘Hayır’ oyunu kullanmalıyız. Sandığa gitmeliyiz gücümüzü göstermeliyiz.”