Hrant Dink katliamına ilişkin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşen Adalet Talebimiz Var Ýnisiyatifi üyeleri, Dink davasına ilişkin adaletsiz sonucu kabullenemeyeceklerini belirtti. 6 ay önce hazırlanan Cumhurbaşkanlıðı DDK raporunda ortaya çıkan sonuca göre Hrant Dinkin göz göre göre öldürüldüðünü söyleyen Gül, DDK raporları raflarda kalıcı raporlar deðildir. Ýlgili merciler gerekeni yapacaklardır dedi.
Adalet Talebimiz Var Ýnisiyatifi, Hrant Dink cinayeti ve dava sürecine ilişkin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ile Cumhurbaşkanlıðı Köşkünde görüştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmede Dink davası hakkında deðerlendirmeler yapıldı.
Dışişleri Bakanı iken yurt dışındaki Müslümanların durumunu yakından takip ettiði için Türkiyedeki azınlıkları çok iyi anladıðını, empati yaptıðını söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2 Şubat 2012 tarihinde hazırlanan Cumhurbaşkanlıðı DDK raporunda ortaya çıkan sonuca göre Hrant Dinkin göz göre göre öldürüldüðünü belirterek buna çok üzüldüðünü söyledi.
DDK raporunun hazırlanması ve ilgili birimlere iletilmesi ile iletilen makamların gerekli araştırmaları yapmakla, raporun ifade ettiði eksiklikleri giderecek yasalar, talimatlar oluşturmakla görevli olduðunu belirten Gül, Cumhurbaşkanlıðının hazırlattıðı raporlar rafta kalıcı raporlar deðildi. Ýlgili merciler gerekeni yapacaktır diyerek dava ile ilgili raporun gereði yapılmamışsa bunun takibini mutlaka yapacaklarının sözünü verdi.
Ýnisiyatif sözcüsü Ömer Faruk Gergerlioðlu, üzerinden 5 yıl geçmesine raðmen cinayetin derin faillerine ulaşılamadıðını, bu cinayetin Türkiye demokrasisine aðır bir darbe vurmak isteyen sürecin parçalarından biri olduðunu vurgulayarak Cinayet sonrası siyasi makamların tepkisi ve hazırlanan raporlarla adil bir sonuç için ümitlenirken dava sonucu tam bir hayal kırıklıðı oldu.
Başbakanlık teftiş kurulu, Meclis Hrant Dink Cinayeti Araştırma Komisyonu, AÝHMin eksik soruşturma ile Türkiyeyi mahkûm edici raporlarının tümünde kamu görevlilerinin soruşturulması istenirken bir tek Trabzon il jandarma komutanlıðının sadece görevi ihmal suçundan yargılanması ve göstermelik cezalar ne kadar eksik ve yetersiz bir soruşturma yapıldıðını göstermektedir dedi.
Dink davasına ilişkin adaletsiz sonucu kabullenemeyeceklerini belirten Gergerlioðlu, 2 Şubat 2012 tarihli Cumhurbaşkanlıðı DDK raporu ile de davanın kamu görevlilerini soruşturmadıðını ifade ederek, TCK 37.38. 39 ve 83. Maddelerince davanın tekrar soruşturulmasını istedi.
Gergerlioðlu, Başbakanlıða ve Ýstanbul Cumhuriyet Başsavcılıðına sunulan DDK raporunun üzerinden 6 ay geçmesine raðmen yeni bir soruşturma açılmamasına anlam veremediðini sözlerine ekledi.
Ýnisiyatif üyelerinden Hilâl Kaplan ise, Türkiyede misyonerlik tehlikesi adı altında bir proje çalışması yapıldıðını ve Hrant Dinkin de bu süreç dahilinde hedef haline getirildiðini belirtti.
Malatya Zirve Yayınevi davasının son şekillenen iddianamesinin gayrimüslimlere yönelik cinayetler organize eden derin kliðin ifşa edilmesi noktasında örnek teşkil edebilecek nitelikte olduðuna dikkat çekti. Dink cinayeti aydınlatılmadıkça ve sorumlular cezalandırılmadıkça er Sevag Balıkçı cinayetinde olduðu gibi yeni nefret suçlarına da kapı aralandıðını vurguladı.