‘Göteborg Uluslararası Exil Film Festivali’nin teması Kürdistan

İsveç’in Göteborg ilinde 6 Kasım’da yönetmenliğini Reha Erdem’in yaptığı ‘Jin’ filminin gösterimiyle başlayacak ve 12 Kasım’a sürecek olan ‘12. Uluslararası Exil Film Festivali’nin ana teması Kürdistan olarak belirlendi.

İsveç’in Göteborg ilinde 6 Kasım’da yönetmenliğini Reha Erdem’in yaptığı ‘Jin’ filminin gösterimiyle başlayacak ve 12 Kasım’a sürecek olan ‘12. Uluslararası Exil Film Festivali’nin ana teması Kürdistan olarak belirlendi.

Festivalde Kürdistan ve Kürtleri konu alan filmlerin yanı sıra Arap ülkelerindeki feminist hareketleri, dünyanın değişik ülkelerinde ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelesine silahlarıyla katılan kadınları ve politik tutsakların yaşam ve sorunlarını perdeye yansıtacak 74 film gösterilecek.

Festivalde gösterilecek filmlerin ortak paydasını sürgünde yaşamını sürdürmek zorunda kalan yönetmenler tarafından yapılmaları veya ülkelerinde yasaklanmak istenmesi oluşturuyor.

Bundan 100 yıl önce 19 Ekim 2015’de Amerika’da kurşuna dizilen müzisyen ve işçi önderi Joe Hill’de festival kapsamında düzenlenen bir etkinlikle anılacak.

KOBANÊ İLE DAYANIŞMA GECESİ YAPILACAK

Kobanê, Rojava, Şengal ve Güney Kürdistan’da Kürt Halkının DAİŞ çetelerine karşı verdiği savaşıma dikkat çekmek için bu yıl Kürt filmlerine ağırlık verdiklerini söyleyen festivalin organizatörleri, DAİŞ çeteleri tarafından harabeye çevrilen Kobanê’nin yeniden inşasına katkıda bulunmak amacıyla festival kapsamında Kobanê’yle dayanışma gecesi düzenliyorlar.

Festivalin internet sitesinde Kobanê’de IŞİD’a karşı kazanılan zaferin savaş bölgelerinde yaşayan halklara umut verdiği, Kobanê halkının sistemi eşsiz bir biçimde aşağıdan yukarıya doğru inşa ettiği ve utopik olduğu söylenen demokratik bir sistemi öğretici bir biçimde gerçekleştirdiği belirtiliyor.

Sevindirici bir zafere rağmen halkın harabe içinde yaşadığı belirtiliyor ve uluslararası toplum ve diğer büyük yardım kuruluşlarının alt yapının kurulabilmesi için Kobanê’ye gerekli desteği vermediğine dkkat çekiliyor.

Dayanışma gecesine İsveçli müzisyenlerin yanı sıra Almanya’dan Darjush Shirevan ve ABD’den Prisa Heydari’nin de katılacak.

KÜRDİSTAN VE KÜRTLERİ KONU ALAN 9 FİLM GÖSTERİLECEK

Festival’de Kürdistan ve Kürtleri konu alan 9 film gösterilecek. Hawraz Mohammed’in yönetmeniğini yaptığı 14 dakikalık ‘Rekord’ filmi 1990’lı yıllarda Kürdistan’daki savaştan kaçarak batılı ülkelere yerleşen gençlerin aileleriyle sürdürdükleri ilişkileri konu alıyor.

Yönetmenliğini Shahrzad Arshada’nın yaptığı ‘Dancing for Change’ belgeseli Doğu Kürdistan’da Kürt Halkının özgürlüğü için dağlarda savaşan 3 farklı kuşaktan 6 kadınla yapılan söyleşileri içeriyor. Kadınlar, yeni bir dünyanın kuruması için neden silaha sarıldıklarını ve nasıl savaştıklarını anlatıyorlar.

Hiner Saleem’in ‘Kebab Connection’ filmi ise Paris’te yaşayan Çeto adındaki bir Kürt politik ilticacının aracılar vasıtasıyla yaptığı eviliği, Dana Karim’in ‘First Story’si ise 1991 yılında Güney Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etme girişimi sırasında yaşananları ele alır.

Brwa Kamil Atar’ın yönetmenliğini yaptığı ‘Ball’ ve Shwa Attaf’ın ‘Home and Key’, Aco Aziz Mira’nın ’10 Seconds’ ve Azad Bastan’ın ‘22/63’ filmleri de festivalde gösterilecek Kürt filmleri arasında yer alıyor.

SİYASİ TUTSAKLARIN YAŞAMLARI VE MÜCADELELERİ

Yönetmenler Jose Pedro Charlo ile Alda Garay’ın ‘The Circle’ filmi Uruguay’daki Tupamaro gerillalarının cezaevlerindeki yaşamlarını ve mücadelelerini konu alıyor.

ABD ve Almanya yapımı ‘Budding Grief” ise İran rejiminin 1988 yılında binlerce politik tutsağı katletmesini anlatıyor. Yönetmen Pantea Bahrami, katliamdan kurtulmayı başaran 12 tutsakla söyleşiler yapıyor.

Yönetmen Miguel Littin’in ‘Dawson Island 10’ filmi 11 Eylül 1973 faşist askeri darbesinden sonra Şişi’de Dawson Island’daki cezaevinde kalan politik tutsakların yaşamda kalma mücadelelerini anlatıyor. 2009 yılı yapımı film Dawson Island’daki cezaevinde kalan Sergio Bitar’ın kitabından uyarlanmış.

Yönetmenliğini Ahu Öztürk’ün yaptığı Mardin’de işkencede tecavüze uğrayan politik bir kadın tutsağı konu alan 2004 yapımı ‘The Chest’ de film festivalinde gösterilecek filmler arasında.

SAVAŞTA KADINLAR

Nicolas Rincon Gille’nin ‘Wounded Night’ filmi savaş yüzünden köyünü terk ederek Kolombiya’nın başkenti Bogota’da yaşamak zorunda kalan Klara adındaki bir köylü kadının üç torununu geçindirebilmek için yaptığı fedakarlıkları konu alıyor.

Azerbaycan yapımı ‘Nabat’ filmi oğullarını savaşta yitiren süt satarak yaşam savaşı veren bir köylü ailesinin yaşamını, ‘Weapen of War’ Kongo’da kadınların savaşta çektikleri acıları beyaz perdeye yansıtıyor.

‘La Guerra de Manuela Jankovic” Meksika, ‘End of Story’ Afganistan, Kanada yapımı ‘I am Alive’ de Suriye’deki savaşların kadınlar üzerindeki etkilerini ve kadınların savaş sırasındaki duygu ve düşüncelerini yansıtıyor.

Festivalde feminist hareketleri konu alan 3 film gösterilecek. Bu filmlerden en ilginci Yönetmen Feriel Ben Mahmoud’un yönetmenliğini yaptığı “Feminism İnshallah”. ‘Arap Baharı’ndan sonra Tunus, Mısır, Cezayir, Fas, Lübnan ve Suudi Arabistan’a giden yönetmen Arap ülkelerinde ortaya çıkan ayaklanmaların feminist hareketler üzerindeki etkilerini incelemiş. Kadınların değerlendirmelerini 2014 yılında tamamladığı 58 dakikalık bir belgeselde toplamış.

VASİYETİNDE ‘YAS TUTMAYIN, ÖRGÜTLENİN’ DİYEN İŞÇİ ÖNDERİ

Bundan 100 yıl önce 19 Kasım 1915 tarihinde Amerika’da Salt Lake City’de tutulduğu cezaevinde kurşuna dizilerek infaz edilen işçi önderi Joe Hill de festival düzenlenen etkinliklerle anılacak.

İsveç’ten ABD’ye göç eden işçi önderi Joe Hill, maden işçilerinin örgütlenmesine önderlik etmiş ve işçiler için barış ve mücadele şarkıları yazmıştı. Hiç bir zaman kanıtlanamayan bir cinayeti işlediği suçlamasıyla kurşuna dizilen Hill, infazdan bir kaç gün önce bir arkadaşına yazdığı mektupta “Yas tutmayın, örgütlenin” diyordu.

Festivalde Hill’in yaşamını ve mücadelesini anlatan Yönetmen Bo Widerberg’nin ‘Joe Hill’ filmi gösterilecek.

İsveçli sanatçılar Louise Samuelsson ve Kristian Svensson’un Hill’in bestelediği şarkıları okuyacağı bir gece de düzenlenecek. Festival boyunca da Hill’in yaşam ve mücadelesini yansıtan resimleri, bestelediği eserler müziği eşliğinde sergilenecek.

14 FİLMİNDEN 12’Sİ YASAKLANDI

Festivalin Sanat Yönetmeni Hossein Mahini İran’dan kaçarak İsveç’e iltica eden bir politik göçmen. 14 filminden 12’sinin İran rejimi tarafından yasaklandığını, Kürtlerin mücadelelerini konu alan en son filmine İran polisinin el koyduğunu söyleyen Mahini, “Festivalin yapılmamasını isterdim. Hiç kimse sürgünde yaşamak zorunda kalmamalı. Ülkesini terk etmek zorunda kalanlarla dayanışmamızı sürdüreceğiz. Ama bu bizim bunu kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor. Buna son vermeliyiz. Günümüzde sığınmacıların insanlık dışı koşullarda yaşamak zorunda” diyor.